Cumhuriyet gazetesi yargı muhabiri Alican Uludağ, Yargıtay Başkanlığı tarafından Beştepe'deki Cumhurbaşkanlığı Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen 2019-2020 Adli Yıl Açılış Töreni’ne davetli olduğu halde alınmadı.
"Listede 'adınız yok, içeri alamayız" denilerek törene alınmadığını belirten Uludağ, Twitter hesabından Yargıtay'ın kendisine gönderdiği davetiyeyi paylaştı. Uludağ “Sabah töreni izlemek için Saray'a gittim. Listede 'adınız yok, içeri alamayız' dediler. Oysa vardı. Sordurdum; Saray, Yargıtay'ın listesinden adımı çıkarmış. Yargı bağımsızlığı mı? Buraya kadar işte" diye yazdı.
Olay sonrasında bianet’e açıklamalarda bulunan Uludağ şöyle konuştu:
"Katılım durumumu bildirmiştim"
"Adli yıl önceden hazırlıkları her yüksek yargı muhabirlerine olduğu gibi bana da doğrudan geldi. Davetiyenin altında da katılım durumumun bildirilmesi isteniyordu. Katılacağımı bildirdim. 2018’deki törene de bu şekilde katılmıştım.
"Bu sabah bir muhabir arkadaşımla resepsiyonun yapılacağı yere gittim. Görevlilere kimliklerimizi verdik. Muhabir arkadaşım girdi fakat benim ismim listede yoktu.
"Kimliğimi arkada bekleyen korumalara verdiler. Onlar da bir yerleri aradılar. Daha sonra bir Yargıtay personeli gelerek bana durumun Cumhurbaşkanlığı onayına bağlı olduğunu söyledi ve ukala bir tavırla ‘Akşam Meclis’teki resepsiyona bekleriz’ dedi. Ulusal Kanal’dan da iki arkadaş vardı. Onları da almadılar.
"Menfaatim için değil, halkın haber alma hakkı için gittim"
"Resepsiyon geçen sene de Cumhurbaşkanlığı’nda yapılmıştı. Geçen seneki resepsiyon sonrasında hakimlerin ve savcıların mitinge gider gibi servislere bindirilerek resepsiyona taşınmalarını yazmıştım. Bu sanırım Saray tarafından hoş karşılanmadı.
"Ama düşüncemi sorarsanız, içeriye alınmamam kişisel olarak beni rahatsız etmedi. Çünkü ben oraya kişisel menfaatim için değil, halkın haber alma hakkı için gittim. Resepsiyonun nasıl olduğunu gözlemlemek, içeride neler olduğunu, yaşandığını anlatmak için oradaydım.
"Yargıtay'ın düzenlenmesi gerekirken Cumhurbaşkanlığı düzenliyor"
"Bu olay Yargıtay’ın kurumsal bağımsızlığın nasıl sözde kaldığını gösteriyor. Adli yıl açılışları Yargıtay’ın kendi inisiyatifiyle düzenlenmesi gerekirken bunu Cumhurbaşkanlığı düzenliyor ve Yargıtay, bir kişiyi bile içeriye alamamanın aciziyeti içerisinde. Bu yargının bağımsız olmadığının bir göstergesi. Diğer yandan orada basın özgürlüğü kısıtlanıyor ve Yargıtay buna seyirci kalıyor.
"Durumu Yargıtay Genel Sekreterine mesaj attım, okudu ama yanıt bile verme gereği duymadı. Orada bir Yargıtay üyesi de çıkıp ‘Benim davetlimi nasıl içeri almazsınız’ deme cesareti gösteremedi. Türkiye’de gazetecilik tören kapısından geri gönderilen bir hale geldi." (HA)