Yargıtay 5. Ceza Dairesi’nin Metin Lokumcu davasını Hopa’dan Trabzon’a taşımasına dair kararı, “toplumsal olaylar ve provokasyon ihtimali” gerekçesiyle alındı.
Yargıtay, “güvenlik önlemleri alınsa bile toplumsal olaylar çıkabileceği ve tarafların ciddi tehditler altında kalabileceği, buna bağlı olarak yargılamanın düzenli yapılamayacağı, kamu güvenliği yönünden açık ve yakın tehlikenin söz konusu olabileceği” kanaatiyle davayı nakletti.
TIKLAYIN - Lokumcu davası son anda Trabzon’a nakledildi
Metin Lokumcu’nu öldürülmesine ilişkin dava, ilk duruşmaya bir gün kala Hopa’dan Trabzon’a nakledilmişti. Yargıtay 5. Ceza Dairesi 21 Aralık 2020 tarihli kararında “güvenlik gerekçesiyle” nakli istenen dosyanın, 5271 sayılı ceza muhakemesi kanununun 19/2 maddesi uyarınca Trabzon Asliye Ceza Mahkemesine nakledilmesine hükmetti.
“Sol tandanslı gruplar takip ediyor”
Twitter’daki Metin Lokumcu Davası adlı hesaptan açıklanan kararda, Lokumcu’nun ölümü “sol tandanslı gruplar tarafından takip edilen hassas bir konu” olarak nitelendi:
“Hopa ilçesinde halkevleri, ÖDP (Sol parti), HDP, Birleşik Haziran Hareketi ve sol marjinal gruplara müzahir şahıslarca her sene, olayın yıldönümünde, ilçe merkezinde ve müteveffanın mezarı başında basın açıklamaları, anma etkinlikleri ve protesto eylemleri düzenlendiği, konunun Hopa ilçesi ve Artvin ili genelinde siyasi partiler, sivil toplum kuruluşları ve sol tandanslı gruplar tarafından takip edilen hassas bir konu olması nedeniyle duruşmanın yapılacağı tarihlerde belirtilen gruplara müzahir şahıslarca olayın provoke edilerek il geneli ve bölgeden gelecek kalabalık grupların katılımıyla toplumsal eylemlere dönüştürülebileceğinin, kamu güvenliğini ve düzenini ihlal edebilecek durumlarla karşılaşılabileceğinin değerlendirildiği;
“Davaya konu tarihten günümüze kadar Hopa ilçesinde 600'ün üzerinde toplumsal eylem, etkinlik, basın açıklaması ve protesto eylemi gerçekleştirildiği, bu eylem ve etkinliklerde toplanan grupların zaman zaman amacı dışına çıkarak kanuna aykırı faaliyetlerde bulundukları, kolluk kuvvetlerine mukavemet gösterdikleri ve bu gruplara müdahale edildiğinin bilindiği;
“Provoke edilmeye müsait”
“Hopa 2. Asliye Ceza Mahkemesinin dava nakli talebi ile ilgili, ilçe ve bölgenin bu ve benzeri konulardaki hassasiyeti göz önünde bulundurularak, dava duruşmasının Hopa ilçesi ya da Artvin ilinde yapılması halinde, konunun sosyal medya ve basın yayın organları aracılığı ile provoke edilmeye müsait olduğu;
“Gerçekleşmesi muhtemel toplumsal eylem ve etkinliklerin, alınacak tedbirlere rağmen kamu güvenliği ve düzeni açısından risk taşıdığı değerlendirildiğinden davanın naklinin uygun olacağı yönünde görüş belirtildiği…”
Kararda, Hopa Cumhuriyet Başsavcılığının “davaya çok sayıda ilgili ya da ilgisiz tarafın katılabileceği” uyarısı da yer aldı.
TIKLAYIN - Adli Tıp: Lokumcu'nun ölümünde biber gazının etkisi var
Ne olmuştu?
Dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 31 Mayıs 2011'de Hopa'da düzenlediği mitingi öncesi ve sonrası çıkan olaylarda polisin sıktığı biber gazından ve aldığı darbelerden etkilenerek kalp krizi geçiren emekli öğretmen Metin Lokumcu hayatını kaybetti.
Eylem günü Lokumcu'nun polisin önüne geçip ellerini arkasından bağlayarak, “Hadi al götür, kurtar memleketi” basına yansımıştı.
Olaylarla ilgili başlatılan soruşturma kapsamında gözaltına alınan 70 kişiden 16'sı tutuklanmış, daha sonra bu kişiler serbest bırakılmıştı.
Dönemin başbakanı Erdoğan Lokumcu'nun ölümünün ardından İstanbul'daki Haliç Kongre Merkezi'nde 'Türkiye Hazır Hedef 2023' proje tanıtım toplantısında şunları söyledi: “Tabi bu arada bir tanesi de kalp krizi geçirerek, kimliğini bilmiyorum, üzerinde durmaya da gereğini duymuyorum kalp krizi sonucu ölmüş.” (AS)