Yargıtay, Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 20 sanığın müebbet hapse mahkum ettiği, ancak kaydolan yüzlerce dosyayla ve savunma hakkının kısıtlanmasıyla gündeme gelen 27 yıllık Devrimci Yol (Dev-Yol) Davası'nda mahkumiyet kararlarını bozdu.
1982 yılında açılan Dev-Yol davasında savunma haklarının kısıtlanmasının yasaya aykırı olduğunu belirten Yargıtay, "Savunma hakları kısıtlanmıştır. Bazı tanıklar da dinlenmedi" kanaatini dile getirerek yeniden yargılama yolunu gösterdi.
Sarıhan: Zamanaşımından düşmesin, esastan bozulsun
Bu durumda 21 sanığın Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesi'ne yeniden yargılanmaya başlayacaklarını bianet'e ifade eden sanık avukatlarından Şenal Sarıhan, Yargıtay kararını yazılı olarak görmediklerini ancak bozma kararının, son duruşmada sanıkların ve avukatlarının son sözlerinin sorulmamış olması ve mahkemenin geçen yıl yaşamını yitiren sanık Osman Nuri Ramazanoğlu ile işlem yapmamış olmasına dayandırıldığını öğrendiklerini söyledi.
Yargıtay kararını "adil yargılama hakkını gözeten bir karar" olması nedeniyle olumlu bulduklarını kaydeden Sarıhan, "Dava büyük ihtimalle zamanaşımından düşecek. Ancak biz bunu arzu etmiyoruz ve davanın esastan bozulmasını istiyoruz" dedi.
Kayıt 723 dosya cezalara engel olmadı
1982'de Ankara 1 Numaralı Sıkıyönetim Mahkemesi'nin açtığı davada, birleştirilen dosyalarla birlikte sanık sayısı 723'e yükselmişti. 270'i aşkın klasörün kayıp olmasıyla savunma hakkının kısıtlandığı yönünde yoğun şikayetlere neden olan dava, üçüncü yargılama sonunda yine de 21 sanığın eski Ceza Kanunu'nun (TCK) 146/1. maddesi uyarınca ve "anayasal düzeni değiştirmeye eylemli kalkışmak" iddiasıyla müebbet hapse mahkum edilmesine neden olmuştu.
3 Ekim 2006'da Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nin cezalandırdığı sanıklar Cahit Akçam, Halil Yasin Ketenoğlu, Bünyamin İnan, Murat Parlakay, Turhan Yalçın Bürkev, Erdoğan Genç, Nuri Özdemir, Osman Nuri Ramazanoğlu, Hıdır Adıyaman, Nurettin Aytun, Emin Koçer, Hasan Ertürk, Yaşar Kambur, Atalay Dede, Mehmet Akın Dirik, Melih Pekdemir, Celal Mut, Hilmi İzmirli, Mehmet Hassoy, Yusuf Yıldırım'dan oluşuyordu.
Kavili: İşkence iddiaları hiçbir tutanakta yok
Davada çok sayıda dosya ve klasörün eksik olduğunu, çekilmiş fotokopilerin aslı ile uygunluğunun onaylanmasını istedikleri halde bunun dava süresi içinde yapılmadığını daha önce bianet'e anlatan Avukat Ömer Kavili, "Davada işkence iddiaları var, ancak tutanaklarda ne bir damla kan, ne gözyaşı ne işkence izi var, bunların görülmediği evraklar üzerinden yargılama olmaz" demişti.
Mahkeme, olay tarihinde yaşları 18'in altında olan Veli Yıldırım'la Hüseyin Arslan'ın cezasınıysa 16 yıl sekizer ay hapse indirmişti. Sanıkların daha önce tutuklu kaldıkları süreyi dikkate alan mahkeme, kararla birlikte tutuklama kararı vermemişti. (EÖ)