8 Temmuz tarihinde DEP'li milletvekilleri, Zana, Doğan, Dicle ve Sadak'ın tahliyesine karar veren Yargıtay 9. Ceza Dairesi, temyiz incelemesine ilişkin kararı bu sabah açıkladı.
9. Daire Başkanı Hasan Gerçeker, DEP'liler hakkında Türk Ceza Kanunu'nun "örgüt üyeliğini" düzenleyen 168. maddesine göre verilen 15'er yıl ağır hapis cezasının tasdikine ilişkin Ankara 1 No.lu Devlet Güvenlik Mahkemesi'nin (DGM) kararını oybirliği ile ve usulden bozduğunu bildirdi.
Av. Yusuf Alataş, Yargıtay'ın kararı usul yönünden bozduğunu açıklamasına karşın, bozma gerekçelerinin tamamının esasa ilişkin olduğunu açıkladı.
Ancak Av. Yusuf Alataş, Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yeniden görülmeye başlayacak davaya ilişkin kaygılarını da dile getirerek, eski DEP'lilerin, 11. Ağır Ceza'da aynı DGM yargıçları tarafından yargılanacağına dikkat çekti.
Av. Alataş: "Geç oldu, ama iyi oldu"
Leyla Zana, Orhan Doğan, Hatip Dicle ve Selim Sadak'ın Avukatı Yusuf Alataş, Yargıtay 9. Dairesi'nin kararına ilk tepkisini "Sonunda sesimizi duyan oldu. Biz bunu 10 yıldır söylüyoruz; ama ne mahkemeye ne de o zamanki Yargıtay'a sesimizi duyurabilmiştik; geç oldu ama iyi oldu" diye ifade etti şöyle konuştu:
"Kararın 'usul yönünden bozulduğu' ibaresi artık bir alışkanlık olarak kullanılıyor. Aslında Yargıtay'ın kabul ettiği bozma nedenlerinin tamamı esasa ilişindir."
"Karar aslında esasa ilişkin nedenlerle bozuldu"
Av Yusuf Alataş, DGM'nin "reddi hakim talebinin reddi" kararının Yargıtay'ca bozulduğunu belirtiyor ve "yargılama sırasında reddi hakim talebimizin neden reddedildiğine dair hiçbir gerekçe gösterilmemişti" diyor.
"Reddi hakim talebinin reddine gerekçe gösterilmesi gerektiğini mahkemede defalarca söyledik; ama bir türlü mahkemeye bunu kabul ettiremedik" diyen Av. Alataş, Yargıtay 9. Dairesi'nin bozma kararında delillerin toplanması ve savunmaya ilişkin diğer gerekçeleri şöyle sıralıyor:
* Yargıtay 9. Dairesi bozma gerekçesinde "AİHM kararından sonra yapılan ikinci yargılamada iddianamenin okunması gerekirdi" diyor.
* Dava 1994 yılında açıldığı zaman DEP'liler, idam istemiyle TCK 125'e göre yargılanmışlar ve savunmalarını bu maddeye göre yapmışlardı. Daha sonra TCK 168'e göre "yasadışı örgüte yardım ve yataklık" suçlamasıyla ceza verildi.
* Yargıtay bozma kararında, davanın ikinci kez görülmesi sırasında hem TCK 125'den düzenlenen iddianamenin hem de TCK 168'e göre yapılan değişikliğin mahkemede okunmadığına dikkat çekiyor.
* Yargıtay ayrıca, AİHM kararından sonra yapılan ikinci yargılamanın birinciden tamamen bağımsız bir yargılama olması gerektiği konusundaki itirazlarımızı tamamen kabul etti.
* Yargıtay 'ilk yargılamadan bağımsız olarak delillerin yeniden toplanıp incelenmesi gerekirdi' görüşümüzü de bozma kararıyla kabul etti. Delillerin yeniden toplanmadığına, davanın ilk açıldığı sırada delil olarak ileri sürülen ses ve görüntü kasetleri üzerinde teknik inceleme yapılmadığına dikkat çekiliyor.
* Son olarak Yargıtay, AİHM'nin kararındaki gerekleri yerine getirmemişsiniz diyor.
Davaya aynı hakim ve savcı bakacak
Yargıtay'ın bozma kararından sonra davanın DGM'lerin yerine kurulan Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yeniden görülmeye başlayacağını anlatan Av. Yusuf Alataş, "yeni mahkemenin bence DGM'lerden bir farkı yok" diyor ve ekliyor.
"Bu mahkemenin sadece adı Ceza Mahkemesi. Yargılama usulleri, savcıların ve hakimlerin atanma usulleri ve yapısı tümüyle DGM'lerin aynısı olan bir mahkeme."
"Mahkemenin yargıçları 1 No.lu DGM'nin aynı yargıçları" diyen Av. Alataş, kaygılarını şöyle ifade ediyor:
"Bana göre hem Türkiye'yi, hem Avrupa'yı kandırmak istiyorlar. Mahkeme yargıçlar tarafsız değil. Aynı yargıçlara sihirli değnek mi değecek de bunlar bir anda tarafsız olacaklar..."
Leyla Zana, Orhan Doğan, Hatip Dicle ve Selim Sadak Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi'nde üçüncü kez, TCK'nun 168. inci maddesine muhalefet iddiasıyla yargılanacak. (YS/)