Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) Meclis'te grubu olan partilerle başörtüsü sorununun çözümü için görüşmeler yaptığı sırada Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı üniversitelerdeki türban düzenlemesiyle ilgili bir açıklama yaptı.
Açıklama siyaset ve idarenin Anayasa ve yargı kararlarına aykırı davranamayacağına dikkat çekiyor, "28 Şubat" muhtırası gibi gözdağı veriyor.
Abdurrahman Yalçınkaya'nın başında olduğu Yargıtay Başsavcılığı'nın açıklamasında, üniversitelerde öğrencilerin başörtüsüyle eğitim görmeleriyle ilgili son günlerde medyada çıkan haberler üzerine "açıklama yapılmasında fayda" görüldüğünü söyleniyor.
"Devrim yasalarına ve laiklik ilkesine aykırı"
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın beş sayfalık açıklamasından bölümler şöyle:
"Dinsel inanç veya dinsel kurallarla doğrudan ilişki ve bağlantı kurularak yapılan düzenlemeler, hem devrim yasalarını, hem de laiklik ilkesini ilgilendirir Yükseköğretim kurumlarındaki öğrencilerin giyimlerini düzenlerken türban kullanımına dinsel inanç nedeniyle geçerlilik tanımak, kamu hukuku alanındaki bir düzenlemeyi dinsel esaslara dayandırmak suretiyle laiklik ilkesine aykırılık oluşturur."
"Bundan sonrasından tüm partiler sorumlu"
"Bundan sonraki siyasi, toplumsal, kurumsal, ekonomik ve hukuki sorumlulukların tüm siyasi partilere ait olacağı, üstün değerler taşıyan, objektif ve tarafsız düşünen, hukuk devletine bağlı yüce Türk Milletinin bilgisi dahilindedir."
Açıklamada Yargıtay Başsavcılığı'nın siyasi partilerin eylemlerini "devletin bütünlüğü ve laik Cumhuriyet ilkelerine uygunluk" yönünden denetlemekle görevli olduğu hatırlatılıyor.
Yasama ve idarenin "laik devlet tanımının yapıldığı" Anayasa hükümlerine uymak zorunda olduğu belirtilen açıklamada Anayasa Mahkemesi kararlarının yargı ve idareyi bağladığı; yargı ve idarenin mahkeme kararlarına uymak zorunda olduğu ve bu kararları değiştiremeyeceği belirtildi.
Açıklamada Anayasa Mahkemesi'nin üniversitelerde başörtüsü düzenlemesiyle ilgili "Laiklik ve eşitlik ilkesine aykırılık oluştuğu" yönündeki hükmü; Danıştay'ın kamu kurumlarında başörtüsü takmanın anayasa ve hukuka aykırı olduğu yönündeki kararı hatırlatıldı.
Cinsiyet eşitliği vurgusu
Yargıtay, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin (AİHS) 9. maddesinde "din ve inanç özgürlüğü" ilkesinin getirildiğini belirtti.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) ise, 15 Şubat 2001'de, başörtülü bir öğretmenin başvurusunu reddettiği belirtildi; kararda "başörtüsünün cinsiyetler arası eşitlik ilkesiyle bağdaşması güç olan dini bir simge olduğunun" vurgulandığı açıklandı:
"Gerek iç hukuk gerekse uluslararası hukuk boyutu ile incelenip değerlendirildiğinde; yüksek yargı organlarının kararlarında üniversite ve diğer eğitim kurumlarında türbanın din ve vicdan özgürlüğü kapsamında koruma görmediği, laiklik ilkesiyle bağdaşmadığının açık ve tartışmasız biçimde vurgulandığı görülmektedir." (SP)