Birleşmiş Milletler Yargıçların ve Avukatların Bağımsızlığı Özel Raportörü, 10-14 Ekim'de Türkiye'ye yaptığı ziyaretin ardından Ön Gözlem Raporunun Türkçesi yayınlandı.
Raportör yargı reformları, adalete erişim, hukuksal savunmanın ve hukuk mesleğinin yapılabilirliği ve etkisi ve adil yargılanma güvenceleri gibi konularda incelemelerde bulundu. Raporda "hukukta insan hakları eğitiminin yargı süreçlerinde yer alan tüm kesimler için taşıdığı önemin altını çizmek isterim" ifadelerini kullandı.
Yargı bağımsızlığı
"2009 Yargı Reformu Stratejisi ve 2010 yılında benimsenen Anayasa değişiklikleri, yargının yapısal bağımsızlığını güçlendirmede olumlu adımlardır. Bununla birlikte, yargıçların, savcıların ve avukatların bağımsızlıklarını ve tarafsızlıklarını pratik işleyişte güvence altına alma söz konusu olduğunda belirli alanlarda henüz yapılması gereken işler vardır. Ayrıca, bu reformların fiilen uygulanma sürecinin hızlandırılması gerekmektedir.
"Hükümete bağlı ve diğer tüm kurumların görevi, yargının bağımsızlığına saygı gösterip bunu kollamak, böylelikle de yargıçların ve savcıların bağımsız ve tarafsız biçimde, gerçeklerden hareketle ve yasalar uyarınca karar verebilmelerini olumsuz yönde etkileyecek siyasal, kurumsal veya toplumsal denetim veya etkinin her türünden kaçınmaktır.
"Yargıda üst düzey görevlere atanan kadın sayısının az olması da ele alınması gereken bir konudur."
Adalete erişim
"Yargıçların ve savcıların hemen hemen tamamı dikkatimi iş yüklerinin ağırlığına ve davaların birikmesine çekti; bu durum hiç kuşkusuz yargı sürecindeki gecikmelerin başlıca nedenleri arasındadır. Bu yapısal durum aynı zamanda yurttaşların adalete etkili erişimini de etkilemektedir; çünkü geciken adalet adalet değildir."
Terörle mücadele yasasında usulsel güvenceler
"Terörizm ve örgütlü suçla ilgili davalarda soruşturma, kovuşturma ve yargılama özel yetkili ağır ceza mahkemeleri tarafından yapılmaktadır. Bu tür davalarda temel usulsel güvencelere saygı duyulmaması özellikle kaygı duyduğum bir husustur ve bunların başında da savunma hakkına getirilen sınırlamalar gelmektedir.
"Dahası, terörizmle mücadele yasası kapsamında suçlanan kişilerin savunmasını üstlenecek avukat sayısına da sınırlama getirilmektedir ve davayla ilgili belgelere erişim de aynı şekilde sınırlanabilmektedir.
"Ayrıca, normal davalarda gözaltı süresi 24 saat iken Özel Yetkili Mahkemelerin baktıkları davalarda bu süre uzatılabilmektedir. Mahkeme öncesi tutukluluk süresi de aynı şekilde uzatılabilmektedir. Örgütlü suçların soruşturulmasında ve kovuşturulmasında gizli tanıkların yaygın biçimde kullanılabilmesi de sorunlu bir husustur."
Avukatlar
"Sıkça duyduğum bir başka kaygı ise avukatların işlerini gündelik olarak yaparken kendilerine yargıçlar ve savcılar gibi davranılmamasıdır.
"İşlerini gerektiği gibi yapmalarında avukatların karşılaştıkları bir diğer güçlük örneği de, az önce değinilen sınırlamalar nedeniyle mesleki görevlerini yaparken karşılaştıkları engellerdir." (ÇT)