Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Telekulak Araştırma Komisyonu'nun dinlediği Telekomünikasyon İletişim Başkanı (TİB) Fethi Şimşek, Türkiye'de bir yılda yargı kararıyla kayda alınan dinlemelerin sayısının "nüfusun binde biri" olduğunu açıkladı.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Sekreteri Önder Sav'ın yasadışı dinlendiği iddiası üzerine kurulan TBMM Telekulak Araştırma Komisyonu, önceki gün (4 Kasım) TİB Başkanı Şimşek'i dinledi.
Şimşek: Bir yılda nüfusun binde biri dinleniyor
Radikal'in haberine göre, yargı kararıyla iletilen numaraların sadece kaydını yaptıklarını belirten Şimşek, "Bizden isteyen kurum hangisiyse, MİT, Emniyet veya Jandarmaya gönderiyoruz. Avrupa'da en az dileme yapılan ülkelerden birisi Türkiye'dir. Bir yılda yargı kararıyla kayda alınan dinlemelerin sayısı aşağı yukarı nüfusun binde biridir. Bizdeki kaydı olduğu gibi iletiyoruz" dedi.
"Kaydın dinlenmesi, çözülmesi, imha edilmesi tamamen bizim dışımızdadır. Eğer bunlarla ilgili bir sızma oluyorsa bizimle ilgisi yok. Biz olduğu gibi kurumlara veriyoruz. Biz kimleri kayda aldığımızı da bilmeyiz. Yani verilen numara milletvekiline mi ait, bakana mı ait biz bunu bilmeyiz. Bize sadece numara gönderilir. Teknik takip tamamen bizim dışımızda. MİT, Emniyet ve Jandarma özel izinle teknik takip ve ortam dinlemesi yapıyorlar. Bazı kurumlarda mobil dinleme cihazları olduğunu da duyuyoruz."
İlkiz: Gizli dinlemenin gizliliğine son verilmeli
İletişim hukukçusu Fikret İlkiz, "Gizli Dinlenmenin Gizliliği" başlığıyla bianet'te yayımlanan bir yazısında, Yargıtay 9. Ceza Dairesi'nin "sınırsız bir yetki verilmesi suretiyle iletişimin tespit edilerek dinlenilmesine" dair yargı kararı verilemeyeceğine işaret ettiğine yer vermişti.
Karara göre; Türkiye genelinde Aralık 2007-Haziran 2008 arasında altı ay süreyle herkesin telefonlarının dinlendiği, faksları, isim, adres, kimlik bilgileri, hattın hangi bayiden ne zaman alındığı dahil, İnternet bağlantıları dinleme-izleme-kayıt altına alındığının ifade eden İlkiz, "herkesin suç işleyecek potansiyel şüpheli görülmesi"ne karşı Yargıtay 9.Ceza Dairesi'nin aldığı kararın doğru olduğunu açıklamıştı.
"Gizli dinlemenin gizliliği hukuk yoluyla ortadan kaldırılmalıdır. Gizli dinlemenin hukuki meşruluğu sağlanmadan, muhaberata yapılacak her müdahale hukuka aykırıdır. İleri sürülecek her gerekçe ve hukuk devletinin demokratikliği de laftır..." (EÖ)