Haftalık Agos gazetesi avukatı Deniz Tuna, yargının gazeteye gönderilen ölümle tehdit, hakaret ve ırkçılık içeren elektronik posta (e-mail) mesajlara karşı işlemlerinin ağır yürüdüğünü ve caydırıcı olmadığını açıkladı.
Gazete yayın yönetmeni Hrant Dink'in 19 Ocak 2007 tarihinde öldürülmesinden bu yana gönderilen tehdit ve ırkçılık içeren mesajları 19 şikayet halinde Şişli Savcılığı'na taşıdıklarını ifade eden avukat Tuna, bianet'e "Şikayetlerin daha davaları açılmadı. Daha savcılıkça müşteki olarak bile dinlenemedik, araştırılıyor. Suçun İnternet kafelerden işlendiği bilgisi geliyor bize" dedi.
"Tehditleri araştırmak ve yargılamak çok zaman alıyor"
Yargın pratiği açısında sorun bulunduğu, Bilişim Suçlarıyla ilgili özel bir büro bulunmasına karşın suçların soruşturulmasının çok zaman aldığını açıklayan tuna, "Suç tarihinden çok daha sonra dava açılıyor, yargılama uzun sürüyor. Tehdit çok sık tekrarlanabilen ve çok kolay işlenen bir suç olduğu için yürüyen yargılanmanın caydırıcı özelliği kalmıyor" diye konuştu.
Son olarak 28 Eylül 2008 tarihinde gazeteye gönderilen e-mail ile ilgili ertesi gün hem Şişli Savcılığı'na başvurdukları hem de cinayetle olası bağlantısının araştırılması için Dink Cinayeti davasını gören İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'ni bilgilendirdiklerini ifade eden Tuna, soruşturmaların uzun sürmesi dışında yargının bu tür suçlara "ırkçılık" bakış açısıyla yaklaşmamasının ikinci bir sorun oluşturduğunu kaydetti.
Bu gibi durumlarda kesinlikle Ceza Yasası'nın (TCK) 216. maddesinde tanımlı olan "kin ve düşmanlığa tahrik" başlıklı maddenin uygulanması gerektiğini savunan Tuna, "Dünyada nefret söylemi diye bir akım tartışılıyor. Sıradan bir tehdit tek başına sıkıntı yaratmayabilir. Ama ırkçı bir saikle suç işlendiğinde, ırkçılığın hedef aldığı kimlik neyse, başka bir anlam kazanır. O, bütün bir topluma yönelmiş bir tehdittir artık" şeklinde konuştu.
"Irkçılık meselesinin bu yoldan gündeme getirilmesi ve soruşturması gerekir. Ağırlaştırılmış sebep değil, ayrıca bir suç olarak düzenlenmeli. Tehdit ve ırkçılık şeklinde iki ayrı suç olarak değerlendirilmeli ama şu ana kadar savcılar bu yönde bir iddianame hazırlamadılar."
Yargı iki tehdidi cezalandırdı, "ırkçılık" görmedi
Daha önce yaptıkları iki şikayetle ilgili iki mahkemeden mahkumiyet kararını çıktığını, her iki kararın da meseleye "ırkçılık" olarak bakılmadığını gösterdiğini söyledi.
20 Mart 2008'de Şişli 9. Asliye Ceza Mahkemesi, Dink cinayetinden 12 gün sonra Agos gazetesinin elektronik posta (e-mail) adresine ırkçı ve tehdit mesajı gönderen Zafer Filiz'i üç yıl hapisle cezalandırdı.
Ekim 2007'de aynı mahkeme, cinayet sonrası Agos gazetesine tehdit mesajı gönderen 19 yaşındaki Rıdvan Doğan'a iki yıl hapis cezası vermişti.(EÖ)