Başbakanluk Basın Merkezi'nin akreditasyonunu iptal ettiği gazetecilerden Milliyet gazetesi muhabiri Abdullah Karakuş hakkını idari yargıda aradı ve kazandı.
Başbakanlık'ın akreditasyon iptali işlemine karşı gazete avukatları Ahmet Çörtoğlu ve Seçil Özdikmenli aracılığıyla dava açan Karakuş, İdare Mahkemesi'nden sonra Ankara Bölge İdare Mahkemesi'nce de haklı bulundu.
Ankara 9. İdare Mahkemesi, basın özgürlüğü ve hukuka aykırı olduğunu belirterek, işlemin yürütmesini durdurdu. Mahkeme, gerekçeli kararında, uygulamanın gazetecilerin haber yapma iradelerinde caydırıcı etki oluşturacağını belirtti.
"Haberler meslek ilkelerine aykırı değil"
Mahkeme, Karakuş'un akreditasyonunun iptaline gerekçe gösterilen iki ayrı haber için, "Haberlerin basın meslek ilkelerine aykırı tarafı yoktur" yorumu yaptı. Kararda, "Gerçeği kanıtlama yerine, gazeteciyi sadece makul ölçüde bir araştırma yapma ve haberin doğruluğunu iyi niyetle varsayma konusunda yükümlü tutmak gerekmektedir" denilmişti.
Başbakanlığın mahkeme kararına itiraz etmesi üzerinde dosyayı görüşen Ankara Bölge İdare Mahkemesi de, itirazı haksız bulduğunu belirterek reddetti. Mahkemenin gerekçeli kararını kısa süre içerisinde açıklaması bekleniyor.
Başbakanlık: Kart için başvurabilirsiniz
Kararın kesinleşmesi üzerine, daha önce "yargı kararının gecikmeksizin uygulanması" için başvuruda bulunan Milliyet'in avukatlarına Başbakanlık Basın Müşavirliği'nden gönderilen yazıda, "Müvekkiliniz Abdullah Karakuş'un akreditasyon kartının verilmesi için ilgili evrakla Başbakanlık Basın Müşavirliği'ne başvurulması gerekmektedir" denildi.
Mahkemelerin verdiği karara göre, Karakuş'un akreditasyon kartı için başvuru yapmasının ardından Başbakanlık muhabirliği kartının en geç bir ay içerisinde verilmesi gerekiyor.
Emsal olabilecek
Ankara 9. İdare Mahkemesi, kararın bütünüyle iptali istemini daha sonra karara bağlayacak. Mahkeme iptal kararı verirse, Milliyet gazetesinin çıkmasını sağladığı bu karar bundan sonra benzer durumlar için de emsal teşkil edecek.
Kasım 2008'de Başbakanlık ve Bakanlar Kurulu etkinliklerini her zamanki gibi izlemek isteyen Günlük Evrensel gazetesi muhabiri Sultan Özer, Hürriyet gazetesi muhabirleri Hasan Tüfekçi ve Turan Yılmaz, Milliyet gazetesi muhabiri Abdullah Karakuş, Star Televizyonu'ndan Fatma Çözen ile Akşam gazetesi muhabiri Ali Ekber Ertürk'e daha sonra "devamsızlık" olarak gösterilen bir gerekçeyle izin verilmemişti.
İdare yargı Başbakanla hemfikir değil
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, akreditasyonu yenilenmeyen muhabirleri için önerisini açıklarken, "Bir başkasını göndersin.Yalan yanlış haber yapanlarla yola devam etmeyeceğiz" demişti. Ancak İdare Mahkemesi, buna tespite katılmadı.
Akreditasyon ya da ayrımcılık...
Başbakanlık Basın Merkezi ise, gazetecilere "devamsızlık" nedeniyle kısıtlama getirildiğini savunmuştu. Bu uygulamalardan o dönem Erdoğan'ın Başdanışmanı olan Akif Beki de sorumlu tutulmuştu.
Beki, bu görevinden ayrıldıktan sonra köşe yazarlığına başladığı Radikal gazetesinde, CİHAN Haber Ajansı muhabiri Lütfi Aykurt'un, Büyük Birlik Partisi (BBP) lideri Muhsin Yazıcıoğlu'nun helikopter kazası geçirdiği bölgede görev yaptıktan sonra, çalıştığı yayın kuruluşu sorulmasının ardından askeri helikoptere alınmamasına tepki göstermişti. (EÖ)