* Fotoğraflar: Özkan Bilgin / Anadolu Ajansı.
Haberin Kürtçesi için tıklayın
Hakkâri'nin Berçelan Yaylası'nda yurttaşlar tarafından bulunan iki akbaba, Doğa Koruma ve Milli Parklar Şubesi ekipleri tarafından Van'a getirildi.
Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Yaban Hayvanları Koruma ve Rehabilitasyon Merkezi'nde tedavi altına alınan küçük akbabanın kanadının kırık olduğu, kızıl akbabanın ise bitkin düştüğü tespit edildi.
Akbabalar iyileştikten sonra bulundukları bölgede yine doğaya bırakılacak.
Yaban Hayvanları Koruma ve Rehabilitasyon Merkez Müdürü Prof. Dr. Lokman Aslan, Van Gölü havzasında yaralı bulunan tüm kanatlı hayvanların bakımını üstlendiklerini söyledi.
Doğayı temizleyen akbabalar
Anadolu Ajansı'na konuşan Aslan, bu sene altı akbabayı merkezlerinde tedavi ettiklerini söyledi. Aslan, sözlerine şöyle devam etti:
"Hakkari ve çevresinde yaralı bulunan küçük akbaba, kızıl akbaba, kara akbaba ve sakallı akbaba, merkezimizde tedavi edilerek doğaya kazandırıldı. Araştırmalarımıza göre leşlerin çoğaldığı yaylaları akbabalar yurt edindi. Akbabalar koloniler halinde görülebilmekte. Bitkin düşen hayvanlar bize getiriliyor. Akbabalar doğanın çöpçüleridir. Doğayı temizlerler.
"Salgın hastalıkların yayılmamasında büyük rol oynarlar. Leşleri hemen ortadan kaldırarak etrafa mikrop saçmasını engelliyorlar. Doğada her canlının bir görevi var ve doğa, her canlının ortak malıdır. Doğayı ve canlıları korumamız lazım. Son olarak merkezimize getirilen iki akbabanın tedavileri devam ediyor. Bir süre misafir ettikten sonra doğaya bırakacağız."
Akbabalar hakkında
Yürümeye ve leşleri tutup kaldırmaya uyum sağlamış olan ayakları iri ama güçsüz, tırnaklarıysa yassıdır. Gagaları genellikle eti ve deriyi koparabilecek kadar güçlü ve kalındır. Görme duyusu bütün türlerde, duyma duyusu ise hindi akbabasında gelişmiştir. Tekeşli bir üreme özelliği gösterirler. Avustralya ve Okyanus Adaları dışında bütün ılıman ve tropik bölgelere dağılmışlardır. Bazı araştırmalar, ölümlerin kaynağında, veteriner hekimlerin kullandığı Diklofenak isimli ilaçla bağlantılı olabileceğini ortaya koydu. Hindistan hükümeti bu durumu değerlendirerek ilacın veterinerlikte kullanımını yasakladı. Nepal'de de hükümet bazı önlemler alarak akbaba nüfusunun kendini yenilemesi yönünde adımlar attı. Çoğunun besin seçme alışkanlığı olmadığından genellikle leş, çöp, ve ara sırada canlı hayvan gibi ne bulurlarsa yerler. Yalnızca bazı türleri kaplumbağa, kuzu gibi savunmasız hayvanlara saldırır. Türkiye ve İspanya'ya özgü türlerden biri ise kara akbaba. Göç ettiği için nadiren farklı ülkelerde de görülebilen kara akbabalarının nesli, insanların bilinçsiz davranışları yüzünden tükenmekle karşı karşıya. Kara akbabasından Türkiye'de sadece 80 tane kaldı. * Kaynak: Wikipedia, Yeşil Gazete. |
(TY)