Nedir bağımsız medyacılık?
Bağımsız medya organı olmak demek büyük ekonomik işletmelerden, dini kurumlardan, devletten, sendikalardan, politik etkilerin tamamından bağımsız olmak demek. Yapısal olarak bağımsız, içerik olarak alternatif olmak demek. Çok fazla standartlar sayıp dökmek mümkün değil, daha çok belli başlı prensipler söylenebilir, gerisi o ülkenin insanlarına kalıyor. Tam da bu noktada bağımsız medya kuruluşlarının tüm dünyada birbirini desteklemesi çok önemli.
Türkiye'deki yayıncılığa bu açıdan baktığınızda ne söyleyebilirsiniz?
İki büyük holding olduğunu biliyorum piyasada. Üstelik bu kurumların aynı anda radyo, dergi, gazete, televizyon sahibi olması durumu var. Bu çok önemli bir engel bağımsız medya için.
Sizin Almanya'da 70'lerde yakaladığınız bir toplumsal dinamik var, TAZ bunun eseri. Türkiye'de sürekliliğini sağlayan böylesi bir dinamikten çok yeni söz edebiliyoruz ancak...
Bence AB yanlıları önemli bir açılım yaratabilir. AB normlarının medya için de belli bir özgürlük alanı açtığı kesin.
Ama bazı haberlere AB'nin de kulakları tıkalı olabiliyor...
Elbette, AB'nin demokrasilerin eksiklerini, gediklerini tamamen kapatabilecek bir mekanizma olduğunu söylemiyorum; ancak önemli bir özgürlük alanı açabileceğini söylüyorum.
Siz kooperatif sistemiyle çalışıyorsunuz, ama reklam gelirleriniz de var.
Evet, reklam alıyoruz. Ama her reklamı almıyoruz. Kesinlikle faşizan bir reklamı kabul edemeyiz. Petrol şirketlerinin reklamını alıyoruz mesela, ama sadece çevreci projelerinin reklamlarını alıyoruz. Kapitalizmle savaş, onların parasını alıp onlara karşı kullanarak olur.
Sizin bağımsız medya forumu hakkındaki genel izlenimiz ne?
Bence ilk günde konular üzerinde yeterince derinleşemedik.
TAZ gazetesinin Almanya'daki Türkler, Türkiyeliler tarafından okunurluğu üzerine bir veriniz var mı?
TAZ Almanya'daki Türklere fazla ulaşamıyor. Almanya'da yaşayan ve TAZ çizgisinde bir Türkçe yayın olması gerektiğini söyleyen Türkiyeli arkadaşlarımızla bir yıl boyunca Le Mond Diplomatique mantığında bir ek çıkardık "Perşembe" adlı. Amacımız, Almanya'daki Türklerin Hürriyet ve Milliyet gazetelerinin Avrupa baskılarına mahkûm olmamasını sağlamaktı. Ancak Perşembe ne yazık ki okur kitlesi bulamadı, bir yıl sonra durdurmak zorunda kaldık. (TS/TK)