Deniz tabanından su yüzeyine kadar uzanan ve boyları 30 metreye kadar ulaşabilen dev kelp yosunları Avustralya’nın en önemli doğal güzelliklerinden.
Ekosistemin büyük bölümü yıllar içinde yok olunca Avustralya hükümeti 2012'de kelpleri yok olma tehdidi altındaki bitkiler arasına alıp koruma çalışmaları başlattı.
Bölgedeki habitatın iyileştirilmesi için yürütülen çalışmalardan biri, Google'ın sunduğu yapay zekâ teknolojisi desteğiyle sürüyor.
Yapay zekânın katkısı
Anadolu Ajansı’na konuşan ve projede yer alan bilim insanlarından Tazmanya Üniversitesi Deniz ve Antarktika Çalışmaları Enstitüsü Ekoloji ve Biyoçeşitlilik Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Craig Johnson, projenin önemini kısaca şöyle anlattı:
“80'li yıllarda bölgede çok belirgin bir kelp popülasyonu vardı. Kelplerin üst kısımları denizin üzerinde süzülürler ve bu kısımların hasadına dayalı bir endüstri bile mevcuttu. Yapay zekâ bize iki noktada yardım ediyor: Biri haritalama, diğeri ise gen çalışmaları.
"Kelplerin en üst kısımları su üzerinde yüzer, ama bazı akıntılar ve gelgitler nedeniyle zaman zaman su altında da kalabiliyorlar. Yapay zekâ 2016'dan bu yana çekilen binlerce uydu görüntüsünü analiz ederek bize bir harita oluşturdu. Koruma çalışmalarının geliştirilebilmesi için bu bitkilerin nerede olduğunu bilmemiz hayati önem taşıyor. Burada oldukça zor hesaplar yapıldı. Bu, tek bir insan beyninin başa çıkabileceği bir şey değil.
Çevre verisi
“Yapay zekânın çeşitli çevre problemlerini çözmede büyük bir kabiliyeti var. Geniş çaplı coğrafi koruma verileri oluşturması, bunları haritaya dökerek insanların anlayabileceği bir forma dönüştürmesi buna örnek gösterilebilir. Bu haritalama teknolojisiyle Afrika’daki aslan habitatının haritasını da çıkarabilirsiniz.
“Yapay zekânın çevre problemlerine katkıları boyutuyla baktığınızda, bu, aslında bir çevre verisinin haritasını çıkarabilmek demek. Yapay zekânın tüm potansiyelinin ortaya çıkabilmesi için insanların yapay zekâyı iyice anlamasına ihtiyacımız var.” (TY)