Fotoğraf: İzmir Çocuk Çalışmaları Ağı
İzmir Çocuk Çalışmaları Ağı, Etkiniz Avrupa Birliği Desteği ile Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Komitesine Türkiye'de çocuğun oyun hakkına erişimiyle ilgili mevcut durumu raporladı.
Raporda Türkiye'nin, 30 yılı aşkın bir süredir Çocuk Hakları Sözleşmesi'ne taraf ülkelerden biri olmasına rağmen, halen sözleşmenin tüm hükümlerini tam anlamıyla karşılayamadığı belirtiliyor. Bu durumun birden fazla sebebi olmakla birlikte, toplumun çocuğa bakış açısındaki yanlışlıklar, yasal düzenlemeler boyutundaki eksiklikler ve konunun yeteri kadar ciddiye alınmaması en temel sebepler olarak gösteriliyor.
Türkiye'de çocuğun oyun hakkına yönelik yapılan değerlendirmelerde genel olarak "erişim noktasındaki sıkıntılar, oyun alanlarında çocukların sağlığını tehdit eden unsurlar ile oyun alanlarındaki güvenlik zafiyetleri" ön plana çıkıyor.
Rapora göre Türkiye'de son 10 yıldaki trafik kazalarında en çok ölen ve yaralananların bebek ve çocuklar olduğu aktarılıyor.
Yanlış kent planlamaları
Raporda özetle şu noktalara dikkat çekildi:
"Yerel ve merkezi yönetimlerin yanlış kent planlamaları, uygunsuz imar uygulamaları nedeniyle çocukların fiziksel aktiviteleri olumsuz etkilenmekte ve dolaylı bir şekilde oyun hakları ellerinden alınmaktadır.
"Kız çocukları, ekonomik açıdan kırılgan ailelerin çocukları ve mülteci çocuklar başta olmak üzere çok ciddi bir kesim oyun oynama hakkından kısmen veya tamamen mahrum kalmaktadır. Bu konuya ilişkin sorunun temeli yasal olduğu kadar ekonomiktir. Çocukları çalışmaya teşvik etmek, özellikle yoksul olarak tanımlanabilecek aileler için ekonomik zorluklarla mücadele edebilmenin en yaygın yolu haline gelmiş durumdadır.
Katılım hakkı
Çocukların oyun hakkına erişim noktasındaki problemlere ek olarak katılım haklarındaki eksikliklerden de söz edilen raporda, çocukların ve ebeveynlerin, özellikle oyun alanlarını ilgilendiren konuların karar alma aşamasına yeterince katılamıyor olması, oyun alanlarının verimliliğini ve kullanışlılık seviyesini düşüren bir diğer etken olarak gösteriliyor.
"Çocukların oyun hakkına ilişkin bir diğer kritik problem ise parkların fiziksel açıdan bütün çocukların eşit erişimine uygun olmamaları, hatta çocukların sağlığını tehdit eder durumda olmalarıdır. Özellikle engelli çocukların erişimi için yeteri kadar imkân sağlanamamaktadır. Türkiye'deki çocuk parklarıyla ilgili yapılan araştırmalarda, mevcut kamusal parkların herhangi bir engeli olmayan çocuklar için dahi yetersiz olduğu saptanmıştır.
Güvenlik zafiyeti
"Türkiye'de çocukların oyun hakkını engelleyen bir diğer problem oyun alanlarında ve çevresinde yaşanan güvenlik zafiyeti sorunudur. Türkiye'deki birçok oyun alanı, özellikle akşam saatlerinden sonra çocuklar için tehlike arz eder hale gelmektedir. Oyun alanlarının önünden geçmek dahi çocuklar için tehlikeliyken çocukların istedikleri zaman oyun haklarından faydalanmaları mümkün olmamaktadır. Oyun alanı ve parkların çevrelerini korumak için özel olarak atanmış memurların olmayışı, çocuk parklarını uyuşturucu satıcılarının, çetelerin ve suçluların da uğrak noktası haline getirmektedir.
"Oyun alanlarının sayısı artırılmalı"
"Rapor boyunca sunulan veriler, istatistikler ve haberler net şekilde ortaya çıkmaktadır ki Türkiye'de çocukların oyun hakkı çok sorunu olan bir alandır ve çözüm gerekmektedir. Öncelikle çocukların eğilim ve beklentilerine cevap verecek oyun alanlarının sayısı arttırılmalı ve yerel yönetimler çocuk oyun alanları konusunda gereken hassasiyeti göstermelidirler. Türkiye'de kişi başına düşen çocuk oyun alanı miktarı yükseltilmelidir. Bu konuda dünya standartlarına uygun yasal zorunluluklar getirilmesi büyük bir ihtiyaçtır. İnsanla doğayı bütünleştirici bir yaklaşımla oluşturulmuş planlama stratejileri kentlerimizde geliştirilerek, kentsel peyzaj planlamasında doğal elemanları temel alan oyun alanlarının tasarlanmasına öncelik verilmelidir."
(AÖ)