Greenpeace Yalova Yerel Grubu, Yalova'da Aksa Kimya Sanayi AŞ'de yaşanan yangının ardından açıklanmaya muhtaç sorular olduğunu söyledi.
Grup adına açıklama yapan Özlem Akyüz dokuz saat boyunca tüm gökyüzünü kaplayan dumanlarda hangi kimyasalların hangi miktarlarda bulunduğu sorularının yanıtsız kaldığını belirtti.
Fabrika yetkililerinin ölçümler yapıldığı ve insan sağlığına zararlı bir limit aşımı olmadığını açıkladığını söyleyen Akyüz, yapılan ölçümlerde hangi etken maddelerin hangi oranlarda çıktığının açıklanmasını istedi.
"Peki ama mamul elyafın hammaddesi, kanserojen akrilonitril değil mi?
"Mamul elyafın yanması sonucunda ortaya hidrojen siyanür, azot oksit ve diğer kimyasalların çıkması beklenir. Hidrojen siyanürün solunması, ölümle bile sonuçlanabilecek ciddi rahatsızlıklara neden olur.
"Yapılan ölçümlerde bu maddelerin oranı ölçüldü mü? Ölçüm yapıldıysa hangi kurum hangi oranı elde etti?"
1999'dan bu yana
Yangını takip eden birçok kişinin soludukları havadan mide bulantısı, baş dönmesi, nefes darlığı şikayetler yaşadığının gözlendiğini anlatan Akyüz, 1999 depremini hatırlattı.
"Fabrika yetkilileri ve kamu kurumları yapılan ölçüm sonuçlarını bir an önce açıklamalı, şeffaf ve açık bir yaklaşım sergileyerek, 1999 depremindeki olaydan bu yana yaklaşımlarının değiştiğini göstermelidir.
"Yalova'da Aksa Akrilik Kimya Fabrikası'nda 1999 Marmara Depremi sırasında da bir felaket yaşanmış, 6500 ton kanserojen akrilonitril kimyasalı, havaya, toprağa ve suya karışmış, dava açan onlarca insana fabrika tazminat ödemek durumunda kalmıştı." (YY)