Cezayirli Rıda (Reda) Boudraa’nın 2003’te başlayan hukuk mücadelesi, bugünkü Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararıyla sonuçlandı.
Sınırdışı edildikten sonra, eşi ve çocuğunun yaşadığı Yalova’ya ulaşmak için tekrar sınırı geçmesinin ardından gözaltına alınıp 68 gün “idari gözetim” adı altında karakolda tutulan Boudraa, burada maruz kaldığı koşullar nedeniyle AİHM’e başvurmuştu.
AİHM’in bugünkü kararıyla, Türkiye maddi ve manevi tazminat ödemeye mahkum oldu.
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin işkence ve kötü muamele yasağını ihlal ettiğine hükmedilen Türkiye, Boudraa’ya 1750 Euro manevi, 3146 Euro mahkeme masrafı ödeyecek.
Cezayir’de eylem, gözaltı, işkence
Cezayirli Boudraa, 2001-2003 yılları arasında Türkiye’de yaşadı. 2003’te gözaltına alındı ve “pasaportsuz seyahat ettiği gerekçesiyle” ile Cezayir’e sınır dışı edildi.
Tunus’ta başlayan Arap ayaklanmaları sırasında, 2010’da, ülkesi Cezayir’de kurulan “Reshad Hareketi”ne katıldı. Barışçıl bir protesto eylemine liderlik ettiği gerekçesiyle gözaltına alındı. Gördüğü işkencede ayağı kırıldı. Eylemlerin sona ermesinin ardından da sık sık soruşturmalara maruz kaldı.
Tekrar hapsedileceği endişesiyle ülkesini terk ederek Suriye’ye gitti. Suriye’de savaşın başlamasının ardından, pasaport ve resmi belgelerini alamadan Hatay, Cilvegözü sınır kapısından Türkiye’ye geçti.
Komşunun “gürültü” şikayetiyle gözaltına alındı
Türkiye’ye daha önce yasal yollarla giriş yapan eşi ve çocuklarının bulunduğu Yalova’ya giderek ailesiyle birlikte burada yaşamaya başladı.
10 yılın ardından, komşusunun gürültü şikayeti üzerine gelen polisin kimlik kontrolüyle pasaportunun bulunmadığı anlaşıldı. 3 Kasım 2013’te gözaltına alındı, Yalova Emniyet Müdürlüğü Yabancılar Şube Müdürlüğüne götürüldü.
Boudraa, buradaki ifadesinde, “siyasi nedenlerle önce Suriye’ye ve bu ülkede yaşanan kargaşa nedeniyle pasaportunu ve diğer resmi belgelerini yanına alma imkanı bulamadan Türkiye’ye geldiğini” belirterek sığınma talebinde bulundu. Doldurulan sığınma talep formu İçişleri Bakanlığına gönderildi.
BMMYK’ya iltica talebinde bulundu
İçişleri Bakanlığı, sığınma talebinin reddedildiğini 6 Aralık 2013’te Boudraa’ya tebliğ etti. Bu karara itiraz eden Boudraa ayrıca, Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği’ne (BMMYK) iltica başvurusunda bulundu.
Avukatı BMMYK’ya yapılan iltica başvurusunun örneğini de ekleyerek Bakanlığa yeni bir itiraz dilekçesi verdi, başvurunun sonucunun beklenmesi ve Boudraa’nın serbest bırakılmasını talep etti.
Ancak talepleri reddedildi, sığınma başvurusunun nihai olarak reddedildiği ve Cezayir’e sınırdışı edileceği bildirildi.
Bunun üzerine AYM’ye tedbir talepli başvuru yaptı. AYM’nin 30 Aralık 2013 tarihli tedbir kararında, sınırdışı kararı askıya alındı.
Boudraa, her Cuma Yalova Yabancılar Polisine imza vermesi şartıyla 7 Ocak 2014’te serbest bırakıldı.
Başvurusunda idam cezası alabileceğini yazdı
Anayasa Mahkemesine ayrıca başvuru yapan Boudraa, Cezayir’de muhalif siyasi hareket kurucularından olması nedeniyle arandığını, sınırdışı edilirse hakkında idam cezası verilebileceğini, ayrıca eşinin ve çocuklarının Yalova’da yaşadığını belirtti. Sınırdışı edilmesiyle, AİHS ve Anayasa’nın ihlal edileceğini ifade etti.
Gözaltında tutulduğu sırada da havasız, gürültülü, doğrudan gün ışığı almayan, sigara içilen bir mekanda tutulduğunu, tedavi hizmetinin sunulamadığını, açık havaya çıkartılmadığını, egzersiz imkanı tanınmadığını, kötü fiziksel koşullara maruz kaldığını, 68 gün boyunca özgürlüğünün kısıtlandığını da ekledi.
AYM “kısmen” ihlal olduğuna hükmetti
Anayasa Mahkemesine yaptığı başvuruda “İdari gözetim şartları, süresi, sürenin uzatılması, ilgiliye tebliği, idari gözetim kararına karşı başvuru yolları, idari gözetim altına alınan kişinin avukata erişimi, tercüman yardımından yararlanmasına ilişkin açık bir kanuni düzenleme bulunmadığı” şikayetleri haklı bulundu. Anayasa’nın 19. maddesinin ikinci ve sekizinci fıkralarının ihlal edildiğine karar verildi.
AYM, Boudraa’nın şu şikayetlerinin ise “kabul edilemez” olduğuna karar verdi:
“Sınır dışı etme işlemine karşı etkili bir başvuru yolu bulunmadığı, sınır dışı edilmek üzere idari gözetim altında tutulduğu yerin fiziki koşullarının elverişsizliği ve sınır dışı edilme halinde maddi ve manevi varlığının korunması hakkının ihlal edildiği/edileceği…”
Başvurusunun bu kısmının kabul edilmemesi nedeniyle Boudraa, AİHM’e başvurdu.
AİHM’in bugünkü kararıyla, 68 günlük “idari gözetim”, işkence ve kötü muamele yasağına aykırı bulundu. (AS)