1 Kasım seçimleri öncesi bir grup gazeteci ile Karadeniz seçim turundaydık. Trabzon, Rize ve Çamlıhemşin’in ardından son durağımız Hopa’ydı.
Hopa’da 24 Ağustos’ta yaşanan sel ve heyelan nedeniyle sekiz kişinin hayatını kaybetmişti, kaybolan üç kişiye hala ulaşılamadı.
Yaşananlardan yaklaşık bir buçuk ay sonra yoğun yağmur ile vardığımız ilçenin girişinde heyelan ve sel nedeniyle kullanılmaz hale gelen araçlar görülüyordu.
Belediye hoparlörlerinden vatandaşlara yağış ile ilgili uyarı ve tedbir çağrısı yapan anonslar duyuluyor.
Biz yağmurdan kaçmaya yeltenirken Hopa için yağmurun “Güneşin açması kadar doğal” olduğunu söyleyen ekoloji aktivisti Eren Dağıstanlı, asıl sorunun Karadeniz sahil yolunun derelerin denize ulaşmasını engellemesi, dere yataklarına müdahaleler, kontrolsüz çay ekimi, dere yatağındaki yollar ve evler olduğunu anlatıyor.
Belediye Başkan Yardımcısı: Devlet tüm imkanları ile seferber oldu |
Hopa Belediye Başkan Yardımcısı Ahmet İskender ile belediye binasında görüşüyoruz. Binanın hemen yanındaki derede sular yağmur nedeniyle artmış. İskender, 24 Ağustos’taki yağışla derenin taşıp binanın alt katlarını su bastığını anlatıyor. İskender, yakın zamanda bu kadar ölümün yaşandığı bir sel olmadığını söylüyor. Gerekçe olarak ise “iklim değişikliği”ne işaret ediyor: “Metrekareye 250 kilogram yağış düştü. Bir yılda düşmesi gereken yağış bir günde düştü. Karadeniz yağmurlu, Rize’de benzer şeyler oldu, Fransa’da da oldu. Hopa’da ilk kez yaşandı.” Selin ardından “Devlet tüm imkanları ile seferber oldu. Acil durumları kısa zamanda hallettik” diyen farklı illerden iş makinası ve personelin geldiğini anlatıyor. Tedbirlerİskender, tedbirlere ilişkin menfezlerin genişletilmesi, dere yataklarına dönük çalışmalara daha fazla ağırlık verilmesini sıralıyor. “Vatandaş dere yatağına evini yapıyor, daha önceden yapılan uygulamalar. Konuyla ilgili yönetmelikler var, titizlikle uyulması sağlanacak.” |
Selde halk inisiyatifi |
Arama kurtarma faaliyetlerini yetersiz oluşu, yetkililerin gelmemesine karşı 25 Ağustos’ta da halk tepkisini Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu ve Artvin Valisi Kemal Cirit’e göstermişti. Belediye Başkan Yardımcısı, devletin tüm imkanlarını seferber ettiğini anlatsa da Hopa’da konuştuğumuz insanlar belediyenin özellikle koordinasyonda yetersiz kaldığını anlatıyor. Selin ardından ilçedeki vatandaşların oluşturduğu, tam bir isim koymasalar da Hopa Halk İnisiyatifi olarak anılan inisiyatiften, Yusuf Aslan Yenigül, seli, bir araya gelişlerini ve ardından yaşadıklarını aktarıyor: “Yağmurun büyük tahribat yaptığından üç-dört saat sonra bilgimiz oldu. Devrimci, sosyalist, çevreci, sosyal demokratlar olarak meydanda bir araya geldik. Her siyasete ve halka açık toplantı yapıldı. Büyük tahribatın yaşandığı, ölüm ve kayıpların olduğu tespit edildi ve müdahale için inisiyatif oluşturma kararı alındı. “Gönüllülerce çalışmalara başladık. Hopa’nın her yerine ekipler oluşturularak saha çalışması başladı, bir yandan da yardım kampanyaları düzenlendi.” Yenigün: Koordinasyon eksiktiYenigül, belediyenin donanım eksikliğinin yanı sıra koordinasyon sağlamada da eksik kaldığını anlattı. “AFAD’ın müdahale edemediği Yoldere’de yedi kişiyi halk çıkardı. Sugören’de dört gün iletişim sağlanamazken, biz ekiplerle çıkarak ihtiyaçlarını sağladık. Mahalle girişine itfaiye su getirmiş, ama halkın haberi yoktu. Koordinasyon sorunu vardı.” Rapor hazırlanıyorYenigül, yaşananlarda Hopa’da altyapı sorunları, sahil yolunun su giderlerini, derelerin denize ulaşmasını engellemesi, köy yollarının dere yatakları yanında olması, kontrolsüz çay ekimi, derelerin etrafının duvarlarla örülmesi, dere yataklarındaki taşların toplanması gibi sorunlara dikkat çekti. İnisiyatif olarak konuyla ilgili teknik rapor hazırladıklarını anlatan Yenigül, raporun ardından ihmallerle ilgili dava açacaklarını anlattı. |
“Belediye pasif kaldı”
İnisiyatiften, selin hemen ardından çalışmalarda yer alan gençlerle konuşuyoruz. AFAD ve AKUT gibi ekiplerin bazı bölgelerde çok etkili olmadığını farkettiklerinde gelen yardımları kendi araçları ve yürüyerek ihtiyacı olanlara ulaştırdıklarını anlatıyorlar.
AFAD'ın ya da AKUT'un gidemediği yerlere gidip gelmeler günden geceye ulaşınca kendi aralarında “HOPAD” adını kullanır olmuşlar.
Belediyenin bu süreçte pasif kaldığını buna da ekipman yetersizliği ve organizasyon eksikliğinin neden olduğunu söylüyorlar.
Seçimler
Hopa'daki kısa turumuzda Halkların Demokratik Partisi (HDP) ilçe binasının tabelası biz oraya varmadan bir gece önce (7 Ekim) yakıldığını görüyoruz. Binada bizim orada olduğumuz sırada kimse yoktu.
7 Haziran'da AKP ve CHP'nin birer vekil çıkardığı Artvin'de 1 Kasım seçimleri ile sonuşlar değişir mi? AKP'ye tepki olarak CHP'ye oy kayabileceğini, ya da AKP'nin oy arttırabileceğini söyleyenler olsa da vekil sayısının değişmeyeceği düşüncesi hakim görünüyordu.
Parti | Oy | Oran | Vekil |
AKP | 41,982 | 39,6 | 1 |
CHP | 33,528 | 30,68 | 1 |
MHP | 24,820 | 22,63 | |
HDP | 2,943 | 3,12 |
* Artvin 7 Haziran seçim sonuçları
CHP | 8.366 | 39,36 |
AKP | 6.182 | 29,08 |
MHP | 4.517 | 21,25 |
HDP | 1.551 | 7,30 |
* Hopa 7 Haziran seçim sonuçları
Belediye Başkan Yardımcısı İskender, "AKP'nin oylarını artırabileceği, halkın istikrar istediği"ni anlatıyor.
Yusuf Aslan Yenigöl de kastlaşmış bir seçmen olduğunu, selde hükümete tepkiler gösterilse de halkın tepkisinin fiiliyata dönüşmediğini, dolayısıyla seçimlerde sonuçların değişmeyeceğini düşündüğünü anlattı. Bunun yanında, sel ve heyalanın ardından devlet yetkililerinin hasar tespiti çalışmaları yapıp, halkla bağ kurması, zararlarının tazminatı için beklenti oluşturmasının da halkın mevcut yerini korumasına etkisinden bahsetti. (BK)
* Fotoğraflar: Beyza Kural / Hopa / bianet
* Bu gezi P24 koordinatörlüğünde gerçekleşti.
Karadeniz turunun diğer haberleri:
Trabzon:
CHP, HDP VE MHP ADAYLARI 1 KASIM'DAN BEKLENTİLERİNİ ANLATIYOR
TRABZON SEÇMENİ 7 HAZİRAN TERCİHİNDE ISRARLI GÖRÜNÜYOR
Rize:
RİZE'DE MUHALEFET AKP'YLE DEĞİL CUMHURBAŞKANI İLE YARIŞIYOR
Çamlıhemşin: