Haberin Kürtçesi için tıklayın
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beyaz Saray'da Başkan Donald Trump ile görüşürken, Washington'daki büyükelçilik binası önünde toplanan grup Erdoğan'ı protesto ediyordu.
Erdoğan'ın Trump ile görüşmesinin ardından büyükelçilik konutuna ulaştığı dakikalarda Erdoğan'ı karşılamaya gelen grupla protestocular arasında gerginlik çıktı. İki grup arasında çıkan kavgaya Erdoğan'ın korumalarının da dahil olmasıyla büyükelçilik binasındaki gerginlik had safhaya ulaştı.
Kavgaya karışan 15 Cumhurbaşkanlığı koruması hakkında dava açılırken olayın ardından gözaltına alınan ABD vatandaşı Sinan Narin ve Eyüp Yıldırım çıkarıldıkları mahkemece tutuklandı.
2016 Haziran ayından bu yana tutuklu olarak yargılanan Narin ve Yıldırım hakkındaki karar duruşması bugün başkent Washington'daki Üst Mahkeme binasında yapıldı. Amerikan'ın Sesi haberine göre Washington'daki hapishanede tutuklu bulunan Narin ve Yıldırım da duruşma sırasında mahkeme salonuna ayakları kelepçeli olarak getirildi.
"Hala nörolojik tedavi görüyorum"
Mahkeme hakimi Marisa Demeo, olay günü büyükelçilik konutu önünde dayak yediklerini ve mağdur olduklarını söyleyen kişilerden üçüne söz hakkı tanıdı. Hakim Demeo, kendisine sunulan çok sayıda yazılı ifade ve başvuru olduğunu ancak Lusi Usuyan, Murat Yasa ve Aziz Azizi'nin bizzat Narin ve Yıldırım tarafından darp edildikleri gerekçesiyle bu üç kişiye söz hakkı verdiğini ama diğer yazılı ifade verenlerin de ifadelerini göz önünde bulunduracağını söyledi.
Olay günü büyükelçilik konutu önünde darp edildiğini, başına aldığı darbeler nedeniyle hafıza kaybı yaşadığını söyleyen Lusi Usuyan, halen nörolojik olarak tedavi gördüğünü söyledi. Olayın ardından büyük bir travma yaşadığını anlatan Usuyan, zaman zaman geçici hafıza kayıpları yaşamaya devam ettiğini anlattı. Usuyan sanıklara mahkeme tarafından olabilecek en üst sınırdan ceza verildiğini görmek istediğini söyledi.
Bir diğer davacı Murat Yasa da Türkiye'nin Kürt vatandaşlarına baskı uyguladığı gerekçesiyle 1980'li yıllarda Amerika'ya geldiğini söyledi ve o gün elçilik binası önünde yaşanan kavga nedeniyle artık protesto hakkını kullanmak konusunda endişeli olduğunu dile getirdi. Yasa ayrıca, hastane masraflarının sigortası tarafından karşılanmayan 1700 dolarlık kısmının da sanık Eyüp Yıldırım tarafından ödenmesini talep etti.
İran kökenli Kürt ve Amerikan vatandaşı olduğunu söyleyen Aziz Azizi de o gün Türkiye'nin Kürtlere yönelik politikalarını protesto etmek üzere elçilik binası önüne gittiğini ancak darp edildiğini anlatarak, kendisinin olay günü çekilmiş bir fotoğrafını mahkeme hakimine gösterdi.
Eyüp Yıldırım'ın avukatı da benzer şekilde Yıldırım'ın da daha önce hiçbir sabıka kaydının bulunmadığını, Türk toplumu içerisinde yardımsever olarak bilinen ve sevilen biri olduğunu anlatarak tahrik unsuru olduğunu söyledi.
Bu ayın ortasında çıkacaklar
Yargıç Marisa Demeo, savunmaları dinledikten sonra iki sanığın iyi hallerini ve hapiste kaldıkları süreyi de göz önünde bulundurarak savcılığın 12 ay 1 günlük hapis cezası istemine uydu. Mahkeme ayrıca iki sanığın da iyi hallerini ve söz konusu uygulamaları değerlendirmeye alarak iki sanık hakkında 2 ay ceza indirimine hükmetti. Buna göre iki sanık Sinan Narin ve Eyüp Yıldırım Nisan ayının ortalarında hapisten çıkacaklar.
Aynı kavgaya karışan 15 Cumhurbaşkanlığı korumasından 11'i hakkındaki suçlamalar önceki aylarda düşürülmüştü. Bunlardan 7'si hakkındaki suçlamaların düşürülmesi, eski ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson'ın Şubat ayındaki Ankara ziyaretinin bir gün öncesine denk gelmişti. Amerikan basınında davanın bu şekilde siyasi pazarlık meselesi yapıldığı yorumlarına ABD Dışişleri Bakanlığı, "Söz konusu kararın ziyaretin öncesine denk gelmesi tamamen tesadüf" şeklinde yanıt vermişti.
*Kaynak: Amerikanın Sesi