BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Volker Türk, İsrail'in merkezine yönelik ayrım gözetmeyen binlerce roketle başlayan saldırıdan dört gün sonra İsrail'in Gazze'ye yönelik ayrım gözetmeyen ve orantısız misillemelerine karşı uyarıda bulundu.
"İnsancıl hukuk tüm nüfusun cezalandırılmasını yasaklar"
BM yayın organı unnews'un haberine göre Türk, İsrail yönetiminin Pazartesi günü elektrik, su, gıda ve yakıt tedarikini keserek bölgenin "tam kuşatma" altına alınması için verdiği emirlerden duyduğu kaygıyı dile getirdi: "Tüm nüfusun topluca cezalandırılmasının uluslararası insancıl hukuka göre yasak olduğunu" vurguladı.
"Korkunç toplu katliamlar dehşet veriyor"
Yüksek Komiser, "sivillere yönelik yargısız infaz iddiaları ve bazı durumlarda Filistinli silahlı grupların üyelerince gerçekleştirilen korkunç toplu katliamlar karşısında derin şok ve dehşete uğradığını" söyledi.
"Siviller pazarlık kozu olarak kullanılmamalı"
Türk, "Filistinli silahlı gruplarca yakalananların kötü muameleye uğradıkları görüntülerin yanı sıra cinayet ve cenazelere saygısızlık raporlarını görmek de korkunç ve derinden üzücü. Siviller asla pazarlık kozu olarak kullanılmamalı" dedi.
Toplu yerinden edilmeler sürüyor
BM insani yardım görevlileri, Salı günü Cenevre'de yaptıkları basın açıklamasında Yakın Doğu'daki Filistinli Mülteciler için BM Yardım ve Çalışma Ajansı (UNRWA) tarafından yönetilen okullarda yaklaşık 140 bin yeni yerinden edilmiş insanın barındırıldığı Gazze'de sivillerin içine düştükleri korkunç koşulları vurguladılar.
UNRWA sözcüsü Tamara Alrifai habercilere, yerinden edilmenin "topluca" süre gittiğini ve ajansın okullarını sığınaklara dönüştürme konusunda önemli deneyime sahip olmasına karşın, krizin boyutlarının altından kalkılamayacak kadar büyük olduğunu söyledi.
UNRWA bir "can simidi"
Alrifai, hava saldırılarının aralarında görme engelliler okulu ve ajansın Gazze Şeridi'ndeki genel merkezinin de olduğu 18 UNRWA tesisini de tahrip etmesinin ihtiyaçların karşılanmasını daha da güçleştirdiğini söyledi.
Alrifai Amman'dan yaptığı açıklamada, tüm BM binalarının uluslararası hukukun koruması altında olduğunun ve çoğunluğu yoksulluk sınırı altında yaşayan Gazze'deki 1,7 milyon Filistinli mülteci için "UNRWA'nın gıda, eğitim ve sağlık açısından bir can simidi olduğu[nu]" vurguladı.
Alrifai ayrıca, Hamas savaşçılarının operasyonları için UNRWA tesislerini kullanıyor olabileceği iddialarını reddetti ve "savaşan taraflar veya silahlı gruplar tarafından kullanılmadıklarından emin olmak" için özel ekiplerin tesisleri teftiş ettiğini vurguladı.
"Bunu son derece ciddiye al[dıklarını]" ısrarla yineledi.
DSÖ'den insani koridor çağrısı
BM Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Pazartesi günü itibariyle Gazze Şeridi'ndeki saldırının başlamasından bu yana 13 sağlık tesisinin saldırıya uğradığını doğruladı.
DSÖ sözcüsü Tarik Jasarević habercilere, kritik malzemelere sahip kişilere ulaşmak üzere bir koridora ihtiyaç duyduklarını söyledi. Jasareviç DSÖ'nün krizin başlamasından bu yana malzeme temini, sağlık çalışanlarını eğitiminin ve acil müdahale planlarının desteklenmesi için çaba gösterdiğini, ancak Gazze Şeridi'ndeki yedi büyük hastanedeki malzeme stokunun tükenmenin eşiğine geldiğini söyledi.
Büyük akıl sağlığı sorunları
Jasarević ayrıca, silahlı gruplarca rehin alınanların geçirdikleri psikolojik travma da dahil, krizin tetiklemesiyle artan ruh sağlığı gereksinimlerinin de altını çizdi. Esir tutulan ve "bu korkunç anları yaşayan" kişiler için en önemli şeyin serbest bırakılmak olduğunu ve bunu izleyen fiziksel ve zihinsel bakım ihtiyaçları olduğunu vurguladı.
"Gazzeli ve İsrailli çocuklara kulak verin"
BM Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) sözcüsü James Elder, ajansın Gazze ve Batı Şeria'da ihtiyaç duyanlara yardım sağlamaya hazır psikososyal destek uzmanlarına sahip olduğunu söyledi.
Elder, "Gazze'den ve İsrail'deki çocuklardan birbirini tamamlayan korku, ıstırap ve acı öyküleri geliyor" dedi.
Elder "Gazzeli ve İsrailli çocukların çok açık bir şekilde ve genellikle gözyaşları içinde 'Yeter. Bizi rahat bırakın' dedi[klerini]" anlattı.
UNICEF'in sayılarına göre, krizin tırmanması öncesinde Gazze Şeridi ve Batı Şeria'daki çocuk nüfusunun yaklaşık yarısını oluşturan bir milyonu aşkın insani yardıma muhtaç çocuk vardı.
(AEK)