*Görsel betimleme: Fotoğrafta, beyaz bir masanın üzerinde yan yana dizilmiş ve güvenlik kablolarıyla sabitlenmiş beş adet akıllı telefon görülüyor. Telefonların ekranlarından biri mor ve pembe tonlarında bir renk geçişine sahip, diğer üçünün ekranı ise siyah. Telefonlar modern ve şık görünümlü, parlak metal çerçevelere sahip. (Betimleme, yapay zekayla yapılmıştır)
Engeli bireylerin imzalarını ve ekonomik faaliyetlerini yok sayan uygulamalar yasalarca açıkça suç olarak sayılmasına rağmen görme engelliler, özellikle alışverişlerde sıklıkla ayrımcılığa maruz kalıyor.
Görme engelli Esma Nur Acar, 17 Nisan’da Ankara Sincan’da bulunan bir Vodafone mağazasına giderek telefon satın almak istedi.
Bayi çalışanları ilk olarak satış işlemlerini başlatsalar da üstlerinden gelen ‘uyarı’ sonrasında Esma Nur Acar’a telefon satamayacaklarını bildirdi.
Çalışanların kendisine görme engelli olduğu için okuryazarlığının olamayacağını ve imzasının geçersiz olduğunu söylediğini aktaran 27 yaşındaki Özel Eğitim Öğretmeni Acar, bayinin telefon satışı için kendisinden önce vasi sonrasında ise iki şahit istediğini belirtti.
bianet’e konuşan Esma Nur Acar “Okuryazar kabul edilmiyormuşuz. Bu çok komik. Ben öğretmenim nasıl okuryazar kabul edilmiyoruz?” dedi.
Üstelik Vodafone'nun söz konusu bayisi, engelli bireylere erişilebilirlik iddiası taşıyan 'Engelsiz Mağaza' olarak geçiyor.
Türk Borçlar Kanunu’nun 15. maddesine göre, görme engelli bireylerin imzalarında yalnızca talepleri halinde şahit aranır. Görme engelli bireylerin şahit talep etmediği durumlarda el yazısı ile attıkları imzalar geçerlidir.
Türk Ceza Kanunu’nun 122. maddesine göre ise kamu hizmeti veren bir kuruluşun kişinin dil, ırk, milliyet, renk, cinsiyet, engellilik, siyasi düşünce, felsefi inanç, din veya mezhep farklılığı nedeniyle olağan bir ekonomik etkinlikte bulunmasını engelleyen kimse, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
“Israrla vasi istediler”
Esma Nur Acar, önce satış işlemlerine başlanması sonra iptal edilmesi hakkında “Bayi çalışanları da bilgisizdi. İşlemleri başlattılar fakat üstleriyle konuştuktan sonra bize satış yapmayacaklarını söylediler” dedi.
Yetkililerle kendisinin de konuştuğunu belirten Acar, satış için ısrarla vasi istenmesini şu sözlerle anlattı:
“Bana ısrarla vasi istediklerini söylediler. Şahidi bile en son söylediler. Onlara vasimin olmadığını, böyle bir şeyin imkansız olduğunu söyledim. Okuryazar kabul edilmiyormuşuz. ‘Ben öğretmenim, nasıl okuryazar kabul edilmiyorum?’ dememe rağmen herhangi bir sonuç almadık.”
“Braille sözleşme getirin”
Çalışanların “Göremediğiniz için okuryazar kabul edilmiyorsunuz” dediğini aktaran Acar, “Bu çok komik bir bahane, madem öyle bana bir Braille sözleşme getirin ya da dijital olarak sesli bir şekilde bana sözleşmeyi okuyabilecek bir ortam oluşturun aksi takdirde bizi okuryazar olarak kabul etmeme gibi bir durum olamaz. Bu çok eskide kalmış bir uygulama” yanıtı verdiğini söyledi.
Ancak Acar’ın çözüm önerileri sonuçsuz kaldı.
“Yaptıkları ayrımcılık, son bulmalı”
Birçok kurumda benzer durumlarla karşılaştığını belirten Acar, sözlerini şöyle sonlandırdı:
“Çağ ilerledikçe normal şartlarda bir şeylerin düzelmesi gerekiyor ama her şey geriye gidiyor. Ben bu durumların son bulmasını istiyorum. Engelli vatandaşlar olarak mağazaya, bankaya gittiğimiz zaman önümüze engel çıkarmamaları lazım. Bu durum çok sıkıcı bir hal aldı. Biz de herkes gibi imzamızı atıp işlemlerimizi yapmak istiyoruz. Çok basit şeyleri zorlaştırıyorlar ve zamanımızı alıyorlar. Yaptıkları ayrımcılık. Bu son bulmalı.”
Avukat Yılmaz: Kanunlar açıkça yasaklıyor
bianet’e konuşan Ankara Barosu Engelli Hakları Merkezi üyesi avukat Olgun Yılmaz ise engelli bireyler hakkındaki kanunların çok açık hükümler içerdiğini belirterek “Bir kurumun, görme engelli bireye ürün satmaması mümkün değil. Kanunlar bunları açıkça yasaklıyor” dedi.
Telefonla ulaştığımız Vodafone yetkilileri ise konuyla ilgili bir açıklama yapmadı.
(AD)