* Fotoğraf: Ayça Söylemez - Silivri Ceza İnfaz Kampusu
Haberin İngilizcesi / Kürtçesi için tıklayın
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı bugün, Silivri Cezaevinde 44 mahpusun COVID-19 testinin pozitif çıktığını, dördünün hastaneye kaldırıldığını, diğerlerinin tedavisinin cezaevindeki izolasyon alanında doktor gözetiminde yapıldığını ve ailelerinin bilgilendirildiğini açıkladı. 28 Nisan’da da Konya'daki cezaevinde COVID-19 testi pozitif çıkan 55 kişinin hastaneye sevk edildiği açıklanmıştı.
Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, açık cezaevlerindeki üç hükümlünün tedavi sırasında hayatını kaybettiğini ifade etti. Ancak 13 Nisan’daki bu açıklamanın haricinde mahpusların tedaviye nasıl götürüldüğü ve tedavilerinin nasıl sürdüğü, testlerin hangi aşamada yapıldığı gibi detaylı bilgi verilmedi.
Hem son olarak bilgi verilmiş olan Silivri’de hem de tüm hapishanelerdeki tutuklu ve hükümlülerin korunması dair cevap bekleyen birçok soru var.
“Önlemler hak ihlallerine dönüşmeye başladı”
Ceza İnfaz Sisteminde Sivil Toplum Derneği'nden (CİSST) Berivan E. Korkut bianet’e yaptığı açıklamada bu soruları sıraladı ve ek olarak alınması gereken önlemleri anlattı.
Hapishanelerde dış dünyayla iletişimin kesilmesi şeklinde bir önlem alındığını ancak bu önlemlerin de zaman zaman hak ihlaline vardığını söyledi:
“Önlem adı altında gazetelerin, mektupların verilmediği kurumlar var. Taze meyve ve sebzeyi içeri almayan kurumlar var… Önlemlerin bazıları hak ihlallerine dönüşmeye başladı. Bunun dışında ceza infaz memurları mahpusları korumak için uzak durmaya, sayıma girmemeye çalışıyor. Ancak Kocaeli Cezaevindeki gibi üst araması yapılan kurumlar da var. Basında, koğuş aramalarının devam ettiğini de okuduk.”
“Temizlik malzemesi cezaevinin inisiyatifinde”
Korkut, salgının başlangıcında koğuşların dezenfekte edildiğini ancak bunun sistemli bir temizliğe dönüşmediğini de ekledi:
“Çok kalabalık koğuşlar var ve düzenli dezenfeksiyon yapılmıyor. Temizlik malzemesi de kurumların inisiyatifine kalmış durumda. Bu önlemlerin sistemli ve düzenli olmaması sorun yaratıyor, özellikle temizlik malzemesi alacak geliri olmayan mahpuslar için… Ayrıca koğuşlara ateş ölçer verilmeliydi ama maalesef olmadı. Dışarıda olduğu gibi yaygın test yapılmaması sorunu da devam ediyor.”
Açık cezaevleri boşaldı, cezaevi mutfağı da...
Berivan Korkut, salgına karşı bağışıklığı güçlendirmenin en temel önlemlerinden birinin düzenli ve iyi beslenme olmasına rağmen, yemeklerin kötülüğü sorununun bu dönemde daha da büyüdüğünü ifade etti:
“İlk önlem koğuşlardaki kalabalığı azaltıp yemekleri düzeltmek olmalıydı ancak son dönemde yemekler daha da kötüleşti.”
Korkut bunun nedenini de şöyle açıkladı: “Açık cezaevindeki mahpusların bırakılmasıyla yemekhane işleyişi krize girdi çünkü burası çalışma usulüne dayalı ve mahpuslar vardiyalı şekilde mutfakta çalışıyordu. İnfaz düzenlemesiyle açık cezaevlerinden yüksek sayıda tahliyeler ve izinler olunca görevlendirme zinciri bozuldu. Bir işyerinde işten çıkan aşçının yerine kimsenin alınmadığını düşünün…”
Bu organizasyon hatasının en baştan önlenebileceğini de söyleyen Korkut, “Daha yasa görüşülürken izinler ve tahliyeler biliniyordu, bu sürede mutfakta çalışacak birileri işe alınabilirdi. Beslenme en temel önleyici tedbirken bu yapılmadığı gibi şimdi bir de Ramazan ayındayız” diye konuştu.
Mahpuslar hastaneye nasıl götürülüyor?
Berivan Korkut ayrıca “Normalleşme hapishanelere nasıl yansıyacak?” diye sordu:
“Bu konuda detaylı açıklama yapılmadı, görüşler eski düzene gelecek mi, örneğin? Kapalı alanlarda ne gibi düzenlemeler yapılacak? Halen revirde doktor bulundurulmaması, mahpusların revire çıkarılmaması gibi sağlık hizmetindeki sorunlar sürüyor. Hastaneye gitme-gelmenin ardından 14 günlük karantina nedeniyle doktora gitmeyenler mahpuslar oluyor.”
Korkut, şu anki düzende de açıklama bekleyen hususlar olduğunu belirtti: “Karantina nasıl işliyor? Revire giden doktor nasıl karantinada tutulacak? Son olarak virüsün tespit edildiği Silivri’deki mahpuslar hastaneye nasıl götürüldü, ambulansla mı, ring aracıyla mı? hastaneye gidip gelen araçlar nasıl dezefnekte ediliyor? Bu işlemlerin hepsini jandarma ya da ceza infaz memurundan beklemek yanlış olur hem görevleri değil hem de buna dair bir uzmanlıkları yok. Zaten onlar da risk altında. Mahpusla görüşen tek kişi ceza infaz memuru, onlar da stresliler, psikolojik destek alıyorlar mı? Tüm bunlara dair kapsamlı bir açıklama bekliyoruz.”
Hapishanelerdeki ağır hastaların da salgın dışındaki tedavilerinin bu süreçte aksadığını ekleyen Korkut, “Belki COVID-19 kapmayacaklar ama dışarıda olduğu gibi cezaevlerinde de diğer hastalıkları olanlar daha büyük risk altında” dedi. (AS)