Dünyada toplam koronavirüs vaka sayısı 69 milyonu, can kayıpları ise 1,6 milyonu aştı. Birleşik Krallık’ta 8 Aralık Salı günü itibariyle tarihinin en büyük aşılama kampanyası başladı.
TIKLAYIN - Koronavirüs: Hangi aşı ne aşamada?
TIKLAYIN - "Çin aşısının koruyucu olup olmadığını bilmiyoruz"
Öte yandan “Covid19 aşısı nasıl bu kadar kısa sürede bulundu, yan etkileri olacak mı?” tartışmaları sürüyor.
ABD Sana Biyoteknoloji Firması Baş Direktörü Virolog Dr. Semih Tareen, aşı tartışmalarına ilişkin bianet’e konuştu.
Tareen, “Bilim tarihinde ilk defa bu hızda ama güvenilirlikten ödün vermeden bir aşının geliştirilmesine tanık oluyoruz. Önceki gelişmeler, yatırımlar ve hükümetlerin bürokrasiyi hızlandırması sayesinde seneler süren aşı çalışması, bir sene sürüyor” dedi.
“Tarihte görülmemiş adımlar atıldı”
Aşının geliştirilmesi için yıllar gerekli malum. Hatta bazı hastalıklar için hala aşı bulunamadı. Peki Covid-19 aşısı nasıl bu kadar çabuk bulundu?
Bunun temelinde 3 sebep var. Teknoloji, bürokrasinin hızlandırılması ve yatırımlar. En önemlisi teknoloji. Bundan önce en hızlı bulunan aşı 1940’lardaki kabakulak virüsü aşısıydı ve üzerinde 4 sene çalışıldı. 1980’lerde ilk AIDS pandemisi çıktığında virüsü anlamak, sekansını çözmek 3 yıl sürdü. Günümüz teknolojisi ise çok farklı. Covid-19 virüsünü anlamak ve sekansını çözmek sadece 10 gün sürdü.
Covid-19 başladığında koronavirüsleri hakkında bilgimiz zaten vardı. İnsanları her sene enfekte eden 4 korona virüsü var. 2002’deki SARS ve 2012 MERS’ten sonra koronavirüsleri üzerine ciddi araştırmalar başlamıştı. Yeni koronavirüs salgınlarını bekliyorduk ve hazırdık. Diğer yandan hükümetler bürokrasinin önüne geçebilmek ve süreci hızlandırmak için tarihte hiç görülmemiş hızla büyük adımlar attılar.
Aşıların yan etkileri konusunda tüm dünyada genel bir güvensizlik, tedirginlik hâkim. Bunlar haklı korkular mı sizce?
Bilimde her şey verilerle açıklanır. Eğer aşıların yan etkileri varsa, zaten hayvan deneylerinde ve klinik deneylerde görülürdü. Günümüzde aşıların çoğunun teknolojisini ve ne tür yan etkiler bıraktığını biliyoruz.
Onlarca senedir çoğumuz aşı olduk ve aşılarla ayaktayız. Bu güne kadar önde giden Pfizer/BioNTech, Moderna ve AstraZeneca/Oxford'un aşılarında yan etkiler sadece az kesimde ateş, kırgınlık ya da halsizlik ve iğnenin yapıldığı yerde yanma veya şişme gibi yan etkiler görüldü.
Peki uzun vadede yan etkileri olabilir mi?
Uzun dönem yan etkilerden endişe edenler doktorları ile birlikte karar vermeliler. Eğer uzun dönem beklemek istiyorlarsa bu tamamen onların kararı olur. Diğer yandan da Covid-19 gibi bir virüs var. Sürekli dikkat etmeleri gerekecek.
“Bağışıklık kazanacağız”
Onkolojik hastalıklarda, bağışıklık sistemini baskılayan ilaçlar kullanan hastalar için Covid-19 aşısı sorun yaratır mı?
Aşı olmayanların Covid-19 riskini biliyoruz. Kimi hafif, kimi ağır geçiriyor. Son yayınlanan bir makalede 60 yaşlarında tek yumurta ikizi iki erkek hastanın, aynı kişiden Covid-19 virüsü kaptığı ancak ikizlerden biri taburcu olurken, diğerinin ise ciddi entübe vakası olarak hastanede tedavi gördüğü belirtildi. Bunların sebeplerini henüz bilmiyoruz.
Kaldı ki bu örnekte genetiği de tıpatıp aynı olan iki vakadan bahsediyoruz, değil mi?
Öyle ama tamamen farklı etkiler gösteriyorlar. Tedirgin edici yanı başımıza geldiğinde hastalığın nasıl seyredeceğini bilmememiz. Ancak aşı olduğumuzda ne olacağını az- çok biliyoruz. Bağışıklık kazanacağız ve en fazla geçici yan etkiler görülecektir.
“Genelleme yapmak yanlış olur”
Peki otoimmun hastalıkları olanlar aşı olabilecek mi?
Aşılar bağışıklığı düşürmez aksine bağışıklığı artırırlar. Hastalığı olanlar en doğru kararı doktoru ile görüşüp vermeli. Hastalığı neyse, ona göre aşının uygun olup olmadığına ya da hangi aşının uygun olduğuna birlikte karar vermeliler. Çünkü birden çok otoimmun hastalık var ve genelleme yapmak yanlış olur.
Pfizer/BioNTech, Moderna ve AstraZeneca/Oxford'un Covid-19 aşıları öne çıkıyor. Her üç aşı da toplamda iki doz uygulanıyor. Neden?
Tamamen virüsün biyolojisi ile ilgili. İlk doz vücutta belli seviyede antikor oluşturuyor. Bu antikor seviyesi düşük ve kısa ömürlü oluyor. İkinci doz, doğru zamanda verilirse o zaman bu antikor miktarı artırılıp, uzun ömürlü olması sağlanıyor. İki doz olmasının nedeni bu. Gelecekte tek doz yetecek mi, onu zamanla anlayacağız çünkü arkadan 200’e yakın aşı geliyor.
Grip aşısı gibi her yıl aşı olmamız gerekecek mi?
Grip virüsü ile korona virüsler çok farklı. Grip virüsleri mutasyona uğrayabilen, değişebilen bir virüs. Öte yandan korona virüsün içinde mutasyon pek olmuyor. Tahminim her sene aşı olmamız gerekmese de, belki de belli bir zaman aralığında tekrar aşı olabiliriz.
Türkiye’nin sipariş ettiği Çin aşısı Coronavac hakkında neler biliyoruz?
Teknolojisi diğer aşılardan farklı. İnaktif virüs tekniğine göre hazırlanıyor. Bu aşıda, enfekte etme özelliğini yitirmiş olan virüs vücuda verilerek, vücudun hastalığa bağışıklık kazanması hedefleniyor. Moderna ve BioNTech aşıları ise yeni bir yöntem olan mRNA tekniğiyle üretiliyor.
Ben her zaman aşı etkinliğine dair verileri baz alıyorum. Bu yüzden moleküler seviyede bağışıklık farklarını görebiliriz ama hasta seviyesinde ciddi bir etkiye sebep olmaz. 3.faz verileri henüz yayınlanmadı. Türkiye şu an onu bekliyor. Zaten Sağlık Bakanlığı da o verileri beklediğini ve verilere göre onay vereceklerini belirtti.
Semih Tareen hakkında Üniversite eğitimini ve doktorasını University of Washington ve Fred Hutchinson Kanser Araştırma Merkezi'nde HIV ve benzer retrovirüslerin evrimi üzerine tamamladı. ABD'de Seattle şehrinde bulunan Sana Biyoteknoloji Firması Baş Direktörlüğünü yürütüyor. Yaklaşık 20 yıldır virüsler üzerine araştırma yapıyor ve virüsleri kullanarak kanser gibi hastalıklara karşı yeni nesil terapiler geliştiriyor. |
(YAB/EMK)