Birleşmiş Milletler'in, ABD ve İngiltere'nin Irak işgaline karşı tavrının önümüzdeki yıllarda da "olağanüstü başarısızlık" olarak anılacağını dile getiren Sponeck, "BM tarihinde buna benzer bir durum hiç yaşanmamıştı" dedi.
Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı'na katılan ve Türkiye'nin de aralarında bulunduğu çeşitli ülkelerde 36 yıl BM bünyesinde görev yapan Sponeck'in, Irak Savaşı'nda BM'nin sorumluluğuna ilişkin söyledikleri alkışlarla karşılandı.
BM Irak İnsani Yardım Programı Koordinatörlüğü de yapan Sponeck, 2000 yılında Irak'a uygulanan ambargonun sürdürülmesini protesto ederek görevinden istifa etmişti.
"Uzun yıllar çalıştığı BM'nin tavrını değerlendirirken Güvenlik Konseyi ile Sekreterya'yı ayırmak gerek" diyen Sponeck, büyük ilgi gören konuşmasında, Güvenlik Konseyi üyesi ülkelerin insani ve etik konularda bir şey yapmamasının BM Şartı'na ve insanlığın ortak vicdanına ve Irak halkına ihanet olduğunu söyledi.
BM'den güçlü davrandınız
"BM önce kuşatma sonra rejim değiştirme şeklindeki ABD ve İngiltere'nin tavrını onayladı. Konsey üyelerinin 15'i de Irak'taki durumdan haberdardı" diyen Sponeck Türkiye'nin 1 Mart'ta tezkereyi reddetmesinden övgüyle söz etti.
"Vicdanımız, uluslararası kurum görevlileri olarak göstereceğimiz itaattan çok daha önemlidir. Siz, Irak'a düzenlenen saldırının Türkiye'den başlatılmamasını sağlayarak (tezkereyi reddederek) BM Sektereryası'ndan çok daha güçlü davrandınız."
BM'nin yapamadığını dünya halklarının yaptığını söyleyen eski BM Genel Sekreter Yardımcısı Hans von Sponeck, "Uluslararası topluluk olarak bir suçun karşısında susamayız. Iraklı mağdurlara karşı sorumluluğumuz var. Bu nedenle halkların sesi BM'nin yerini aldı. Dünya yurttaşları seslerini hiçbir zaman kısmamalı" diye konuştu.
Irak'a saldırı öncesini anlatırken "Birçok şey bizi aldatmak için düzenlenmişti" diyen Sponeck şunları söyledi:
"Burada çok daha yüksek düzeyde bir sorumluluk söz konusuydu. Çünkü ABD ve İngiltere'nin barıştan sonra yapılacaklara dair bir stratejileri bile yoktu. Irak'ta güvenlik birimleri dağıtıldı, memurlar BAAS Partisi'ne üye olduğu için kim olduğuna ve ne yaptığına bakılmaksızın uzaklaştırıldı. Oysa başka seçenekleri yoktu.
Irak'ta süren yasadışı savaş sırasında yaşananların da kabul edilemez olduğunu anlatan Sponeck şöyle dedi: "Yağmalamayı, müzelerin, tarihi binaların nasıl talan edildiğini, sivillere ve tutuklulara nasıl davranıldığını biliyorsunuz. Dikkatlerimiz Ebu Garib'de yaşananlar üzerine çevriliyor ve sadece buralar gösteriliyor. Biz bundan çok rahatsızız, çünkü bunlar sadece bir kısmı. Oysa Irak'ın bütününde yaşanıyor bu vahşet."(ÇM/KÖ)