Soruşturma, yargılanma, cezalandırılma ve aynı eylem nedeniyle yeniden yargılanma, yeniden cezalandırılma... Vicdani ret hakkını kullananlar, yıllardır bu hukuki döngü içindeler. Bu davalar bir dönem para cezası ile sonuçlanırken, yakın zamanda üç vicdani retçiye hapis cezası verildi.
Kamil Murat Demir, vicdani ret hakkını kullandığı için hapis cezası alan isimlerden biri. Askere gitmediği için hakkında açılan 10'dan fazla davadan ya beraat ya da para cezası çıktı. Tunceli 1. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından açılan son davada ise yargılaması bile yapılmadan hakkında 21 ay hapis cezası verildi.
'Kopyala yapıştır' davalar
bianet'e konuşan Demir, süreci şöyle anlattı:
"Ben çatışmaların yoğun yaşandığı Dersim'de doğmuş büyümüş biri olarak savaşın her türlü kötülüklerine şahit olmuş bir insanım. Bu yüzden daha küçük yaşta askere gitmemeye karar verdim. Sonra vicdanı reddimi açıkladım. Ceza veren mahkeme Tunceli 1. Asliye Ceza Mahkemesi bir dava sonuçlanmadan bir dava daha açtı. Aynı maddelerden kopyala yapıştır gibi arka arkaya davalar açılmaya devam ediyor. Daha önceden para cezası veriliyordu, son iki davada 'asker gitmemek'ten hapis cezası veriliyor."
"İktidar süreçle çelişiyor"
Demir, gündemde olan çözüm sürecini hatırlattı. Silah bırak diyenlerin, eline silah almayanlara hapis cezası vermesinin çelişki olduğuna dikkat çekti:
"Bir tarafta barış görüşmeleri yürütüyor, silahların susması ve çatışmasızlık gündemde. İnsanlar 40 yıllık bir mücadeleyi sonlandırıyor, silahları ateşe veriyor. İktidar sürecin bir tarafı olduğu halde insanları askeliğe zorluyor, eline silah almaya zorluyor. Bu durum zaten çelişkili. Bir tarafta silahların susması istenirken diğer tarafta eline silah almak istemeyenlere askerlik dayatması çok büyük bir çelişki. Bu iktidarın süreç ve barış konusunda ciddiyetsiliğini ortaya koyuyor aslında. İnsanların zorla silahlandırılması ve silaha özendirmenin sonuçlarını toplumda görüyoruz. Burada silah kullanmayı öğrenen erkeğin sokakta evde nasıl şiddet uyguladığını görüyoruz. Nefret suçları işleyebiliyor. Hepsi şiddetten besleniyor ve bu şiddet de askeriyeye dayanıyor."
Hak savunucularından tepki
Diğer yandan, vicdani ret hakkını kullandıkları için Kamil Murat Demir, Çınar Koçgiri Doğan ve İnan Mayıs Aru hakkında çeşitli cezalar verilmesine ilişkin bir tepki de İHD İstanbul'dan geldi.
İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Vicdani Ret Komisyonu ve Vicdani Ret İzleme, tekrar eden yargılamalar sonucu gelen hapis cezalarını "işkence halini alan bir yargısal taciz" olarak nitelendirdi. Hak savunucuları, Türkiye'nin aynı eylem nedeniyle kişileri defalarca yargılayarak uluslararası insan hakları yükümlülüklerini ve "aynı suçtan iki kez yargılanmama" ilkesini sistematik olarak ihlal ettiğini vurguladı.
Cezalar
Kamil Murat Demir: "Yoklama kaçağı" olduğu gerekçesiyle açılan davalar sonucunda, 8 Ekim 2025'te Tunceli 1. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından toplamda 21 ay hapis cezasına çarptırıldı. Mahkeme, Demir'in "suç işleme eğiliminin sürdüğünü" belirterek cezasında indirim, erteleme veya alternatif bir yaptırım uygulamadı.
Çınar Koçgiri Doğan: 2023'te "yoklama kaçağı" suçlamasıyla 5 ay hapis cezası alan ve cezası ertelenen Doğan, 2025'te açılan yeni bir dosya nedeniyle 12 Ağustos'ta cezaevine girdi. Bir gün sonra denetimli serbestlikle tahliye edilen Doğan'ın 16 Ekim'deki duruşmasında ertelenen cezası onandı ve yeniden 5 ay hapis cezası verildi.
İnan Mayıs Aru: Vicdani reddini 2008'de açıklayan Aru, yıllardır yargılamalara maruz kalıyor. 16 Ekim 2025'teki son duruşmasında Kütahya 3. Asliye Ceza Mahkemesi, Aru'yu "suça eğilimli kişiliği" gerekçesiyle indirim uygulamadan 1 yıl 3 ay hapis cezası verdi.

Vicdani Ret Komisyonu adına açıklamayı okuyan avukat Hülya Üçpınar, İnan Mayıs Aru’nun Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne yaptığı başvuruyu hatırlatarak, "AİHS’nin 3., 6. ve 9. maddelerinin ihlal edildiği açıkça vurgulanmıştır" dedi.
"Vicdani ret hakkı tanınmalı"
"Vicdani ret hakkı bir suç değil, temel bir insan hakkıdır" diyen Üçpınar açıklamanın sonunda şu çağrıyı yaptı:
"Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni uluslararası yükümlülüklerine uymaya çağırıyoruz. Kamil Murat Demir’e, Çınar Koçgiri Doğan’a ve İnan Mayıs Aru’ya yönelik tüm yargısal tacizler derhal sonlandırılmalı, açılmış davalar düşürülmeli ve geçmiş cezalar silinmelidir. Tüm yargı mercileri, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarına uymalı ve hukuk dışı uygulamalara son vermelidir. Vicdani ret hakkını kullanan bireylere yönelik cezai ve idari yaptırımlar derhal kaldırılmalı; 'yoklama kaçağı', 'bakaya' gibi baskı aracı olarak kullanılan suç tanımları yürürlükten çıkarılmalıdır. Türkiye, vicdani ret hakkını iç hukukta tanıyan düzenlemeleri, vicdani retçilerin taleplerini de dikkate alarak bir an önce gerçekleştirmelidir."
(AB)








