AİHM, 24 Ocak 2006'da verdiği kararla, Türkiye'yi "aşağılayıcı muamele yasağına uymamakla" mahkum etmişti. Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi, 3-4 Nisan'da yaptığı toplantılarda, Osman Murat Ülke'nin Türkiye'de hâlâ tutuklanmak ve cezasının infazını gerçekleştirilmesi için aranıyor olduğunu hatırlattı.
Türkiye'nin ihlali sonlandırmak için önlem almadığına dikkat çeken komite, vicdani retçilere uygun yasal düzenlenmenin yapılmadığını vurguladı.
Açıklamada şöyle dendi:
"[Komite] askerlik hizmetini vicdani ya da dini temelde reddedenlerin durumunu düzenleyen yasal çerçevenin Avrupa İnsan hakları Sözleşmesi'nin gerekleriyle uyumlulaştırmak üzere alınmış ya da alınması düşünülen genel önlemlerle ilgili hala bilgi sunulmamış olmasını esefle karşılamıştır."
Komite konuyu 5-7 Haziran tarihinde yeniden ele almayı karara bağladı.
Osman Murat Ülke süreci nasıldı?
Ağustos 1995'te askere çağrılan Ülke, savaş karşıtı olduğunu açıklayarak düzenlediği bir basın toplantısı sırasında sülüsünü yakmıştı. Genelkurmay Askeri Mahkemesi, Ülke'yi, 28 Ocak 1997'te, altı ay hapis ve de para cezasına mahkum etti. Askeri Mahkeme, Ülke'nin asker kaçağı olduğunu da tespit ederek, askere alınmasına karar verdi.
22 Kasım 1996'da Bilecik Jandarma Komutanlığı'na bağlı 9. Birliğe gönderilen Ülke, burada askeri üniforma giymeyi reddetmişti. Üniformayı reddettiği için Mart 1997 ile Kasım 1998 döneminde "emre ittihatsızlık"tan sekiz kez mahkum olan vicdani retçi, bu dönemde iki kez de birliğine teslim olmadığı için askerlikten kaçmaktan suçlu bulundu.
22 Ocak 1997'de AİHM'ye başvuran Osman Murat Ülke'nin başvurusu AİHM tarafından 1 Haziran 2004'te kabul edildi.
Ülke, başvurusunu, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin "İnsanlık dışı ve onur kırıcı muamele yasağı" (3. madde), "özgürlük hakkı" (5. madde), "özel yaşama saygı" (8. madde) ve "örgütlenme özgürlüğü hakkı" (9. madde) ile ilgili düzenlemelerine dayanarak yapmıştı. (AÖ/TK)