Terese de Vadell, Venezüella'da yaklaşık 40 yıldır muhalif, kendi deyişiyle "egemenlere karşı" kitaplar yayımlayan "Vadell Kardeşler" yayınevinin yöneticisi ve editörü. Hugo Chavez'in başkan seçilmesiyle başlayan Bolivarcı sosyalist sürecin yarattığı değişimin, önce elbette ekonomide, yoksulların yaşamında kendini gösterdiğini söylüyor. Ama, bianet'in sorduğu "Ya kadınlar? Onların hayatı nasıl değişti?" sorusunu duyunca, ağzından ilk çıkan "Vay! İnanılmaz" sözleri oluyor.
Eşi Manuel Vadell, darbe girişiminden yargılandığı yıllarda Chavez'in avukatıydı. Hâlâ yakın dostlar. Vadell çifti, iki günlük uluslararası "Özgür Mücadelesi ve Hukuk" sempozyumuna katılmak için İstanbul'dayken bianet'in sorularını yanıtladı.
Teresa de Vadell, sosyalist sürecin getirdiği değişimi, "Artık halkın kendi iradesi var" diye özetliyor. Özellikle yoksullar için "Artık istedikleri devlet binasına girebiliyor, hizmet alabiliyorlar. Bu kendini en çok sağlıkta ve eğitimde gösteriyor" diyor.
"Kadınlar yönetime daha çok katılıyor"
Sürecin kadınlar için getirdiği değişiklikler içinse şunları söylüyor.
"Artık bir kadın bakanlığı var. Yoksul kadınlara mikrokredi sağlayan kadın bankası açıldı. Kadına yönelik şiddete karşı yasa çıktı. Çok önemli değişim, özellikle yoksul kadınların artık okuma yazma biliyor olması. Kadınlar artık politikaya ve yönetime daha çok katılıyor, kamu görevlerine giriyorlar. En önemli değişim, kadınlar kendi önemlerinin farkına varmış olması. Artık rahatça 'kadınlar bu işi yapar, iyi de yapar' diyorlar."
Yolsuzlukla mücadele ilk iş
Vadell çifti, Chavez yönetiminin süreci hızlandırarak sürdürmesi için sekiz yıla daha ihtiyacı olduğunu, "Daha yapacak çok iş var" diyerek açıklıyor. En acil sorun, ikisi için de yolsuzlukla mücadele, yönetimin ve bürokrasinin şeffaflaşması, temizlenmesi. Manuel Vadell, "Üstü düzey de buna dahil" diyor. "Torpil düzeniyle mücadele etmek, bürokrasiyi daha çok çalıştırmak gerek."
"Bir de konut sorunu var" diyor Teresa de Vadell. "Özellikle yoksul kesimlerin yaşadığı bölgelerde daha çok toplu konuta ihtiyaç var." Chavez sonrası için sosyalist hareketi sürdürecek kadroların oluştuğu kanısında, "İdeolojik formasyon okulları da kuruldu. İşe yarıyorlar" diyor. Venezüella'da yaşananlara kuşkuyla bakanlaraysa, "Ülkede somut çok değişim var. Meclis'te sosyalizme ve demokrasiye giden yasalar görüşülüyor ve bunlar çıkıyor" diyor.
"Venezüella'nın soldan gelecek eleştirilere ihtiyacı var"
Manuel Vadell, sempozyumdaki konuşmasında, "Son 100 yıldır ABD egemenliğindeki bir ülkede, sosyalizmi 10 yılda kurmak mümkün değil. Hâlâ burjuvazi var. Onları barışçıl yollarla yenmeyi düşünüyoruz. Asıl mücadele ABD'yle olmalı. Silah ve para gücüyle bütün ülkeler bir şekilde onun söylediğini yerine getiriyor. ABD böyle kaldıkça, kara listeler de, 'terörle mücadele' de sürecek" diye konuşuyor.
Vadell, sağın çıkardığı yasaları değiştirmenin, hukuk öğrencilerinin ideolojilerini değiştirmekten geçtiği kanısında. "Üniversite ve işçi sınıfı mücadelesi, sokakta ve zihinde gerçekleşir" diyor.
Vadell eğlenceli, hüzünlü, coşkulu sözlerini ören, iyi bir hatip. Şu an hükümetle bir bağı yok. Eşiyle yayınevini yönetmeyi sürdürüyor. Ama bir işi daha var. 12 kişilik bir grupla, ülkeyi geziyor ve 20 yıllık dostunun başında olduğu hükümeti eleştiriyor.
"Venezüella için soldan gelecek eleştiriler çok önemli" diye açıklıyor: "İdeolojide daha da derinleşmek, sosyalist süreci radikalleştirmek gerekiyor. Yoksa sağ ve hareketi frenlemek isteyenler harekete sızmaya çalışıyor. Daha çok okumak, hazırlanmak gerekiyor."
Ülkede sağın zayıfladığını ve iki parçalı olduğunu anlatıyor: "Bir tarafta ABD desteğinde, Chavez'i öldürmekten ve darbeden yana olanlar var. Buna karşı ordu mücadeleye hazır. Diğer tarafta da eski İspanya Başbakanı Aznar'ın desteğinde seçimler yoluyla hareketi frenlemek isteyenler."
"Chavez Türkiye'ye gelirse, sabırlı olun"
Chavez'den selam getirdiğini söyleyen Manuel Vadell, "Medyada onun için 'maymun', 'diktatör' diyorlar. Ama muhteşem ruhlu biri. Böyle birinin askerler arasından çıkmış olması bir mucize. Ama gençliğinde Marx, Engels ve Castro'yu iyi okumuş" diye anlatıyor gülerek. "Umarım, Chavez kısa zaman içinde ülkenize gelecek. Ama geldiğinde sabırlı olun" diye uyarıyor ve açıklıyor: "Kesintisiz sekiz saat konuşur." (TK)