Venezüella Devlet Başkanı Hugo Chavez, referandumda seçmenlerin yüzde 54,4'ünün olumlu oy kullanmasıyla, 2012'de yeniden başkan adayı olabilecek.
Ülkede bir başkanın görev süresini altışar yıllık iki dönemle sınırlayan Anayasa maddesinin değişmesi için referandum dün (15 Şubat) gerçekleşti. "Bolivarcı sosyalist devrim" için daha fazla zamana ihtiyacı olduğunu savunan Chavez, iki yıl önce de maddeyi referanduma götürmüş, ancak kaybetmişti. Chavez'in ikinci dönemi 2012'de doluyor.
Referandumda 16 milyon kayıtlı seçmenin yaklaşık 11 milyonu oy kullandı.
"Toplumsal değişim tek lidere bağlı olamaz"
IPS'in haberine göre, sosyoloji profesörü Edgardo Lander, Chavez'in ülkedeki "hoşnutsuzluğa bir ses ve yöne vermeyi başardığını, ancak daha demokratik bir toplum için liderliğinin ötesine geçilmesi gerektiğini" söylüyor.
"Toplumsal değişim süreci tek bir lidere bağlı olamaz. Bu, gücün değil, zayıflığın işareti olur."
"Medyada çifte standart var"
Değişikliği Chavez'in "ömür boyu başkanlığı" olarak yorumlayan ve onu diktatör ilan eden yaygın medya yorumcularına eleştiriyse, "Habercilikte Adillik ve Doğruluk" (FAIR) izleme örgütünden, Steve Rendall ve Isabel Macdonald'dan geliyor. Rendall ve McDonald, Kolombiya Başkanı Alvaro Uribe dönem sınırını kaldırmayı 2005'te başardığında, bunun ABD medyasında ve uluslararası haber ajanslarında çok az gündeme getirildiğini ve sorun edildiğini, sayılarla ortaya koyuyor. İkiliye göre, medyada ve insan hakları alanında Kolombiya'nın insan hakları ihlalleri küçültülerek, Venezüella'nınkiler abartılarak veriliyor.
Britanya'dan yazan Diana Raby, ülkede Margaret Thatcher'ın dört, Tony Blair'in üç dönem başbakan olmasını kimsenin sorun etmediğine, hatta Venezüella'nın başkenti Caracas'ta Chavez'e muhalif belediye başkanı Antonio Ledezma'nın da üç ya da dört dönem seçilebiliyor olmasına kimsenin ses çıkartmadığına dikkat çekiyor.
Raby, Chavez'le ilgili bunca ses çıkmasını, kökeninde, 2012'de gerçekten yeniden başkan seçilme olasılığının yüksek olmasına ve bunun yarattığı kaygılara bağlıyor. (TK)