Türkiye'den Nobel Barış Ödülü'ne aday gösterilen üç isimden biri DEP eski milletvekili Leyla Zana.
Yakınlarını Kaybeden Ailelerle Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Başkanı Pervin Buldan, Barış Anneleri İnisiyatifi Sözcüsü Müyesser Güneş ve feminist gazeteci Ayşe Düzkan da diğer üç isim...
"Kadınlara Nobel" fikri
Kadınlara Nobel Barış Ödülü'nün verilmesi fikri İsviçre'nin kadın siyasetçilerinden Rebecca Vermot tarafından 2003 yılında ortaya atıldı ve o tarihten sonra kampanya başlatıldı.
Rebecca Velmot, BM eğitim, bilim ve kültür örgütü UNESCO 'nun desteğiyle kurulan "1000 peacewomen.org"un da yöneticisi. Türkiye'den ve dünyadan yapılan tespitler, kadın dernekleri ve BM eğitim, bilim ve kültür örgütü UNESCO'nun desteğiyle kurulan bu siteden yürütüldü.
Siteye göre isimler belirlenirken gazeteciler, yerel yöneticiler ve sivil toplum kuruluşlarından yardım alındı. Kadın aday belirlenirken, dünyada barış, adalet, eğitim, aile planlaması ve sürdürülebilir kalkınma gibi konularda çaba gösteren ve örnek oluşturan isimler olmasına özen gösterildi.
UNESCO ve Avrupa Konseyi de destek verince Velmot başkanlığındaki grup, dünyanın dört bir yanını dolaşarak adayları belirledi. Birçok gazetenin de destek verdiği girişim, şimdi Nobel yöneticilerinin onayını bekliyor. Sonuç 14 ekim 2005'te belli olacak.
"Barış ödülü" için neden kadın aday?
En öncelikli gerekçe, savaştan en çok kadınların zarar gördüğü. Bu düşünceden yola çıkan Velmont, her gün milyonlarca kadının barış için uğraştığını söyledi.
Savaş sonrasında, kadınların savaştan zarar gören insanlara destek verdikleri ve kalkınmalarına yardım ettikleri bir gerçek. Bir "Barış kültürü" oluşturan bu kadınların da, herkes kadar "Nobel Ödülü" almaya hakları var.
Barış kadınları dikkat çekmiyor!
İsviçre 'nin kadın siyasetçilerinden Rebecca Vermot 'a göre, kadınların barış için çalışmaları doğal karşılanıyor. Doğal olduğu içinde, çoğu zaman sansasyonlar yaratmadığı için dikkat çekmiyor ve yeterince değerlendirilmiyor.
Nobel Barış Ödülü 'nün,1901 yılından beri verildiği ve şimdiye kadar sadece 30 kadar kadının ödül aldığı kayıtlara giren tarihsel bir sonuç.
Rebecca Velmont "Barış görüşmelerinde dahi savaş lordları, Barış kraliçeleri olarak müzakereler yapıyorlar ve yeni politik yapılanma, yeniden inşaa ve güvenlik konularında kararlar alıyorlar. Bunun yanındaysa kadınlar her gün Kendi tecrübeleri ve bilgileriyle Barış programları geliştirebileceklerini ve kalıcı bir şekilde uygulayabileceklerini ispatlıyorlar" diyor.
Velmont, "1000 Kadına Nobel Barış Ödülü" düşüncesinin bu noktada önemli olduğunu söylüyor:
"Merkez noktada şiddetsiz bir dünya için uğraşan, dünyanın her yerinden, her tabakasından ve her toplumundan, her meslekten (çiftçi, öğretmen, sanatçı, politikacı)kadınlar bulunuyor. Hepsinin kendilerine çok büyük olanaklar oluşturan veya çok az şanslar sunan kendi hikayeleri ve geçmişleri var. Yapılan bu işlerin ve hikayelerin görünür duruma gelebilmesi için bu kadınların arasından 1000 tane portre bütün dünyayı dolaşsın. Kurulacak yeni Barış ağlarıyla barış güçlendirilsin".(AD)