Suriyeli üç mülteci, Mamoun al-Nabhan, Ahmed al-Ali ve Muhammed el-Bish'in 16 Kasım 2021'de, İzmir Güzelbahçe'de kaldıkları barakada yakılarak öldürülmelerinin arkasındaki ırkçı yapılanmaya yönelik derinlemesine bir kovuşturmanın başlatılmaması, TBMM'de milletvekilleri tarafından verilen önergelerle sorgulanmaya devam ediyor.
Gün içinde Deva Partisi (DP) İstanbul Milletvekli Mustafa Yeneroğlu'nun katliam öncesinde "Emniyete Suriyelilerin öldürüleceği bilgisinin geldiği "nin doğru olup olmadığına ilişkin İçişleri Bakanlığına yönelttiği soru önergesinin ardından " Halkların Demokratik Partisi (HDP) Ankara Milletvekili Filiz Kerestecioğlu, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay tarafından yanıtlanması talebiyle, HDP Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu da İçişleri Bakanı'nın yanıtlaması talebiyle TBMM'ye ayrı soru önergeleri verdiler.
Kerestecioğlu: Saldırgan'ın JİTEM'le bağlantısı olduğu doğru mu?
Filiz Kerestecioğlu soru önergesinde yakılan emniyet güçlerinin üç Suriyeli gencin ölümlerinin ardındaki fail ve saikleri araştırmadaki baştan savmacı yaklaşımlarını ve gençlerin ailelerinini hak aramalarını engelleyicek şekilde baskı altına alınışlarını şöyle dile getirdi:
"Emniyet ve İtfaiye ekipleri olay yeri incelemesinin ardından yangının elektrik sobasından çıktığını belirtmişlerdir. Ancak yangından bir önceki akşam bir işçinin Urla'daki arkadaşına 'orası yanacak, o Suriyeliler bugün ölecek' dediği, iş yeri çalışanlarının da bu duyum sonrasında iş yeri sahibi ve avukatlarına bilgi verdiği öğrenilmiştir.
"[...] Saldırgan ifadesinde, Suriyeli mültecileri benzin dökerek yaktığını ve bu suçu tasarlayarak işlediğini itiraf etmiş ve tutuklanmıştır. Ayrıca katil zanlısının ifadesinde bir dönem JİTEM'le çalıştığı, 'temizlik' notu görünce bundan Suriyelilerin 'temizlenmesi' gerektiğini anladığı iddiaları yer almaktadır.
"Kundaklamanın hemen ardından hayatını kaybeden gençlerin aileleri karakola çağrıldıklarını ve soruşturmanın gizliliği için susmaları konusunda uyarıldıklarını açıklamışlardır. Mültecilere yönelik bu ırkçı saldırı, olayın gerçekleşmesinden 35 gün sonra, Suriye İnsan Hakları Gözlemevi'nin açıklamasıyla basına yansımıştır. Görgü tanıklarının iddialarına rağmen olay yeri inceleme ekibinin, ilk etapta yangının elektrik sobasından kaynaklandığını söylemesi ve olayın basından gizlenmesi bu ırkçı saldırının üstünün örtülmek istendiği izlenimini yaratmaktadır."
Kerestecioğlu bu bağlamda Fuat Oktay'dan şu soruların yanıtlanmasını istedi:
|
Yeneroğlu: Ailelerin karakola çağrılarak susturulduğu doğru mu?
DEVA Partisi Hukuk ve Adalet Politikalarından sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Yeneroğlu ve HDP milletvekili Ömer Faruk Gergerllioğlu da İçişleri Bakanı'nın yanıtlaması talebiyle TBMM'ye verdikleri soru önergeleriyle olayı irdelemeyi sürdürdüler.
Yeneroğlu önergesinde yakalanan tek sanığın "Orası yanacak, o Suriyeliler bugün ölecek" duyumunun iletilmesi üzerine emniyetin teknik takip başlatıp başlatmadığını sorguladı.
Gergerlioğlu: Tanju Özcan ve Ümit Özdağ faili cesaretlendirmiş olabilir mi?
Gergerlioğlu da önergesinde "Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan'ın yapmış olduğu açıklamaların bu katliamın failini cesaretlendirdiği konusunda bir araştırma yapılmış mıdır?" ifadesine yer verdi. (AEK)