* Türkiye Cumhuriyeti hükümeti, savaşa girmemelidir. Afganistan'a evlatlarımız gönderilmemelidir.
* Savaşın Ortadoğu'ya sıçratılması politikalarına karşı durulmalıdır.
* Her ülkenin insan hakları savunucuları,barışseverleri, savaş karşıtı güçleri, kendi hükümetlerini ve ulusalüstü organları savaşın durdurulması konusunda uyarmalıdır.
Anayasa diyor ki
Yaptığı basın açıklamasında Öndül, şu görüşleri dile getirdi:
* Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 72. maddesi, "vatan hizmeti" başlığını taşımaktadır. Buna göre, "Vatan hizmeti, her Türk'ün hakkı ve ödevidir. Bu hizmetin Silahlı Kuvvetlerde veya kamu kesiminde ne şekilde yerine getirileceği veya getirilmiş sayılacağı kanunla düzenlenir."
* Anayasa, "vatan hizmeti"ni mutlak olarak askerlik yapmak olarak düzenlemiyor. Hizmetin yerine getirilmesi ya da getirilmiş sayılması olanağından söz ediyor. Nitekim uygulamada da, kimi dönemlerde, bedelli askerlik, dövizle askerlik gibi uygulamalara gidilmiştir. Ayrıca pek çok kez, öğretmenler için ülke gereksinmelerinden hareketle uygulamalar yapılmıştır. Bu esnek tutumlar sürdürülmelidir.
* İHD ilkesel açıdan savaşlara, ilkesel açıdan sürekli ordu fikrine karşı çıkmaktadır. Ancak savaş durumlarında, her ülkenin ulusal güvenlik sorunu da silahlanmayı dayatmaktadır. Bu koşullarda da, askerliğin gönüllülük esasına dayandırılmasını savunuyoruz.
* Tüm dünyada demokrasinin, insan hak ve özgürlüklerinin geliştirilmesi; üretime, sağlığa, eğitim ve adalet hizmetlerine kaynakların aktarılması; tüm dünya halkları ve ülkeleri arasında eşitlik ilkesine uygun ilişkilerin geliştirilmesi; Birleşmiş Milletler'in (BM) kuruluş şartının 1. maddesinde yazılı "barış" idealinin gerçekleşmesi için, BM'nin etkin ve inisiyatifli bir kurum haline dönüştürülmesi, sürekli ordu ve silahlanma yarışı ihtiyacını geriletecektir.
Vicdani red hakkı
* İHD, kişinin "vicdani ret" hakkının insan hakları düşüncesi ve normlarıyla ilgili olduğu kanısındadır. Vicdani ret, kişinin, kendisine dayatılan askerlik hizmetini etik ya da başka düşünsel kaygılarla reddetmesini kapsayan bir sivil itaatsizlik eylemidir.
* Vicdani ret, her şeyden önce, insan haklarını koruyan, insan haklarına tehdit oluşturan militarizmi ve savaşı reddeden bir eylem biçimidir. İHD, etik bir tutum ve eylem olarak vicdani ret hakkının kullanımını, evrenselliği ve ilkeselliği açısından ele alıyor ve savunuyor.
* Vicdani ret hakkı, kişinin koşulsuz bir hakkıdır. Zira, temel bir hak olan düşünce, kanaat ve inanç oluşturma, taşıma ve kamu önünde açıklama hakkının bir kullanımıdır. Kişi, askerlik hizmetini ve / veya silah kullanmayı, savaşmayı, mevcut koşullar içinde de reddediyor olabilir.
* İHD açısından vicdani ret hakkı, kişisel hakların korunmasıyla ilgili BM ve Avrupa enstrümanlarında koruma altına alınmıştır. Zira, düşünce özgürlüğüne ilişkin hükümler, vicdani ret için de geçerlidir. Bunun yanı sıra, bağlayıcı olmayan, tavsiye niteliğindeki hükümler de, her iki düzeyde de ortaya konmuştur.
* İHD her hak alanında olduğu gibi bu alanda da, kişinin kendisi olmasıyla ilgili olan bu hakkın korunması için mücadele edecektir.
Afganistan ve Savaş
Hüsnü Öndül, 11 Eylül saldırısının ardından başlatılan Afganistan operasyonu ve gelişmelerle ilgili düşüncelerini de şöyle açıkladı:
* 11 Eylül saldırısı vahşi ve insanlık ilkelerine aykırı bir eylemdi. Her ulustan öldürülen insanlar için büyük bir acı ve üzüntü duymaktayız. Bu eylemi ve saldırganları açıkça ve kesin bir dille kınıyoruz.
* İHD savaş karşıtı tutumunu sürdürmektedir. O nedenle, "terörizmle mücadele" adı altında, Afganistan'ın savaş cehennemine dönüştürülmesine de karşı çıkmaktayız. Operasyonun derhal durdurulmasını istiyoruz. Daha birinci gün saldırısında 4 BM görevlisi bombalarla öldürülmüştür.
* BM binası iki kez bombalanmıştır. Kızılhaç'a ait yardım deposu bombalanmıştır. Afganistan'ın çeşitli kentlerinde ve köylerinde yaşayan siviller bombalanmış yüzlerce insan ölmüş ve yaralanmıştır. Halk mülteci konumuna düşürülmektedir. (BB/NU)