Vatandaşlar Sandığa Gitmeyişlerini Açıkladı

Çanakkalede seçmenlerin üçte biri oy kullanmadı. Siyasi partiler sandığa gitmeyen seçmeni sahiplenirken, vatandaşlar Çakar vatandaşın siyaset ve siyasetçiye kırgın olduğunu; Aygün adayların seçmeni tatmin edecek projeler ortaya koyamadığını belirtiyor.

Çanakkale

54 bin 80 seçmenin bulunduğu Çanakkale'de 36 bin 941 kişi oy kullandı. Siyasi parti yöneticileri, seçmenin üçte birinin sandık başına gitmemiş olmasını değerlendirirken, "oy kullanmayanların kendi seçmenleri olduğu" yorumunda bulundular.

Çanakkale Olay gazetesi muhabirleri, 17 bin 139 seçmenin oy kullanmamasının nedenlerini, sokaktaki vatandaşlara sordu. Organizatör Çakar, bu durumu, vatandaşın siyaset ve siyasetçiye kırgınlığı ile gerekçelendirdi; serbest meslek sahibi Aygün, adayların seçim öncesinde gençleri tatmin edecek projeler ortaya koyamadıklarını belirtti.

Sekreter Ceylan, halkın siyasetçiye güvensizliğine dikkat çekerken, kuaför Kocatürk, seçmenlerin adaylarını beğenmediğini söyledi. Ütücü Demir, "kendisine değer verilmediğini düşünen seçmenin tepkisini sandıkta ortaya koyduğunu" savunurken, işçi Güren de, "Siyaset benim ilgi alanıma girmiyor. Ekmek parası neredeyse biz onunla ilgileniriz" dedi.

Vatandaşlar ve görüşleri

Vatandaşların görüşleri şöyle:

Turgay Çakar (Organizatör): Vatandaş siyasete ve siyasetçiye kırgın. Var olan partilere kızıyor ya da kafasında şekillendirdiği partiyi bulamadığına inanıyor. Kendi düşüncesine uygun partiyi bulana kadar da oy kullanmayacağını ifade ediyor. Siyasetle uğraşanların bu konuda çok önemli bir çalışma yapması gerekir,aksi halinde demokrasi ve katılımcılık adına ciddi kaygı duyuyorum.

Müjdat Aygün (Serbest): Biz gençler pek sorumluluk almak istemiyoruz. Ülke yönetimi kadar kent yönetimini belirlerken de sessiz kalmayı, tepkisiz olmayı seviyoruz. Bu belki bir eksiklik ama; 28 Mart seçimlerinde ortaya çıkan adaylardan hangisi gençliği tatmin edecek projelerden söz etti? Oy kullanmayanlar genellikle aday beğenmeyenlerdi.

Hediye Ceylan (Sekreter): Kimse kimseye güvenmiyor. Hele bir siyasetçi ise, halkın güveni daha da azalıyor. Bir başka etken de siyasetçilerin verdikleri sözlerde durmaması. Birçok insan "Nasıl olsa o da diğerleri gibi sözünde durmayacak" diyor ve sandığa gitmiyor.

Hakan Kocatürk (Kuaför): Mesleğim icabı halkın nabzını tutanlardan biriyim. Görüştüğüm insanlar adayları beğenmemişti. Bazıları da projeleri yeterli görmedi. Taşın altına elini sokmaktan kaçınanlar var. Ben sabah saat 08.00'de sandığıma gittim. Olması gereken buydu ama, yatağından geç kalkıp üşenenler de kendi tercihlerini kullandı. Aday beğenir ya da beğenmezsiniz. Tepkiyi sandıkta koymak lazım.

Şahin Demir (Ütücü): Siyasetçiler ortada seçim yokken vatandaşa değer vermezse, ortaya böyle sonuç çıkar. Vatandaşı sadece seçim zamanı hatırlar, o zaman "Sen aslansın" derse, bu samimi olmadığını gösterir. Toplum da kendisine değer verilmediği için tepkisini sandığa gitmemekle koyar.

Mukaddes Güren (İşçi): Ben siyasete ilgi duymuyorum. Seçmen de değilim. Kaydımı getirmedik. bir şeye ilgi duymam gerekir ki, onun için çaba harcayayım. Buradan memlekete git, kaydı getir, onca bürokrasi ile uğraş. Ne lüzumu var. Ekmek parası neredeyse biz onunla ilgileniriz. (BB/YS)