Yargı bağımsızlığının güvencesi olduklarını yaptıkları "ender" açıklamalarıyla bizlere açıklayan HYSK acaba adil ve yansız bir karar mı vermiş oldu? Genel Kurmay Genel Sekreterliğinin 20 Mart 2006 tarihli "Basın Açıklaması"ndan etkilenmediler mi? Acaba mı?...
29-30 Mayıs 2005 tarihlerinde Budapeşte'de Macaristan Savcılığı işbirliği ile Avrupa Konseyi tarafından düzenlenen Avrupa Savcıları Konferansı 6.oturumunda; 31 Mayıs 2005 tarihinde "Savcılar İçin Etik Ve Davranış Biçimlerine İlişkin Avrupa Esasları / Budapeşte İlkeleri" kabul edilmiştir. (http ://www. coe. int/prosecutors) Konferansta, "Savcılar için Etik ve Hareket Tarzlarına İlişkin Avrupa Prensipleri" onaylanmıştır.
Bu ilkeler; AİHS'den, ceza adaleti sisteminde savcıların rolüne ilişkin Rec (2000) 19 nolu, kamu görevlilerinin davranış tarzlarına ilişkin Rec (2000)10 nolu tavsiyelerden, savcıların görevlerine uyarlanmasına ilişkin 8. Birleşmiş Milletler Kongresinde kabul edilen ilkelerden, (Havana, 27Ağustos-7 Eylül 1990) uluslararası nitelikli özel ve kamu kuruluşlarının önerdiği, diğer etik ve mesleki kurallardan esinlenilerek hazırlanmıştır.
Kabul edilen bu ilkelere göre; adaletin genel destekleyicileri olan ve ceza adaleti sisteminde kilit rol oynayan savcılar, ceza yargılaması çerçevesinde görev yaparken, her zaman Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin (AİHS) 6. maddesinde ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) içtihatlarında açıkça kabul edilen adil yargılanma hakkı ilkesini desteklemelidirler.
"Savcılar için Etik ve Hareket Tarzlarına İlişkin Avrupa Prensipleri"ne göre Savcıların temel görevi; her zaman ve her koşulda; dava açma görevi de dahil, her zaman ilgili ulusal ve uluslararası hukuka uygun olarak görevlerini icra etmektir.
Adil, tarafsız, tutarlıdırlar. İnsan onuru ve insan haklarına saygı duyar, bu değerleri korur ve desteklerler. Toplum adına ve kamu yararına davrandıklarını dikkate alırlar. Toplumun genel çıkan ile birey hakları ve çıkarları arasındaki adil dengeyi bulmaya çalışırlar.
"II. Genel Olarak Mesleki Hareket Tarzları
Savcılar her zaman yüksek mesleki standartlara bağlıdırlar ve
a) Her zaman mesleklerinin onuru ve şerefini korurlar,
b) Her zaman profesyonel olarak davranırlar,
c) Her zaman dürüstlük ve özenin yüksek standartlarını uygularlar,
d) Görevlerini olayların değerlendirilmesi temelinde ve hukuka uygun ve herhangi uygunsuz etkiden bağımsız olarak icra ederler,
e) Hukuki ve sosyal gelişmeler hakkında, eğitim ve bilgi düzeylerini daima muhafaza ederler,
f) Görevlerinin bireysel ve toplu icrasında rehberlik etmesi gereken Tavsiye 19 (Rec 2000) 36 a paragrafında belirtilen ilke ve kriterlerin, genel prensiplerin yayılması ve benimsenmesi dahil, uygun diyalog ve ekip çalışmasını sağlayarak tarafsız ve tutarlı olmaya ve öyle anlaşılmaya çabalarlar,
g) Görevlerini adil bir biçimde, korkusuzca, iltimas ve önyargı olmaksızın gerçekleştirirler,
h) Bireysel veya belli bir kesimin çıkarlarının, kamu ve medya baskısının etkisinde kalmazlar,
ı) Tüm kişilerin adalet önünde eşitlik hakkına saygı duyarlar, cinsiyet, ırk, renk, dil, din, siyasi veya diğer düşünceler, cinsiyet tercihleri, ulusal veya sosyal köken, ulusal azınlık, mülkiyet, doğum, sağlık, özürlülük veya herhangi bir dîğer statü ile ilişki temelinde her hangi bir kişiye karşı ayrımcılıktan sakınırlar,
j) Mesleki gizliliği korurlar,
k) Görüşleri, meşru çıkarları, mesleki mevkilerinde karşılaştıkları bireylerin olası kaygı ve kişisel gizliliklerini dikkate alırlar,
l) Olanakları ölçüsünde, bireylerin haklan ve yasal durumları hakkında tam olarak bilgilenmelerini sağlamaya çalışırlar,
m) Görevlerini, hukuk alanındaki diğer görevlilerin yanı sıra, mahkemeler, polis ve diğer kamu makamları ile saygı ve nezaketle yerine getirirler,
n) Mümkün olan en geniş uluslararası işbirliği için ve hukuka uygun olarak yargı çevrelerindeki savcı ve kamu yetkililerine yardımcı olurlar,
o) Savcının kişisel veya mali çıkarlarının veya savcının ailevi, sosyal ya da diğer ilişkilerinin, tutumunu uygunsuz bir biçimde etkilemesine izin vermezler. Özellikle, kendilerinin, ailelerinin veya iş ortaklarının kişisel, özel ve mali çıkarları ile ilgili olan davalarda görev yapmaktan kaçınırlar,"
Yukarıdaki ilkelere bakarak sormak gerekir, meslekten ihracına karar verilen Van Cumhuriyet Savcısının işten atılmasının gerekçesi nedir? Savcı yukarıda sıralanan ilkeleri ihlal etmiş midir? Savcılık meslek ve onurunu nasıl çiğnemiştir?
Adalet Bakanlığı müfettişlerinin "raporu" ve HSYK gerekçesi nedir? Bu soruların yanıtları verilmelidir.
Hukuki Perspektifler Dergisinin 5. sayısında (Aralık 2005) Doç. Dr. Sibel İnceoğlu'nun "HSYK Kararlarının Gizliliği Üzerine Bir Not" başlıklı yazısında değindiği üzere; "2461 sayılı Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Kanunu 16. maddeye göre, Kurulda yapılan işlemler ve bunlarla ilgili görüşmeler gizlidir. Bu hüküm, disiplin soruşturması sonucunda alınan kararların gerekçelerinin de gizli tutulabileceği biçimde yorumlanmakta ve sadece hüküm bölümü ilgilisine açıklanmaktadır".
İnceoğlu'na göre HSYK kararlarının gizliliği sorunlar yaratmaktadır. Katılıyorum. Örneği Van Cumhuriyet Savcısı hakkındaki ihraç kararıdır.
Van Cumhuriyet Savcısı Ferhat Sarıkaya'nın meslekten ihraç kararının gerekçeleri nelerdir? Açıklanmalıdır. Gizlilik kaldırılmalıdır. Eğer kamuoyunun bilgi edinme hakkı varsa, kararının gerekçesini herkes bilmelidir.
HSYK karar gerekçesi "bağımsız ve yansız yargı"yı koruyacak güçte olmalıdır. Acaba gerekçeniz bu güçte midir? Ben bilmiyorum. Anayasada yazılı adil yargılanma hakkı için herkes sormalıdır. Meslekten ihraç gibi ağır bir ceza verildiğine göre HSYK gerekçesi çok güçlü ve hukuka çok mu uygundur? Bildiklerinizi ben de bilmek istiyorum. Ben gerekçenin açıklanması gerektiğini bilgilerinize "rica ederim." Gereği için isteğimi "arz ederim".
Aksi takdirde, Genel Kurmay Genel Sekreterliğinin basın açıklamasından etkilendiğinizi düşüneceğim. Aksi takdirde Genel Kurmay Başkanı'nın, Başbakan'a Van Savcısını şikayet ederken "gereğini yapın" dediği için Savcıyı meslekten ihraç ettiğinizi kabul edeceğim. (Fİ/BA)