Gündem Çocuk Derneği, Van-Erciş bölgesindeki çocuklara yönelik destek çalışmalarına başladığı 7 Kasım'dan bu yana yaptığı tespitleri, gözlemlerini ve önerilerini duyurdu.
Gündem Çocuk Derneği'nin Erciş'te kurulan iki çadırkentte yaşayan yaklaşık iki bin çocukla, 7 Kasım- 2 Aralık tarihleri arasında yürüttüğü çalışmalar çerçevesinde, çocukların belirlenen acil ihtiyaçları arasında çadırkentlerdeki içme suyu dağıtımının düzenli ve yeteri kadar yapılmıyor oluşu, ortak kullanılan mobil tuvaletlerin azlığı ve hijyen problemi, banyo ve duş imkanının olmayışı gibi sağlık sorunları öne çıkıyor.
Çocukların hem çadırkentlerde hem de yeni geçilmeye başlanan konteynırlarda aileleriyle tek ve ortak bir alanda ortalama 5-6 kişi kalmasının ve bazı çocukların başka şehirlerdeki tanıdıklarının yanına gönderilmesinin çocukların gelişimleri açısından birçok konuda olumsuz sonuçlar doğuracağına da dikkat çekiliyor.
Psikolojik tepkiler
Derneğin çocuklarla birebir yürüttüğü çalışmalar sırasında tespit ettiği psikolojik tepkiler de son derece önemli: hırçınlık, bıkkınlık, sıkışmışlık duygusu, suçlama eylemi, suçluluk duygusu, çatışma, sözel ve fiziksel şiddet davranışları gösterme, aşırı sahiplenme, kendini gruba ait hissedememe, dikkat ve konsantrasyon bozukluğu, birbirlerinden bağımsız ağlama krizleri...
Dernek açıklamasında bu tepkilerin belli nedenlerle ilişkili olduğuna dair kanaatini de belirtiyor. Sıralanan nedenler arasında yaşanılan travmanın etkisi ve psikolojik desteğin eksikliğine dikkat çekiliyor.
Keza, yaşam koşullarının ağırlaşmasının öfke ve tükenmişlik duygusu yaratması, geleceklerine ilişkin belirsizlikten kaynaklanan kaygı bozukluğu, temel güven duygularının sarsılması, normalleşme sürecinin çadırkentlere sıkışan, kurgulanmış hayatlar nedeniyle gecikmesi gibi faktörler de belirlenen nedenler arasında.
Afet yönetimindeki problemler
Dernek afet yönetimiyle çocukların durumu arasında doğrudan bağ olduğundan hareketle açıklamasında bu konuya da değiniyor.
Gündem Çocuk Derneği'ne göre zamanlama, planlama, yetersizlik, koordinasyonsuzluk, ayrımcılık, sivil toplum örgütleriyle doğru ilişki kurulamaması, karar süreçlerinde ve bütçede şeffaflık olmayışı afet yönetiminin zaafları olarak görülüyor.
Bu tespitleri destekleyen gözlemler arasında arama kurtarma çalışmalarına yurtdışı desteğinin geç açılması, anlık çözümlerin daha sonra başka sorunlar doğurması, Van'a bağlı köylere hizmetlerin ve yardımların yeterli ve sistemli ulaşmaması, afet yönetimi sürecinde çeşitli sorumlulukların sahipsiz kalması, sivil toplum örgütlerine akreditasyon engeli çıkartılması gibi örnekler yer alıyor. Aynı şekilde vurgulanan bir başka nokta da 1999 depremindeki afet yönetimi ile karşılaştırıldığında Van ve Erciş depreminden sonra yürütülen afet yönetiminin bölgelere göre farklılık göstermesi.
Öneriler
Depremden etkilenen bölgedeki çocukların hak ihlalleriyle karşı karşıya kaldığını belirten Gündem Çocuk Derneği, tüm tespitlerinin ışığında, bölgedeki hizmetlerin çocuk odaklı ve hak temelli bir yaklaşımla yeniden yapılandırılması gerektiğini ifade ediyor: "Ayrım gözetmeden her bir çocuğun yaşama ve gelişmesini koruyacak, sürece etkin katılımını sağlayacak önlemler alınması ve çocuğun yararının temel alınması gerekmektedir."
Bu noktadan hareketle fiziki koşulların düzeltilmesine, hijyene ve sağlık tedbirlerine dair önerilerde bulunan dernek, farklı noktalara ilişkin yöntemsel ve somut öneriler de getiriyor:
*Çocukların durumuna ilişkin güncel ve güvenilir veriler elde edilmeli, bütüncül bir politika belirlenmeli, yeterli bütçe ile uygulanmaya başlanmalı.
*Psikososyal destek çalışmaları çocukların gelişimsel özelliklerine ve ihtiyaçlarına göre çeşitlendirilmeli ve artırılmalı, sistemli hale getirilmeli.
*Olağan dışı bu durumu atlatabilmek için çocukların yaşama etkin katılımı sağlanmalı.
*Çocukların içinde bulundukları travma sonrası döneme ilişkin aileler ve tüm yetişkinler bilgilendirilmeli; çocuklarıyla nasıl konuşmaları gerektiği, çocuklardaki görülen ve olası etkiler anlatılmalı.
*Çocukların tepkileri çeşitli faktörlere göre farklılaşabileceği için tüm çalışmalarda çocukların yaş ve cinsiyet özellikleri dikkate alınmalı.
*Okulların açılması çocukların hayatının normalleşmesi açısından önemlidir. Süreç hakkında çocuklar bilgilendirilmeli, böylece çocukların belirsizlik duyguları ortadan kaldırılmalı.
*Okullar açılmadan önce çocukların ve ailelerinin kapalı alanlara ilişkin olası korku ve kaygılarının giderilmesi için hazırlık çalışmaları yapılmalı. (YY)
Gündem Çocuk Derneği'nin açıklamasının tam metni için tıklayınız.