İstanbul Valisi Muammer Güler, sel nedeniyle meydana gelen maddi hasarı açıkladığı basın toplantısında, selin sonuçlarından bütün dünyayı sorumlu tuttu.
Gazetecilerin "Vatandaşların hayatını kaybetmesi ve bu kadar hasardan kim sorumludur?" sorusunu Güler şöyle yanıtladı:
"Biz millet olarak sorumluyu arar, kısır tartışmalarla esası kaçırırsak eskisi gibi devam ederiz. Bu doğal afetin önemli bir ibret olması gerektiğini düşünüyorum. Bütün sorumluluğu bir kişinin üzerine yıkılmaz. Bundan toplumun tamamı sorumludur. Hepimiz, herkes sorumludur. Geniş açıdan bakılırsa dünyanın tamamı suçludur. İnsanların doğaya verdiği zararlar yağış rejimini bozabiliyor."
Sel sonucu, Tekirdağ ve İstanbul'da 30'dan fazla kişi hayatını kaybetmişti.
AİHM kararı Güler'i yalanlıyor
Ancak Güler, "toplumun tamamı sorumludur" derken, benzer bir konuda Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) Türkiye'yi mahkum ettiği kararını unuttu. Milliyet gazetesi köşe yazarı, eski AİHM yargıcı Rıza Türmen dünkü yazısında, bianet'te yayınlanan yazısında da da hukukçu Fikret İlkiz bu kararı gündeme getirdi.
1993'te Ümraniye'de çöplüğün patlaması ve 39 kişinin ölmesiyle ilgili "Öneryıldız/Türkiye davası"nda, AİHM, Türkiye'yi yaşam hakkını korumadığı, yaşam hakkı ihlalini etkin soruşturmadığı, mülkiyet hakkını ihlal ettiği için mahkum etmişti.
Türmen kararı şöyle özetliyor:
AİHM bu davada şu nedenlerle ihlal kararı verdi:
1. İlgililer çöplüğün taşıdığı riskleri bilmelerine karşın insan yaşamını koruyacak önlemleri almamışlardır. Ayrıca ilgililer, çöplüğün yakınında gecekondu yapımına göz yummuş, gecekondulara hizmet götürmüşlerdir. Bu nedenlerle Sözleşme'nin yaşam hakkına ilişkin 2m.i esas yönünden ihlal edilmiştir.
2. Devlet görevlilerinin ihmalleri sonucu meydana gelen ölümlerde, devletin etkili bir soruşturma ve sorumluları ortaya çıkarıp cezalandıracak bir yargılama yapma yükümlülüğü vardır. Oysa, olayda belediye başkanları görevi ihmal suçundan yargılanmış, ölüme yol açtıkları göz ardı edilmiştir. Dolayısıyla Türk yargısı, ilgililerin ölüm nedeniyle sorumluluklarını saptamaya yönelmemiştir. Bu nedenle 2m. usul yönünden de ihlal edilmiştir.
3. AİHM ayrıca mülkiyet hakkının ihlal edildiği sonucuna vardı. Sonuç olarak AİHM, başvuruculara toplam yaklaşık 76 bin euro maddi ve manevi tazminat ve 16 bin euro avukatlık ücreti ödenmesine karar verdi.
Selin bilançosu
İstanbul'da 27 kişinin hayatını kaybettiğini, kayıp 4 kişinin bulunamadığını, hasar tespit çalışmalarının 4'te 3'ünün tamamlandığını söyleyen Güler, Afet ve Acil Durum Müdürlüğü'ndeki toplantıda şu bilgileri verdi:
"4 bin 484 kişi havadan ve karadan kurtarıldı. Şu ana kadar 3 bin 401 binanın selden etkilendiği belirlendi. 60 bina yıkıldı. 74 binada ağır hasar, 225 binada az hasar meydana geldiği tespit edildi. 3 bine yakın evde eşyalar hasar gördü. İşyerleri ağır ve orta düzeyde hasar görenler için uzun süreli kredi sağlanacak. Eşya ve mal hasarları için Bakanlar Kurulu'nca verilen ödemeler yapılacak. Ölüm ve yaralanmalarla ilgili şimdiden ödemeler yapılıyor. Çiftçiler için ödemeler yapılacak. Toplam 33 okulda orta ve hafif hasarlar söz konusu. 28 Eylül'de açılmaya yetişemeyen okullardaki öğrenciler başka okullara geçici olarak nakledilecek. Yeni dağıtılacak 16 bin kitap sel felaketinde hasar gördü. Yeni kitaplar talep edildi." (TK)