Cumhuriyet gazetesi avukatları, 1 Mayıs 2008'de çalışanlarına saldırılmasında sorumlu tuttukları İstanbul Çevik Kuvvet Şube Müdürü Gökhan Özsavaş'a yargı yolunu açmak için İstanbul Bölge İdare Mahkemesi'ne başvurdular.
Gazete avukatı Tora Pekin, 1 Temmuz'da kaleme aldığı bir dilekçeyle Özsavaş hakkında soruşturma açılmasını istemeyen İstanbul Valiliği'nin kararına itiraz etti.
"Bu insanlık dışı saldırıların sorumlusu amirdir"
Gazete muhabirleri Ali Deniz Uslu ve Esra Açıkgöz'ün de aralarında bulunduğu dört kişiye saldıran emniyet görevlilerini şu ana dek yoğun çabalarına rağmen yargı önüne çıkarmayı başaramayan Pekin, dilekçesinde, "Hakkında soruşturma izni verilmeyen müdür, bu insanlık dışı saldırıları gerçekleştiren ve bir türlü kimliği tespit 'edilemeyen' memurun amiridir. Ve hiç kuşkusuz ki suçu oluşturan eylemlerin sorumlusu durumundadır" dedi.
Sorumluların her şeyden önce yargı önüne çıkarmak istediklerini ve 1 Mayıs'ta çalışanlarına yönelik saldırıların cezasız bırakmamak için çaba gösterdiklerini bianet'e söyleyen hukukçu Pekin, iç hukuk yollarında sonuç alamayacakları bir durumda dosyayı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne taşımaya tereddüt etmeyeceklerini ifade etti.
2007'de polis şiddet cezasız kalınca...
Açık bir ihlal karşısında müdür hakkında soruşturma yürütülmesinin engellenmesinin "kamusal amaca hizmet etmeyeceğini" burgulayan Pekin, "İstanbul Valiliği'nin bu yöndeki işlemi Anayasa ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nde yerini bulan işkence yasağına ve adil yargılanma hakkına aykırıdır. Bu aykırılığı ortadan kaldıracağınızı umuyoruz" ifadesine de yer verdi.
Pekin'in dilekçesinde, "1 Mayıs 2007'de polis kaynaklı şiddetle ilgili tek bir polis memurunun dahi kovuşturmaya uğramadığı hatırlandığında, bu şiddetin kaynağı da ortaya çıkmaktadır" deniliyor. Girişimlerde dosyaya Uslu gazete bahçesine kadar kovalandığı ve yerdeki vatandaşın coplandığı görüntülerini içeren CD de eklendi.
1 Mayıs İşçi Bayramı'nda Şişli'de polisin kitleye şiddetli müdahalesini izleyen Açıkgöz'e, gazete giriş kapısının olduğu sokakta üç ya da dört memuru copla saldırmıştı. Uslu ise sığınmaya çalıştığı gazete binasının kapısının önünde (gazete bahçesinde) bir polisim coplu saldırısına uğramıştı. Saldırı sonucu dirseği kırılan ve ameliyata alınan Uslu'nun dirseğine platin çiviler takılmıştı.
Güler'e göre kanıt, suç, suçlu yok!
Uslu'nun İçişleri Bakanlığı aleyhinde açtığı davada devlet 5 bin TL tamzinat ödemeye mahkum edilmişti. Açıkgöz için yapılan bir benzer girişimde devletin bin TL tazminat ödemesine hükmedilmişti.
Buna rağmen, medya karşısında sorumlularla gerekli olan tüm işlemleri yapacağına söz veren İstanbul Valisi Muammer Güler, 29 Mayıs'ta verdiği bir kararda, Polis Vazife ve Salahiyetleri Kanunu'nun (PVSK) 6. maddesinin polise, saldırma veya direnme durumlarında zor kullanma yetkisi verdiğini hatırlatarak, "müştekilerin iddia etmiş olduğu hususların isnattan ibaret olduğu, iddiayı destekleyecek bilgi, belge ve delil bulunmadığı, dolayısıyla suçun ve suçlunun olmadığı anlaşıldığından adli yönden takibat yapılmasını gerektirecek fiil, eylem ile davranış tespit edilemediğinden dolayı, Gökhan Özsavaş'ın kusursuz olduğu alınan ifadeler ve tahkikat evraklarının tetkikinden anlaşılmıştır" dedi.
Saldırı ulusal meslek örgütleri kadar uluslararası basın özgürlüğü örgütlerince de kınanmış, sorumluların yargılanması talep edilmişti. (EÖ)