Emin Karaca’nın yasaklanıp yok edilen kitapların hikayesini anlattığı “Vaaay Kitabın Başına Gelenler” çalışması Belge Yayınları’ndan çıktı.
Tanzimat döneminden günümüze kadar yasaklanan, toplatılan, yakılan bazen de beraat eden kitapların hikayesinin anlatıldığı kitabın yazarı Emin Karaca, konuşmasında, Türkiye’nin gündeminden düşmeyen “yasaklı kitaplar” yüzünden bir “başucu kitabı” yapmaya karar verdiğini anlattı.
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkan Vekili Turgay Olcayto, Emin Karaca'nın,“Vaaay Kitabın Başına Gelenler” çalışmasını Yayıncılar Birliği'nin kararı üzerine hazırladığını söyledi.
“Yasaklı kitaplar, Türkiye'de demokrasicilik oyunun bir parçası" diyen Olcayto, tek parti döneminden, koalisyon dönemine, üç darbenin yaşandığı dönemlerde kitapların hep baş suçlu ilan edildiğini, Türkiye’nin yasaklar cenneti haline geldiğini söyledi.
Karaca’nın çalışması 12 bölümden oluşuyor. İlk bölümde Türkiye’de kitabın tarihini anlatan Karaca daha sonra Cumhuriyet Dönemi yasaklarından başlayarak "Atatürk aleyhine işlenen suçlar", "Müstehcen neşriyat", "Türk Silahlı Kuvvetleri'ni tahkir ve tezyif", "Laikliğe aykırılık" gibi suçlarla yasaklanan ve toplanan kitapları anlatıyor.
Cumhuriyetin ilk yasaklanan “manifestosu”
Emin Karaca’nın çalışmasında anlattığı ilk yasaklardan biri Karl Marx ve Fredrich Engels’in Komünist Parti Manifestosu. İlk Komünist Manifesto “Komünist Beyannamesi”, Doktor Şefik Hüsnü tarafından 1923'te 1 Mayıs sebebiyle Türkçe’ye çevrildi.
Ancak Doktor Şefik Hüsnü ve bir grup komünist yayımladıkları Manifesto’dan dolayı tutuklandı, kitap da ilk yasaklı manifesto olarak tarihe geçti ve uzun yıllar boyunca Yasaklı kitaplar listesinin ilk sırasında yer aldı.
Çalışmada, Necip Fazıl Kısakürek’in “Vatan Haini Değil, Vatan Dostu Vahidüddin”, Mim Uykusuz’un “Karikatür Albümü”, Sevgi Soysal’ın TBMM’de de tartışılan “Yürümek” kitabı, “Kadın Argo Sözlüğü”, Nadire Mater’in “Mehmed’in Kitabı”, Reha Oğuz Türkan imzalı “Solcular ve Kızıllar”, Said-i Nursi’den “İhlas Sureleri” öyküleri anlatılan kitapların bazıları. Karaca, çalışmasında tüm kitapları yasaklanan İsmail Beşikçi’ye ise ayrı bir bölüm ayırmış.
Kitabın ön sözü Belge Yayınları sahibi Ragıp Zarakolu’nun kaleminden. Özellikle Kenan Evren Dönemi’nde Türkiye’de 50 dolayında yayınevi ve 500 dolayında kitabevinin kapandığını anlatan Zarakolu yazısını şöyle bitiriyor:
“Cumhuriyetin en başından beri, kitapları ve yazarları yargılama, gazetecileri hapsetme alışkanlığından kolay kolay vazgeçilemediği ortada.”
“Emin Karaca yasak kitabın yüz yılını, sansür ve otosansürün başka gerekçeler ile devam edişini çok iyi sergiliyor. Önümüzdeki dönemin de en ağırlıklı mücadele alanlarından birinin düşünce ve ifade özgürlüğü, basın ve eleştiri özgürlüğü alanı olacağı anlaşılıyor.” (EA/EKN)