Fotoğraf: İHD İstanbul Şubesi
İnsan hakları Derneği (İHD) İstanbul ve Ankara şubeleri, bugün düzenledikleri basın açıklamalarıyla, hasta mahpusların tahliyesini talep etti.
Derneğin tespit edebildiği kadarıyla hapishanelerde 651’ü ağır olmak üzere 1517 hasta mahpus bulunuyor.
İlaçları verilmiyor
İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi Hapishane Komisyonu, 573. F Oturmasında, Marmara (Silivri) Kampüs Ceza İnfaz Kurumu’nda tek kişilik hücrede tutulan makta olan hasta mahpus Mahmut Tat’ın durumunu paylaştı:
“Gırtlak kanseri ve tedavisi için gereken ilaçları temin edilmediğinden, hastalığın devam eden olumsuz etkileri yanında, nüksetmesi ve diğer organlara yayılması tehlikesi ile yaşamını devam ettiriyor.
Sığınma talebi ile gittiği İsveç’te 22 Kasım 2022 tarihinde İsveç polisi tarafından gözaltına alınıp Türkiye'ye gönderilen ve getirildiği İstanbul Havalimanı’nda gözaltına alınıp mahkemeye çıkarılarak 6 yıl 3 aylık kesinleşmiş cezası nedeniyle tutuklanıp Metris hapishanesine ve ardından Marmara (Silivri) Kampüs Ceza İnfaz Kurumu’na sevk edilmişti.
İsveç’te Gırtlak Kanseri tanısı ile 2 defa ameliyat edilmiş ve tedavisi devam etmekte iken Türkiye’ye iade edilmişti. Türkiye’ye giriş yapar yapmaz tutuklanarak hapishaneye konulmuş, düzenli olarak kullanmakta olduğu ilaçlar ailesi tarafından temin edildiği halde verilmemiş, “muadili” denilen ilaçlar verilmiştir.
Muadil denilerek verilen ilaçlar tedavi ve sağlığına olumsuz etkiler yaratmasına rağmen sorun çözülmediğinden, tedavisi aksayan Tat’ın sağlık sorunları hızla artmakta, bu durum sağlık ve yaşam hakkına ağır tehdit oluşturmaktadır.
Tek kişilik hücrede kalıyor
İHD’ye bilgi veren kardeşi, ‘Abim kanser hastası, iki gün önce görüşe gittik ve ilaçlarını götürdük ama ilaçlarını vermediler. Bize rapor olması gerektiğini söylediler, biz raporu İsveç’ten nasıl çıkaralım, bu raporları nasıl verelim? Abimin revire çıkıp ilaçlarını alması lazım ve abim şu anda orada 15 gündür aç susuz” dedi.
6 Mart günü İHD’ye başvuran yeğeni de ‘Amcam, Marmara Ceza ve İnfaz Kurumu cezaevinde tek kişilik hücrede kalıyor. Gırtlak kanseri olmasına rağmen apar topar İsveç devleti tarafından Türkiye’ye iade edildi. Amcam hiçbir örgüte üye olmamasına rağmen itirafçı ifadesine iade edildi ama Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun ‘Kırmızı Bülten’ listesinde olmadığına dair açıklaması var. Amcamlar senelerce İstanbul da servis şoförlüğü yaptı. Hastalığı ilerlemiş durumda. İsveç’te raporu vardı ancak Türkiye’de yeniden rapor alması gerekiyor diyorlar ama halen rapor aldırılmadı. Amcamın göz göre göre ölümüne neden olacaklar. Sağ bacağı uyuşuyor, kolları uyuşuyor. Çok zayıflamış, yemekler çok kötü, tutulduğu yer sağlıklı bir ortam değil.’”
Rapor: “Hayati risk barındırır”
İHD Ankara Şubesi de bu haftaki açıklamasında, Diyarbakır 1 Nolu Yüksek Güvenlikli Kapalı Hapishanesinde tutulan 24 yaşındaki Fırat Nebioğlu’nun sağlık durumunu aktardı:
“2017 yılında tutuklanan Fırat Nebioğlu 2 dosyadan 18 yıl hapis cezası aldı ve bir dosyada 3,5 yıl yattıktan sonra tahliye edildi. Diğer dosyadan aldığı 12 yıl ceza 5 yıla indirildi ve başka bir dosyadan da 2 yıl 6 ay ceza verildi ve yaklaşık 1,5 yıldır hapishanede tutuluyor. Ailesinde genetik olarak böbrek yetmezliği bulunmakta ve annesi ile diğer 3 kardeşi de böbrek hastası. Böbrek yetmezliğinden kaynaklı olarak kulakları duymuyor.
Son olarak Batman/Beşiri Yüksek Güvenlikli Kapalı Hapishanesindeyken 7 Mart 2022’te Eğitim ve Araştırma hastanesine başvuru yaptı. Nefroroji Uzmanı tarafından ‘Hapishanede kalması hayatı açısından ciddi risk barındırır’ şeklinde rapor verildi. Ancak sevk edildiği Adli Tıp Kurumu muayene, kan tahlili ya da herhangi bir tetkik yapılmadan, ayaküstü inceleme yapmış ve “Cezaevinde kalabilir’’ şeklinde rapor vermiştir.
“Tek çare böbrek nakli”
30 Mart 2022 götürüldüğü Batman Eğitim Araştırma Hastanesine doktor, ailesine, “her iki böbreğinin iflas ettiği, bu saatten sonra tek çarenin nakil veya diyaliz olduğunu” söylemiş ve “tahlilleri biraz düzelince onu tekrar cezaevine göndermek zorunda olduklarını da” ifade etmiştir. Haftanın 3 gündür diyalize bağlı olarak yaşamını idame ettiriyor. Ailesi daha önce de TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonuna başvuruda bulundu ancak sonuç alamadı.
Nebioğlu’nun hapishanede yaşamını devam ettiremeyeceği ve böbrek naklinin bir an önce yapılması gerektiği göz önüne alınarak bir an önce tahliyesinin sağlanması, ailesinin yanında sağlıklı koşullarda ameliyat sürecinin ve iyileşme sürecinin gerçekleşmesi gerekir.” (AS)