15 Eylül'de teknesiyle Kolombiya açıklarında vurularak öldürülen 42 yaşındaki Alejandro Carranza Medina son haftalarda ABD'nin Karayipler ve Doğu Pasifik'te uyuşturucu taşıdığı iddiasıyla düzenlediği saldırılarda öldürülen 80'i aşkın insan arasında.
Öldürülenlerin geride bıraktıkları aile üyeleri ve mağdurların ülkeleri öldürülenlerin önemli bir bölümünün balıkçı olduklarını söylerken insan hakları kurluşları, hedef alınanlar uyuşturucu kaçakçısı bile olsa ABD saldırıların uluslararası yasaların ihlali olduğunu savunuyor.
AFP'nin haberine göre, Medina ailesi şikayet dilekçelerinde "ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth'in, Alejandro Carranza Medina'nınki türünden teknelerin bombalanması ve bu teknelerdeki herkesin öldürülmesi emrini vermekten sorumlu olduğunu biliyoruz" diyor.
Başvuruda Amerika Birleşik Devletleri'nin Carranza'nın yaşam ve adil yargılanma hakkı da dahil birçok insan hakkını ihlal ettiği idileri sürülüyor.
Amerikalararası İnsan Hakları Komisyonu'na (IACHR) iletilen şikayette, Hegseth'in emirleri "bu bombalamalar ve yargısız infazlarda hedef alınan kişilerin kimlikleri hakkında bir bilgisi olmamasına karşın" verdiği belirtiliyor. Ayrıca ABD Başkanı Donald Trump'ın da "Bakan Hegseth'in tutumunu onayladığı" dile getiriliyor.
IACHR, bölgede insan haklarını desteklemek ve korumak için kurulmuş olan Amerikan Devletleri Örgütü nezdinde bir yargısal organ.
Hegseth: "Daha yeni başladık"
Artan tepkilere karşın, ABD Savunma Bakanı salı günü yaptığı açıklamada, ülkesinin "uyuşturucu teknelerini vurmaya ve narkoteröristleri okyanusun dibine gömmeye daha yeni başladığını" söyledi.
Pentagon Basın Sözcüsü Kingsley Wilson da, saldırıların "hem ABD yasalarına hem de uluslararası hukuka uygun olduğunu ve tüm eylemlerin silahlı çatışma hukuku kapsamında gerçekleştirildiğini" ileri sürdü.
"İyi bir insandı"
Geçtiğimiz ay AFP'ye verdiği röportajda, Carranza Medina'nın dul eşi Katerine Hernandez, kocasının "iyi bir insan" olduğunu söyledi. Katerine Hernandez'in Carranza ile evliliğinden dört çocuğu var.
Hernandez eşi için, "Uyuşturucu kaçakçılığıyla hiçbir bağlantısı yoktu ve hergün yaptığı iş balıkçılıktı" dedi.
Petro: "Yapılan yargısız infaz"
ABD saldırılarını "yargısız infaz" olarak niteleyen Kolombiya Devlet Başkanı Gustavo Petro, adalet arayışındaki aileye destek olacağına söz verdi.
Dünyanın en büyük uçak gemisini ve bir dizi savaş gemisini Karayipler'e konuşlandıran Trump yönetimi bu deniz gücünün uyuşturucuyla mücadele operasyonları için orada konuşlandığını iddia ediyor.
ABD, iddiasına göre, "narko-teröristlerle" fiilen savaş halinde ve eylül ayı başlarından beri bölgede teknelere yönelik saldırılar düzenliyor.
Bu hazırlıklar dolayısıyla bölgesel gerginlikler büyürken Venezuela'nın solcu lideri Nicolas Maduro, Washington'ı uyuşturucu kaçakçılığını Caracas'ta rejim değişikliği bahanesi olarak istismar etmekle suçladı.
Bölgenin en büyük ülkelerinden Kolombiya'yla ABD arasındaki ilişkiler de en düşük düzeyde seyrediyor.
Solcu Petro yönetimi, Trump yönetiminin göçmenlere yönelik muamelesini ve tekne saldırılarını sert bir biçimde eleştirdikçe ABD yaptırımlarının hedefi haline geldi ve uyuşturucu kaçakçılığını himaye etmekle suçlanmadı.
Trump, Kolombiya'yı uyuşturucu kaçakçılığıyla mücadelede müttefikler listesinden çıkarmış olmakla birlikte, Washington'ın 2026 seçimlerinde Petro'nun yerini ABD'yle ittifaka yatkın sağcı bir politikacıya bırakacağına ilişkin beklentileri dolayısıyla ülke şimdilik daha ağır saldırıları savuşturmuş görünüyor.
(AEK)





