Duisburg-Essen Üniversitesi bünyesinde faaliyet gösteren Türkiye ve Uyum Araştırmaları Merkezi'nin anket sonuçları, önyargıların ve genel kanıların aksine, Almanya ve özellikle Kuzey Ren Vestfalya Eyaleti'nde yaşayan Türkiye kökenlilerin topluma uyumu konusunda olumlu yüzdeler de ortaya koyuyor.
Merkez, bu anketleri 1999 yılından bu yana her yıl yetişkin Türkiyeli göçmenlerle düzenli olarak gerçekleştiriyor.
Thilo Sarrazin'in kaleme aldığı "Almanya Kendini Yok Ediyor" (Deutschland schafft sich ab) başlıklı kitap, 2010'da yayımlanmasının ardından içerdiği iddialar bakımından büyük tepki çekmişti. Almanya Merkez Bankası'nın eski Yönetim Kurulu Üyesi Sarrazin kitabında Müslüman göçmenlerin Almanya topluma uyum sağlamayı reddettiklerini ve bu durumun Almanya'nın geleceğini tehlikeye attığını savunuyor.
Aynı şekilde tepki uyandıran bir diğer kitap da, Heinz Buschkowsky imzalı, 2012'de piyasaya çıkan "Neukölln Her Yerde" (Neukölln ist überall). Berlin'de Türkiye kökenlilerin yoğun olarak yaşadığı Neukölln semtinin Belediye Başkanı Buschkowsky, "anne babası okuma yazma bilmeyen ve bu çevrelerden gelen çocukların, gelişmiş sanayi toplumunda neden daha az şansa sahip olduğuna" yönelik açıklamalarda bulunduğu kitabında Almanya'da çok kültürlülüğün başarısız olduğunu savunuyor.
Türkiye ve Uyum Araştırmaları Merkezi'nin Kuzey Ren Vestfalya Eyaleti'nde Ekim 2011'de binden fazla Türkiye kökenliyle görüşerek gerçekleştirdiği araştırmanın yeni dönem sonuçları ise uyuma dair ilerlemelere istatistikî verilerle somutluk kazandırması açısından önemli.
Raporun "bilişsel uyum" başlığı altında yer alan verilerden bazıları şöyle:
* Türkiye kökenliler arasında Almanca bilgisi 2005 yılından bu yana açık biçimde artış gösteriyor.
* Tahminlere göre Almanya'ya göç eden ilk kuşak arasında 'iyi' ve 'çok iyi' seviyelerinde Almanca bilgisi yüzde 43,6'da kalırken, ikinci kuşak arasında yüzde 86,3 ve üçüncü kuşakta yüzde 98,9'ya ulaşmış durumda.
* Okullaşma ve mesleki eğitim konularında bir sonraki kuşağın yüzde 50'den fazlası yüksek eğitimini tamamlayarak ebeveynlerine oranla farkı kapatıyor.
Bir sonraki kuşak atılımda, ancak...
Araştırma bir noktaya daha işaret ediyor:
* Kuzey Ren Vestfalya Eyaleti'nde yaşayan Türkiye kökenlilerin yüzde 24,7'si hiçbir okul diplomasına sahip değil ve her yıl gençlerin yüzde 15'i okulu bitirmeden terk ediyor.
* Orta öğrenimini tamamlayan akran gençler arasında yüksek öğretime hak kazananların oranı yüzde 20'nin üzerinde.
* Yüksek öğrenimini tamamlamış Türkiye kökenli gençler arasındaki işsizlik oranı ise ürkütücü boyutta:
* "Yapısal uyum" başlığı altında sunulan verilere göre, ankete katılan yüksek öğrenimini tamamlamış gençler arasında işsizlik oranı yüzde 14.
* Kalfalık / çıraklık eğitimi almış gençlerin ise yüzde 11'i işsiz. Ustalık veya Teknik eğitim almışlar arasında işsizlik oranı yüzde 7.
Raporda, Türkiye'den alınan okul ve eğitim diplomalarının Almanya'da resmi olarak tanınmadığına da değiniliyor. Federal Hükümet'in son yıllardaki yabancı diplomaların belirli düzenlemeler ve kolaylıklar yoluyla tanınmasına ve denklik verilmesine yönelik çabalarına rağmen, bu sürecin karışık ve masraflı olduğuna dikkat çekiliyor.
Eğitim durumu cinsiyete göre farklılık gösteriyor
Türkiye kökenli göçmenler arasında kadınların yüzde 58'i hiçbir mesleki eğitime sahip değil. Bu grubun sadece beşte biri çıraklık eğitimi almış.
Türkiye ve Uyum Araştırmaları Merkezi Vakfı Bilimsel Direktörü Prof. Dr. Hacı Halil Uslucan, bu durumu en başta başörtüsü ile ilişkilendiriyor. Ona göre, özellikle başörtülü kadın, eğitim alanında kötü şansa sahip.
Kuzey Ren Vestfalya Eyaleti'nin Sosyal Demokrat Partili Uyum Bakanı Guntram Schneider'e göreyse bu durumun tek sorumlusu Almanya toplumunun geneli değil. Schneider, Türkiye kökenli aileler nezdinde geleneksel kadın-erkek rol modellerinin aşılması gerektiğinin altını çiziyor.
Raporda, Almanya'daki yetişkin Türkiyeli göçmen nüfusun neredeyse üçte birini oluşturan "evlilik yoluyla gelen göçmenlerin" durumuna da değiniliyor.
Geçmiş yıllarda aile birleşimi yoluyla Almanya'ya gelen ve çoğunluğu kadın olan bu gruptaki göçmenlerin yüzde 34'ü hiçbir okul diplomasına sahip değil. Hiçbir mesleki eğitime sahip olmayanların oranı ise yüze 70. Tahminlere göre evlilik yoluyla göç edenlerin aynı şekilde yüzde 70'i iyi seviyede Almanca bilgisine sahip değil ve bu nedenle toplum geneliyle kısıtlı biçimde iletişime geçebiliyor. Böylelikle uyuma dair ilerlemenin bu kesimden beklenmesi güçleşiyor. (GAW/ÇT)