Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesi, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 17’si polis toplam 18 sanığı usulsüz dinleme yapmakla suçlayarak hapis cezası istediği iddianameyi kabul etti.
İddianamenin bir numaralı sanığı olarak yer alan Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Dairesi'nin eski başkanı Ömer Altıparmak, bu amaçla kurulan "suç örgütü yöneticisi olmak” ile suçlanıyor; diğer sanıklar ise söz konusu örgütün üyesi olmak iddiasıyla yargılanacaklar.
Sadece polislere dava
Ancak bir sivil toplum örgütünde çalışan şikayetçilerden Yonca Verdioğlu Şık’ın şikayetinde işaret ettiği, dinlemeleri gerekçesiz şekilde altı kez uzatan hakimler ve yasadışı dinlemelere zemin hazırlayan siyasi yetkililer iddianamede yer almadı.
Dosyada, Verdioğlu dışında, CHP Zonguldak Milletvekili Mehmet Haberal'ın oğlu Erkan Bülent Haberal ve Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) eski Genel Sekreter yardımcısı Mehmet Taytak’ın da aralarında yer aldığı birçok kişinin telefonlarının hukuka aykırı şekilde dinlendiğine yer verilmişti.
Verdioğlu: Dinlemeyi altı kez uzatanlar yargılansın
Ekim 2011’den Nisan 2013’e kadar telefonlarının dinlendiğini öğrenen Yonca Verdioğlu Şık, 16 Haziran’da Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na avukatı Can Atalay ile birlikte ifade vermişti.
Verdioğlu, Cumhuriyet Savcısı Alper Türközmen’e verdiği ifadesinde, her Türkiye Cumhuriyeti yurttaşı gibi telefonlarının dinlendiğini düşündüğünü, sahte evrakla usulsüz dinlemeye neden olan Emniyet görevlilerinin, dinleme kararını gerekçe göstermeden altı kez uzatan hakimlerden şikayetçiyim” demişti.
Bir sivil toplum örgütünde çalıştığını ve eşinin tutukluluğu döneminde çevresiyle haberleşme halinde olduğunu ifade eden Vergioğlu, Kürdistan Topluluklar Birliği (KCK) kapsamında girişilen dinleme faaliyetleri kapsamında alınmıştı. 18 Ocak 2013 tarihli dinleme kararında, Yonca Şık’la haberleşen gazeteciler de “KCK terör örgütü güdümünde faaliyet göstermek” ile damgalanıyor.
“Hakimlerden ve ön açan siyasilerden şikayetçiyiz”
Avukatı Atalay da, müvekkilinin dinlenmesine dayanak yapılan kişilerin KCK soruşturması kapsamında ifadelerine dahi başvurulmadığını, ne örgütsel ve de soruşturma dahilinde bir bağlantısı olmadığını, ifadeye de çağrılmadığı halde telefonlarının dinlendiğini bildirdi. Şikayette sadece müfettiş raporunda adı geçen polislerin değil arka planda sorumluluğu bulunanların da tespiti edilip cezalandırılması talep edildi.
Atalay, ifadede, “Bu yapılan uygulamaların sadece sorumlu Emniyet görevlilerinin soruşturulmasıyla yetinilmeyip buna siyasi otoritenin de sorumluluğunun tespit edilmesi gerektiğine inanıyorum. Müvekkilimin zerre kadar bir suçla ilgisi yoktur” dedi. Avukat, dinleme kararı verilmesine neden olan Emniyet görevlileri, dinleme kararı alan hakimlerin, buna ön açan siyasi yetkililerden şikayet olduklarını belirtmişti.
18 sanığa 41 yıla kadar hapis istemi
Anayasal Düzene Karşı İşlenen Suçlar Soruşturma Bürosu'nda görevli Cumhuriyet Savcısı Tekin Küçük'ün hazırladığı iddianamedeyse, 17’si polis toplam 18 kişi için “askeri ve siyasi casusluk” suçundan 15 yıldan 20 yıla kadar, “suç işlemek amacıyla örgüt kurmak ve üyesi olmak” suçundan 2 yıldan 6 yıla kadar, “kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği” suçundan 3 yıldan 8 yıla kadar, “özel hayatın gizliliğini ihlal” suçundan 1 yıldan 3 yıla kadar ve “kişisel verileri hukuka aykırı olarak ele geçirmek” gerekçesiyle de 2 yıldan 4 yıla kadar hapis cezaları talep edildi. Şüpheliler, 23 yıldan 41 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanacak (EÖ).