Kütahya'da yaşanana siyanür felaketi hakkında görüşüne başvurduğumuz Metalurji Mühendisleri Odası'nın bianet'e yaptığı açıklamaya göre Eti Gümüş AŞ'ye ait tesis yeniden faaliyete geçti. Oda yönetim kurulu üyelerinden Hüseyin Savaş, bu bilgi üzerine oda başkanı Cemalettin Küçük'ün yeniden Gümüşköy'e gittiğini ifade etti.
Savaş, işletmenin yeniden faaliyete geçtiği bilgisinin, Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu'nun kamuoyuna yaptığı "Tüm tedbirler alındı. Dışarı bir gram dahi sızma yoktur" açıklamasından sonra gelmesine dikkat çekti.
Uşak Eşme'de 2007'de Haziran ayının sonlarında yine siyanür zehirlenmesi vakası yaşanmıştı. 1.500 kişinin zehirlendiği olay sonrası, altı kişi tesisi işleten Tüprag Metal Madencilik şirketine dava açmıştı.
Davacıların avukatı Mehmet Horuş Kütahya'daki siyanür tehlikesinin basına, Macaristan felaketiyle karşılaştırılarak yansımasını eleştirerek "Yüzlerce kilometre ötede örnek aramaya gerek yok. Uşak, Eşme yanı başımızda" diyor. Dava dört yıldır görülüyor. Horuş, "Valilik kanıtları kararttı, Türk Tabipler Birliği'nin zehirlenenlerden topladığı kana jandarma marifetiyle el koydu. Mahkeme bilirkişiye başvurmadan davayı kapattı. Yargıtay kararı bozdu. Şu an bilirkişi raporları bekleniyor." Yarın (10 Mayıs) sabah saatlerinde bir duruşma daha var. Ancak bilirkişi raporları hala tamamlanmadı.
Avukat Mehmet Horuş, Kütahya'da yaşanan olay için Uşak'taki deneyimlerini göz önüne alarak sivil toplum kuruluşlarının, meslek odalarının süreçte var olmalarının çok önemli olduğunu söylüyor.
Uşak Eşme'de Metalurji Mühendisleri Odası'nın her aşamada ayanlarında olduğunu belirtiyor.
Oda yönetim kurulu üyelerinden Hüseyin Savaş ise "Eşme'deki tesisin 'vahşi' bir yöntemle işletildiğini" söylüyor. Kütahya ve Uşak felaketlerinin benzerlikleri konusunda sorduğumuz sorulara Savaş şöyle yanıt verdi:
* Eşme'de cevher altın yönünden zengin değil. Bu nedenle 'yığma' tabir ettiğimiz yöntem kullanılıyor. Bu dünyada sadece birkaç yerde kalmış, son derece ilkel, tehlikeli ve canlı düşmanı bir çalışma biçimi.
* Cevherli toprak mebran adı verilen bir izolasyon malzemesinin üzerine yığılıyor ve üzerine ince borularla siyanür serpiliyor. Siyanürün yakaladığı altın alt tabakada birikiyor.
* Kütahya Gümüşköy'de ise depolama sistemi kullanılıyor. Cevherli malzeme büyük depolara koyuluyor, siyanür bu kapalı ortama katılıyor. Ancak bu sistemde atık depolama tehlike yaratıyor.
* Doğal emilim ile siyanür bertarafı yapılan barajlardan sızma yoktur denemez. Kesin vardır. Miktarı önemli. Ama siyanür vücuttan atılamaz. Cumartesi günü olan gözden kaçan küçük sızıntıların seddelerin yıkılmasıyla görünür olması.
* Gümüşköy, Türkiye'de siyanürle madencilik yapılan ilk tesis. Orada sızıntı sorunu olduğunu zaten biliyorduk. Ama Uşak Eşme'yi mahkemede kanıtlayamıyoruz daha...
* Eşme'de yağmurun şiddetli yağışı sonucu atmosfere hidrojensiyanür gazı salınmıştı. Ardından gelen yağmurla yerleşim bölgelerine bu zararlı gaz yayıldı.
* Gümüşköy'de yer altı sularına karışma önemli bir sorun. Ama zaten Eşme benzeri bir gaz çıkışı tehlikesi her zaman vardı. Yalnız şu an önümüzde son bentin yıkılması ya da yaşanacak bir taşkınla ovaya siyanürlü suyun akması durumunda önlenemez bir doğa yıkımı olur. (HK)