Haberin İngilizcesi için tıklayın
“Kardeşim için çok endişeliyiz. İran’a gönderilirse hayatı büyük risk altında. Lütfen ona yardım edin...”
İranlı mülteci Elyas Torabibaeskendari için yardım çağrısı yapan kişi kız kardeşi Andisneh Torabibaeskendari.
25 Haziran’da İstanbul’da düzenlenen 21. Onur Yürüyüşü sonrasında gözaltına alınan önce Tuzla’da ardından Urfa’da geri gönderme merkezinde (GGM) tutulan Elyas hakkında ailesinin verdiği bilgiye göre sınır dışı kararı verildi.
Yine ailesi, Elyas hakkında verilen bu karara, avukatların itiraz edeceğini ve itiraz süreci boyunca da Elyas’ın sınır dışı edilememesi gerektiğini belirtti.
bianet’e konuşan Andisneh Torabibaeskendari, kardeşine dair çok endişeli olduğunu, tüm basının ve uluslararası basının Elyas’ın sesine yer vermesini istedi.
“İran’a gönderilirse işkence başta olmak üzere her şeyle karşılaşabilir, kardeşimin sesini duyun, onu İran’a göndermeyin” diye seslenen Andisneh Torabibaeskendari, “İran’a gönderilmemesi için avukatlarımız çalışıyor. Elyas’ın geri gönderme merkezindeki durumu da giderek kritik bir hal aldı. Sadece onun sesini değil onunla birlikte tutulan diğer göçmenlerin de sesinin duyulmasını istiyoruz” dedi.
Andisneh Torabibaeskendari, Elyas’ın koruma altında olan bir mülteci olduğunu hatırlatarak, Türkiye’nin bir an önce bu yanlış karardan döneceğini umut ettiğini belirtti.
İstanbul LGBTİ Onur Haftası Komitesi: Desteğinizi bekliyoruz
İstanbul LGBTİ Onur Haftası Komitesi de basın açıklaması yayınladı. Açıklamada, “Uluslararası kamuoyunu arkadaşlarımızın hukuksuz ve uzun süreli gözaltılarına son verilmesi için yetkililere baskı yapmaları konusunda bizi desteklemeye çağırıyoruz” denildi.
“Mika Türkiye’de kalmak istiyor”
Ayrıca, geri gönderme merkezlerinde tutulan diğer arkadaşları ile ilgili de şu bilgileri paylaştı:
*Avustralya vatandaşı olan arkadaşımız Mika gözaltına alındıktan sonra Tuzla Geri Gönderme Merkezi'ne gönderildi. Onur Haftası Komitesi Mika’nın nerede tutulduğu bilgisine bir süre ulaşamadı fakat daha sonra Onur Haftası Komitesi avukatları Mika’nın Erzurum Aşkale 2 Geri Gönderme Merkezi'ne sevk edildiğini öğrendi. Mika’nın bacağı yaralı, ancak steril koşullarda bir tıp uzmanından uygun tıbbi bakım halen alamadı. Mika’nın bacağındaki durum nedeniyle hastaneye gönderilmesini talep ettik. Geri gönderme merkezindeki yetkililerin bu talebi onaylayıp onaylamayacağını bilmiyoruz. Mika Türkiye'de kalmak istiyor. Avustralya Başkonsolosluğunu durum hakkında bilgilendirdik, ancak bildiğimiz kadarıyla şu ana kadar Mika'nın serbest bırakılmasını desteklemek için herhangi bir eylemde bulunmadılar.
Geri Gönderme Merkezi’nin koşulları
*Portekiz ve Güney Afrika vatandaşı olan arkadaşımız bir an önce ülkesine dönmek istiyor. Arkadaşımızın kolunda bir şişlik var fakat doktor muayenesine erişemiyor ve ihtiyaç duyduğu tıbbi yardımı alamıyor. Anladığımız kadarıyla kendisi geri gönderme merkezlerinin kötü koşulları altında bitkin düşmüş durumda.
*Diğer bir arkadaşımız ise Rus vatandaşı. O da uluslararası koruma statüsü için başvurmak istiyor. Ancak henüz onunla ilgili daha fazla bilgi alamıyoruz. Devam eden savaş da dahil olmak üzere Rusya'daki insan hakları durumu göz önüne alındığında, Rusya'ya sınır dışı edilmesi onu ciddi risk altına sokabilir.
*Her ne kadar gözaltına alınan arkadaşlarımızdan hiçbiri 25 Haziran'daki Onur Yürüyüşü'ne katıldıklarını tasdik etmemiş olsa da yetkililere Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 34. maddesinde yer alan 'herkes, önceden izin almadan, silahsız ve saldırısız toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkına sahiptir.' hükmünü hatırlatmak isteriz
* Uluslararası kamuoyunu arkadaşlarımızın hukuksuz ve uzun süreli gözaltılarına son verilmesi için yetkililere baskı yapmaları konusunda bizi desteklemeye çağırıyoruz. Bu gözaltılar sınır dışı kararı ile neticelenirse Elyas’ın örneğinde olduğu gibi ölüm cezası kadar büyük sonuçlara neden olabilir. Sizleri endişelerimizin daha çok ses bulması ve kendi komunitelerinizde olayla ilgili bilincin oluşturulması yönünde dayanışmaya davet ediyoruz.
“Yaşamsal bir sorun”
İHD Eş Genel Başkanı Eren Keskin, Elyas’la ilgili İHD’de yapılan açıklamada şu bilgileri paylaşmıştı:
“Gözaltına alınan arkadaşlarımız kötü muamele ve işkenceye maruz kaldılar. Bununla da kalmayan devlet altına imza attığı sözleşmelere aykırı olarak Türk vatandaşı olmayan bazı arkadaşlarımızı geri gönderme merkezlerine yolladı. Bunlardan biri Elyas, İranlı."
"Uluslararası Koruma Statüsü altında ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti 1951 Birleşmiş Milletler Mülteci Hakları Sözleşmesi'nin tarafı olmasına rağmen geri gönderilmesinde hayati sakınca bulunan bir kişiyi geri gönderme merkezine bile gönderilemeyecekken maalesef gönderildi. Elyas’ın İran'a iade edilmesi yaşamsal bir sorun.”
Mültecilik kavramı hakkında
Mülteci kavramının 1951 Birleşmiş Milletler Sözleşmesi'nde tanımlandığı biliniyor.
Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (UNHCR), 2019 yılı Kasım ayı verilerine göre Türkiye'de yaklaşık 39 bin İranlı mülteci yaşıyor.
Ancak Türkiye, Avrupa Konseyi üyesi olan ülkelerin vatandaşlarına mülteci statüsü tanıma zorunluluğu getiren Cenevre Sözleşmesi üzerinde coğrafi kısıtlama uyguluyor. Bu uygulama uyarınca Avrupa ülkesi vatandaşı olmayanlar, uluslararası mülteciler hukuku kapsamında koruma altına alınmıyor.,
Göç İdaresi Genel Müdürlüğü verilerine göre geçen yıl 3.588 İran vatandaşı, Türkiye'de uluslararası koruma başvurusunda bulundu.
Bazı uzmanlar, Türkiye'nin Cenevre Sözleşmesi'ne coğrafi kısıtlama uygulamasının, Türkiye'de sığınma başvurusu yapan İran vatandaşlarının riskli koşullar altında yaşamak zorunda bırakılması anlamına geldiğini kaydediyor.
Mülteciler için kritik sorularÜlkemden kaçmak zorunda kaldım ve Türkiye’ye geldim. Ne yapmalıyım?Savaş veya zulüm sebebiyle ülkelerinden kaçmak zorunda kalmış ve ülkelerine geri dönemeyecek durumda olan kişilerin sığınma talebinde bulunma hakkı vardır. Türkiye’de sığınmacılarla ilgili işlemler 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu’na göre yapılır. Türkiye’de sığınmacılarla ilgili iş ve işlemleri yürütme görevini üstelenen kurum ise İçişleri Bakanlığı’na bağlı olarak faaliyet gösteren Göç İdaresi Başkanlığı’dır. Göç İdaresi Başkanlığı’nın her şehirde İl Göç İdaresi Müdürlüğü adı verilen il müdürlükleri bulunuyor. Savaş ve zulüm sebebiyle ülkenize geri dönemeyecek durumdaysanız bir sığınma başvurusu yapmanız gerekir. Bu başvurunun ismi “uluslararası koruma başvurusu”dur. Başvurunuzu bulunduğunuz ildeki İl Göç İdaresi Müdürlüğü’ne yapabilirsiniz. Kimlere uluslararası korumadan yararlanma hakkı verilmiştir?Irkınız, dininiz, siyasi görüşleriniz, milliyetiniz veya belirli bir toplumsal gruba aidiyetiniz sebebiyle ülkenizde zulme maruz kaldıysanız ya da bu nedenlerden ötürü zulüm görme tehlikesi sebebiyle ülkenizi terk ettiyseniz veya savaş ve iç çatışma gibi ayrım gözetmeyen şiddet olayları nedeniyle ülkenizi terk etmek zorunda kaldıysanız uluslararası korumadan yararlanabilirsiniz. İlaveten, eğer, ülkenize geri dönmeniz durumunda ölüm cezasına çarptırılmanız veya hakkınızda verilmiş olan ölüm cezasının infaz edilmesi ya da işkence veya başka türlü onur kırıcı muamelelere maruz kalma tehlikesi altındaysanız, yine uluslararası korumadan yararlanma talebinde bulunabilirsiniz. Türkiye’de uluslararası koruma başvurusu yapmak bana ne sağlar?Uluslararası koruma başvurusu yapmanız size öncelikle Türkiye’de yasal kalış hakkı sağlıyor. Türkiye’deki yasal kalış hakkınız, başvurunuzla ilgili yapılan değerlendirmeler sonucunda nihai olarak olumsuz bir karar verilinceye kadar devam edecektir ve bu süre boyunca sizden güvende olmadığınız bir ülkeye gitmeniz istenmeyecektir. Ayrıca, başvurunuzun değerlendirildiği süre boyunca başta eğitim ve başvurunuzu takip eden bir yıl boyunca sağlık olmak üzere çeşitli hak ve hizmetlerden yararlanmanız mümkün olacaktır. TIKLAYIN- Mültecilik başvurusu için detaylı bilgilere ulaşın |
(EMK)