* Fotoğraf: Pixabay
Urfa’da Bilgem Avukatlık Ofisi, 9 ceylanın öldürülmesine ilişkin "Şanlıurfa İli Kızılkuyu Yaban Hayatı Geliştirme Sahası Eyyübiye Altınbaşak Genel Avlağı" ihalesinin iptali ve yürütmesinin durdurulması talebiyle Şanlıurfa İdare Mahkemesi’ne başvurdu.
Başvuruda nesli tehlike altındaki ceylanların öldürülmesinin paraya çevrilmesi işlemi kamu düzenine aykırı bir işlem olarak nitelendirilirken “Kamumun zorlayıcı gücü öldürme eylemini kapsamamaktadır” denildi.
İhale usulü yönünden de hukuka aykırılık olduğuna değinilen başvuruda, kurumun avlanma işlemi ihalesinde, İhale Kanunu’na aykırı bir biçimde ihale türünü yazmadığı kaydedildi.
İhale kararı ile idari işlemin uygulanmaya konulması halinde önlenemez ve telafi edilemez zararların meydana geleceği belirtilerek, ihalenin iptali ve yürütmenin durdurulması talep edildi.
“Hem utanç verici hem hukuka aykırı”
Dava dilekçesinde şu ifadeler öne çıktı:
“Anayasanın Temel Haklarından olan yaşam hakkının her canlı için uygulanabilmesi, Özellikle kamu gücünün kullanılarak yapılan idari işlemlerin neticede insanlığa, doğaya, çevreye ve en önemlisi can sahibi olan her varlığın yaşam hakkının ihlaline yönelik işlemin özellikle yasal kılıf bulunarak ihaleye çıkarılması, ekonomik ve turizm kaygısıyla yapılan hukuka aykırı bu işlem için yasal yollara müracaat etme görevi en başta vatandaşlık ve en önemlisi insanlık görevidir.
“Bir canlının, özellikle nesli tükenmekte olan ve uzun süredir koruma altında tutulan Ceylanların, ‘Ceylan Kotasının Avlattırılması’ adı altında öldürülmesi eyleminin ihaleye açılması hem insanlık adına utanç verici bir eylem, hem de hukuka aykırı bir işlemdir.
“Kamunun görevi yaban hayatı desteklemek”
“2886 sayılı yasa kapsamına alım, satım, hizmet, yapım, kira, trampa, mülkiyetten gayri ayni hak tesisi ve taşıma işleri girmektedir. Avlanma ihalesi kiralama işlemi değildir. 2886 sayılı yasada sayılan işlemlere dayanak olması için ihale türüne hiçbir şey yazılmaması veya ‘kiraya verme’ yazılması yasaya aykırıdır. İhalenin bu şekli ile yasaya aykırı olduğu çok açıktır. Bu sebeple işlemin iptali gerekmektedir.
“Dava konusuna göre kamunun görevi doğal yaşamı korumak, yaban hayatı desteklemektir. Gün be gün bozulan ekolojik dengenin korunması için acil önlem ve tedbirler almaktır. Kamu gücünün kamu menfaatine kullanılması, insan, hayvan ve bitki hayatına özen gösterilerek sağlanır.
“Halen Yaban hayatında, doğal yaşam alanlarında, hayvanların gerçek yuvalarında yaşayan yaban hayvanlarını katletmek için ihaleler açmak kamu hizmeti değildir. Hele ki; korunmasız yaban hayata tüfekle son verme kararı bir kamu hizmeti değildir."
Bursa ve Eskişehir kararlarına atıf
Başvuruda Eskişehir 1. İdare Mahkemesi, Bursa 2. İdare Mahkemesi ve Kastamonu İdare Mahkemesi tarafından av ihaleleri hususunda verilen yürütmeyi durdurma kararlarına da atıf yapıldı.
Bu kararlar da dikkate alınarak mahkemeden, avın başlayacağı 1 Eylül tarihinden önce yürütmenin durdurulması, savunma alındıktan sonra da yürütmeyi durdurma kararının devamına karar verilmesi ve davanın kabulü ile dava konusu ihaleye yönelik idari işlemin iptali talep edildi.
Ne olmuştu?
Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü'nün Merkez Av Komisyonu kararları kapsamında 2020-2021 sezonunda Türkiye genelindeki kotalar belirlendi.
Bazı illerde tartışmalara yol açan ve bölge müdürlüklerinin partiler halinde gerçekleştirdiği ihalelerin mahkemeye taşındığı süreçte, Türkiye genelinde yaban domuzları haricinde 798 yaban hayvanı adına öldürme izni çıktı.
TIKLAYIN - 798 yaban hayvanı para karşılığında öldürülebilecek
Buna göre, 398 erkek yaban keçisi, 25 hatalı boynuzlu şelek yaban keçisi, 45 dişi yaban keçisi, 12 melez yaban keçisi, 39 çengel boynuzlu dağ keçisi, 9 Anadolu yaban koyunu, 14 ceylan, 89 kızıl geyik, 167 karaca ve sayıları bölge müdürlüklerince belirlenecek yüzlerce yaban domuzu öldürülecek. (TP)