Şanlıurfa'da 17 yaşındaki İ.H.Ç. polisin silahından çıkan kurşunla öldü. 26 Ocak sabaha karşı gerçekleşen olayda yaralanan İ.H.Ç. Balıklıgöl Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı; ancak kurtarılamadı.
Urfa gazeteleri, haberlerini polis kaynaklarına dayandırarak saat 02:30 sıralarında devriye gezen polislerin üç kişiyi durdurmak istediklerini, kişilerin kaçtığını, İ.H.Ç.'nin polisin silahını almaya çalıştığını, arbedede polisin silahının ateşlendiğini yazdı.
Yine polis kaynaklarına dayanan haberlerde, yerel haberciler İ.H.Ç.'nin elinde bir tabanca olduğunu, Radikal'se Doğan Haber Ajansı (DHA) kaynaklı haberinde İ.H.Ç.'nin polisi kuru sıkı silahla korkutmaya çalıştığını yazdı.
Yerel haberciler olayı "Polise direnen zanlı canından oldu" ve Mukavemet etti canından oldu" başlıklarıyla, İ.H.Ç.'nin kimliğini gizlemeden, fotoğrafını yayınlayarak duyurdu.
2008'de 37 kişi
Türkiye İnsan Hakları Vakfı'nın (TİHV) belgelerine göre, geçen yıl 37 kişi güvenlik güçlerinin yargısız infaz, "dur ihtarı" ve rasgele ateş açmaları sonucunda öldü.
HRW: Yetkililer polisi kayıran açıklama yapmasın
İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW) Türkiye'de polis şiddetine dair raporunda, yetkililerin polis tutanaklarına dayanarak yaptığı açıklamaların da soruşturmaları olumsuz etkilediğini vurgulamış, şöyle yazmıştı:
- Polisin görevini kötüye kullandığı iddialarının soruşturulduğu durumlarda emniyet müdürlüğü, polisi aklayacak ya da suçu karşı tarafa atacak açıklamalar yapmaktan kaçınmalıdır. Bu tür açıklamalar savcılık soruşturması için izin verme konusunda isteksizlik yaratmakta ve insan hakları ihlallerine karışmış polis memurlarının kurumsal bir cezasızlıktan faydalandığını ima etmektedir.
- Aynı şekilde, emniyet ve valiliğin soruşturmaların sonucunu etkileyebilecek taraflı açıklamalar yapması yasaklanmalıdır. (TK)