TÜKODER Başkanı Mehmet Sevim, kampanyanın içeriğine yönelik Bianet'in sorularını yanıtladı:
Coca Cola'nın Ortadoğu sorumlusu Cem Kozlu, bu boykotun şirketin Ortadoğu'da istihdam ettiği işçilerin aleyhine olabileceği yönünde bir açıklama yaptı. Bu görüşe yanıtınız nedir? Böyle bir riski düşünmüş müydünüz?
Bu çok söylenen ve biraz da demogojik içerikli bir söylem. İşçi haklarını, sendikal hakları ve değerleri hiç hatırlamayan veya uygulamayan bazı kuruluşlar bu tepki karşısında işçi haklarını savunurmuş gibi bir konuma geliyorlar. O nedenle demagojik buluyoruz.
Tabii ki biz insanların işsiz kalmamasını isteriz. Ama ortada çok net iki olgu var; Birincisi Cem Kozlu veya şirketlerin temsilcilerinin ticari çıkarları var. Bir de işin insani boyutu var, insani boyutuna baktığımız zaman bir yandan insanlar ölürken iş boyutu buna göre çok daha hafifte kalan bir duruma düşüyor.
Bu açıklamaya kalırsa füzelerin üretimi içinde de işçiler çalışıyor. Yani füze üretimini sürdürmek için işçilerin haklarından bahsetmek gibi bir şey.
Amerikan mallarının boykotundan söz ediyorsunuz, peki insanlar tükettikleri malların hangi ülke malı olduğunu nasıl anlayabilir. Çünkü bir çok ürünün değişik ülkelerden ortakları olabiliyor?
Sloganımız da çok anlaşılır: Seyirci kalma, Amerikan malı alma... Biz afişimize de fast food (hızlı yemek) ürünleri koyduk. Bunlar kola, sigara ve hamburger vb... Bunu listeler halinde yayımlayan kuruluşlar da var. Biz bunu öne çıkarıyoruz çünkü kola ve hamburger insanların günlük yaşantılarında sürekli karşılaştığı, gençlerin ve çocukların çok tükettiği ürünler. O nedenle çok tüketilen ürünleri öne çıkardık. Buna kot gibi mallar da eklenebilir ama bunlar her gün tüketilen mallar değil...
Boykot edilmesini istediğiniz ürünlerin kullanım alanı toplum içinde çok geniş. Bu boykotun sürdürülebilir olacağını düşünüyor musunuz?
Tabii ki sürdürülebileceğini düşünüyoruz. Biz diğer sivil toplum örgütleri, sendikalarla birlikte çalışma yapıyoruz. Bu ürünlerin çok fazla tüketildiğini biliyoruz. O nedenle okullarda, üniversitelerde de afişleri kullanıyoruz. Anadolu şehirlerinde de şubelerimiz kanalıyla bunu yaygınlaştırmaya çalışıyoruz. Aynı zamanda tüm milletvekillerine de bu kampanyamızı bildirdik... Milletvekillerinden henüz bir yanıt alamadık.
Sovyetler Birliği'nin dağılması sürecinde ABD'nin bir sözü vardı: "Kızıl meydana füzelerimizle giremedik ama hamburgerimizle yendik. Bu sözü tam tersine çevirmek mümkün. Yani savaş karşı tüketimden gelen gücün füzelere karşı kullanılması açısından da bu sözün tersini düşünmeli. ABD'nin ürünlerini tüketmek füzelerin tahribatına karşı verilebilecek en önemli yanıt...
Peki kampanyanın başarıya ulaşıp ulaşmadığını nasıl anlayacaksınız, veya ne zaman anlaşılabilir bunun başarıya ulaşıp ulaşmadığı?
Biz, kola veya hamburgeri Türkiye'den sileceğiz iddiasında değiliz. Bizim yaklaşımımız şu; bu savaş süresince tüketim tarzımızı doğrudan yönlendiren bu ürünlere karşı tepki göstermektir. Bunun başarıya ulaşıp ulaşmadığını anlamak için de ileriki dönemlerde çalışmalarımız olacak... Bu ürünlerin hepsinin de ikame ürünleri olduğunu bildiğimiz için başarıya ulaşacağını da düşünüyoruz.(HA/BB)