Öğrenciler "yeni özgürlükçü, eşitlikçi ve demokratik bir siyasi hareket inşa edebilmek için neler yapmalı" sorusunu tartışmak için haftasonu Petrol-İş sendikasında biraraya geldiler.
Ocak sonunda partileşmeyi amaçlayan hareketin içinde yer alan Ahmet İnsel, Nil Mutluer ve Ufuk Uras öğrencilerle deneyimlerini paylaştı, onların sorularını yanıtladı.
Parti çalışması etrafında toplanan öğrenciler yeni bir sol hareket inşa edebilmek için en önemli dinamiklerden birinin gençler olduğunu ifade ettiler. Yaklaşık 150 kişinin katıldığı toplantıda amaçlarının ana akım partilere alternatif bir kitlesel sol parti kurmak olduğunu söylediler.
"Sınıf indirgemeci söylemlerin bırakılması gerekiyor"
Oluşturulacak yeni sol hareketin yeniliğini koruması gerektiğini belirten İnsel, bunun için öncelikle sınıf temelli söylemlerin bırakılması gerektiğini ifade etti.
"Mutlak kurtarıcı anlayışından ve sınıf indirgemeciliğinden kurtulmamız lazım. Sınıflara otomatik olarak siyasi bilinç atfedemeyiz. Bir insan ezilen olduğu için otomatik olarak solcu değildir. Yani siyasi bilinçlenme iktisadi konuma indirgenemez. Marksizmin en pozitivist gelenekten gelen yanlışını tekrarlamayalım."
"Gündelik hayatı anlayarak kitleselleşmek gerekiyor"
Mutluer, Türkiye'deki siyasi yapıda kitlesel bir örgütlenmenin eksikliğinden bahsetti.
"Beraber siyaset yapacaksak gençler gençlik kollarında, kadınlar kadın kollarında olmamalı. Ben bu durumun türk politik kültürünün önemli bir sorunu olduğunu düşünüyorum. Gündelik hayattaki ayrımcılıklardan, siyasi olaylara takım tutarmış gibi verilen reflekslerden ve bu tip diğer noktalardan evrilecek bir siyaset yapmamız lazım."
"Hayatı kim üretiyorsa politika da onlar tarafından üretilmelidir"
Gençlerin hızla siyasi sürece müdahil olması ve geleceğin örgütlenmesinde aktif olmalarının öneminin altını çizen Uras, "hayatı kim üretiyorsa politika da onlar tarafından üretilmelidir" dedi.
İnsel ve Uras toplumsal değişim için büyük laflara değil, küçük ve kararlı adımlara ihtiyaç olduğunu belirttiler. İnsel, "Biz eski solcular bugünün değişimini umursamadık, devrimi bekledik. Reformların önemini görmezden geldik. Ama bu bir hataydı. Değişim sürekliliktir. İktidar olmayı beklemeden dünyayı değiştirebiliriz" diye konuştu.
Uras ise "Devrimciler ve reformcuların birlikte mücadele edebileceğine inanıyorum. Hatta reformların bazen en büyük devrimler olduğuna inanıyorum" dedi.
Son olarak Uras gençlere şu sorular üzerine düşünmelerini önerdi: "Küresel kriz karşısında en geniş beraberliği nasıl sağlayacağız? Piyasa küreselleşirken artan ayrımcılık karşısında nasıl bir arada duracağız?"(ÇT)