Latin Amerika edebiyatının önde gelen yazarlarından Eduardo Galeano hastanede yaşamını yitirdi.
Galeano akciğer kanseriyle mücadele ediyordu.
1971’de yayınlanan, Latin Amerika'daki sömürgeci tarihi anlatan Latin Amerika’nın Kesik Damarları adlı kitabı zamanında Güney Amerika’da diktatörlükle yönetilen birçok ülkede yasaklanmıştı.
John Berger’in ifadesiyle “Eduardo Galeano yayımlamak, düşmanı yayımlamak gibi”ydi: “Yalanların, eşitsizliğin, hepsinden önemlisi de unutkanlığın düşmanını. Suçlarımızı unutturmadığı için ona minnettarız. Onun şefkati yıkıcı, hakikati hiddetli.”
Gazeteci ve yazar
1940'ta Uruguay'ın başkenti Montevideo'da doğan Galeano, her Latin Amerikalı çocuk gibi futbolcu olmak istiyordu.
Ancak hayatı farklı gelişti. İlk politik çizgi romanını Sosyalist Parti'nin haftalık yayın organı El Sol'a sattığında 14 yaşındaydı.
Gazetecilik kariyerine başladığı Marcha dergisinin yazı işleri müdürlüğünü, Epoce dergisinin de yayın müdürlüğünü yaptı.
Hapis ve sürgün
Uruguay'da gerçekleşen askerî darbeden sonra bir süre hapis yattı.
Hapisten çıktıktan sonra Uruguay’ı terk edip Arjantin'e yerleşti.
Buenos Aires'te bir kültür dergisi olan Crisis dergisini kurdu ve yönetti.
Arjantin’de cuntanın yönetime gelmesinin ardından bir süre de İspanya'da yaşadı.
1985'te Uruguay'a, Montevideo'ya geri döndü.
Latin Amerika’nın Kesik Damarları
Galeano Casa de la Americas Ödülü'nü iki kez kazandı.
İspanya’da yazdığı Ateş Anıları adlı üçlemesiyle Uruguay Kültür Bakanlığı Ödülü'ne layık görüldü. 1989'da Washington Üniversitesi yazara American Book Award Ödülü'nü verdi.
Galeano’nun kitapları yayınlandığı her ülkede hem dili hem de ele aldığı konular bakımından okuyucuyu yakalamayı başardı.
Bir takvim formatında yazdığı Ve Günler Yürümeye Başladı da yılın her günü için yakın tarihte ya da eski çağlarda o gün yaşanan özel bir hikâye anlatıyor; kadın, erkek, iktidar, yerliler, ırkçılık, emperyalizm gibi farklı konulara değiniyordu.
Yazarın aralarında Gölgede ve Güneşte Futbol, Tepetaklak, Aynalar, Helena'nın Rüyaları, Aşkın ve Savaşın Gündüz ve Geceleri gibi eserlerin de yer aldığı kitapları Türkçe dahil pek çok dile çevrildi.
Türkçedeki son kitabı
Galeano’nun Türkçedeki son eseri “Helena’nın Rüyaları” (DeliDolu Yayıncılık, 2014) oldu. Altuğ Akın'ın Türkçeleştirdiği, Isidro Ferrer'in çizimleriyle renklenen kitabında Galeano, karısı Helena’nın her sabah kahvaltıda anlattığı rüyalarından derlemişti.
Galeano kitabında şöyle diyordu: “Sanki geceleri sinemaya gider ve her seferinde yeni bir rüya onu beklemektedir.
“O, rüyalarını anlatırken ben sessizce kahvemi yudumlarım.
“Doğru olan sesimi kesmemdir, çünkü hatırlamayı becerdiğim az sayıda rüya da utanç verici saçmalıktan başka bir şey değil.” (YY)