Türkiye’nin birçok üniversitesinden öğrencilerin içinde bulunduğu Öğrenci Sendikası, yemekhane ve ulaşım ücretlerine karşı kampanya başlattı.
Ekonomik krizin faturasının kendilerine kesildiğini belirten üniversiteliler, “Açlıkla sınav olmaz” sloganıyla chang.org'da başlattıkları kampanyada "Her birimiz, öğrencilik hayatımıza birbirinden güzel hayallerle başlamıştık. Bu yolculuğun başından itibaren yaşadığımız çeşitli zorluklara bir de üniversite yemekhanelerine ve yurtlara yapılan zamlar eklendi ve bugün bizim için koşullar oldukça elverişsiz.
Enflasyon ve sürekli zamlar, yaşam kalitemizi düşürmek bir yana artık öğrenciliği katlanılmaz bir hale getirdi. Bu zorluklar karşısında birçok okulda sesimizi duyurmaya çalıştık, duyurmaya devam ediyoruz.
Bir aradayken, haklılığımızı ve ne kadar güçlü olduğumuzu herkese gösterebiliyoruz. Kazanabiliyoruz, İstanbul Üniversitesi'nde kazandık. Ancak ülkenin her yerinde öğrenciler aynı sorunları yaşıyorlar.
İstanbul Üniversitesi'nde yapabildiysek tüm Türkiye'de yapabiliriz. Başka sıra arkadaşlarımızı kaybetmeden, daha fazla şiddete ve yoksulluğa maruz kalmadan üç acil talebimiz var" sözleriyle içinde bulundukları duruma dikkat çekiyorlar.
Chang.org'daki kampanyanın yanı sıra İstanbul, Adana, İzmir, Edirne ve daha birçok ilde stant kuran öğrenciler, taleplerini kamuoyuyla paylaşıyorlar.
Kadıköy Süreyya Operası önünde kurdukları stantta kampanyalarını konuşmak üzere buluştuğumuz üniversiteliler hedeflerini bianet’e anlattılar.
Arkadaşları kampanyayla ilgili standı ziyaret edenleri bilgilendirirken İstanbul Üniversitesi Gazetecilik Bölümü öğrencisi Arzum Yılmaz ile konuşmaya başlıyoruz. Stant kurdukları her ilçede kamuoyunun oldukça ilgi gösterdiğini söylüyor. Kamuoyu desteğinin kendilerini motive ettiğini vurguluyor ve kampanyayı anlatmaya geçiyor Arzum:
“Öğrenci Sendikası’nı kuruluşunu üç ay önce ilan etmiştik. Sendikanın ilanından sonra arka arkaya hem yemekhane hem de ulaşıma zamlar başladı. Biz de bunun üzerine ‘açlıkla sınav olmaz diyerek’ karşılayamadığımız zamlar için bir imza kampanyası başlattık. Kampanyamızın temel üç talebi var. Öncelikli talebimiz tüm üniversitelerdeki yemekhane ücretleri, Anadolu Üniversite’sindeki gibi 1,5 TL olsun. Şu anda Türkiye’nin en uygun ücretli yemekhanesi Anadolu Üniversitesi orada da 1,5 TL.
“Belediyeler ücretsiz çorba dağıtsın”
“Ve ikinci yemekteki o kademeli fiyat artışı durdurulsun. İkinci talebimizde öğrenci ulaşımında Türkiye’nin en uygun ili zam gelmeden önce İstanbul’du. Bu zam geri çekilsin ve diğer illerde öğrenci ulaşımı en ucuz öğrenci ulaşımına sabitlensin. Üçüncü talebimiz ise; belediyeler sabahları üniversitelerin önünde ücretsiz çorba dağıtsın.
Stantta bulunduğumuz yarım saatlik zaman diliminde Kadıköylülerin ilgisini görmek mümkündü. Standa gelip imza verenler sadece imza atıp gitmiyor aynı zamanda öğrencilerle sohbet ediyor ve öğrencilere taleplerinde haklı olduklarını söylüyor. Kimisi de öğrencilerle ülkenin içinde bulunduğu durumun kritiğini yapıyor. Kimisi umutsuzlukla atıyor imzayı, kimisi yüzünde kocaman bir gülümsemeyle...
“İmzalarımızı Meclis’e vereceğiz”
“Bu üç talep üzerinden Türkiye’nin genelinde şehir merkezlerinde stant açarak, sosyal medyadan ve chang.org’dan imza kampanyası başlattık. Şu an a 20 bini aşkın imza topladık. Ama hedefimiz 1 milyon ulaşmak ve kamuoyunun dikkatini çekmek aslında. Belli bir imzaya ulaştıktan sonra taleplerimizi belediye meclislerine, rektörlüklere Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne teslim edeceğiz.
“Yemekhane ücretlerini karşılayamıyoruz”
“Ben ailemle birlikte yaşadığım için yurt ve kira gibi ücretlerim yok. Fakat buna rağmen aldığım kredi yetmiyor. Şu durumda okul bir öğün yiyorum eğer evde ya da yurtta kalsaydım üç öğünü okulda yemek durumda kalacaktım. O zaman aldığım kredinin yarısından fazlasını yemeğe vermiş olacaktım. Bütün bunlardan kaynaklı Türkiye’deki bütün öğrencileri sesimize ses olmaya çağırıyoruz: Çünkü şu an aldığımız bursla bizim bu yemekhane fiyatlarını karşılamamız mümkün değil.”
Çelik: Yemek, barınma, ulaşım derken…
Arzum’un ardından İstanbul Üniversitesi İngiliz Dili ve Edebiyatı Bölümü öğrencisi Devrim Çelik, alıyor sözü. Ailesiyle yaşadığını, kira, fatura ya da yurt gibi masrafları olmamasına rağmen masraflarını karşılamak için çalıştığını söylüyor:
“Kredi-burs 550 TL ama bu öğrencilerin hiçbir masrafına yetmiyor. Ulaşım yemek ve barınma gibi ihtiyaçların makul ya da olmadığı düşünüldüğünde '550 TL bir öğrencinin neyine yetmiyor?' denilebilir. Ama öyle değil, barınma, ulaşım ve yemek ücretleri bu bursu fazlasıyla aşıyor.
"İstanbul Üniversitesi’nde okuyan bir öğrenci üç öğün yemekhaneden yemek yiyecek olsa ayda 300 TL yemeğe vermiş oluyor. Geriye kalan 250 TL evde kalıyorsa masraflarına zaten yetmiyor, yurtta kalacak olsa; yurt parası en ucuzu 300-350 TL, yine yetmiyor. Yani bir öğrencinin aldığı burs; ulaşım, barınma ve yemek ücreti derken elinde hiç para kalmıyor, zaten bu masrafları da tam olarak karşılayamıyor.
"Çalışmadan okuyamıyoruz"
"İstanbul Üniversitesi en fazla ödenek alan okul olmasına rağmen, yemeğe zam yapıldığı zaman biz zaten aç kalırken bu sefer hiç yemek yiyemez duruma geliyoruz. Tüm bunlara karşı kampanya başlattık ve bu çok insani ve çok makul karşılanabilir talepler. Tüm Türkiye'de üniversite öğrencilerinin ulaşım ve yemekhane ücretlerinden kaynaklı mağdur edilmemesini istiyoruz.
“Üniversite öğrencileri her durumda ailelerinden destek almak durumunda kalıyor. Hatta destek almanın ötesinde bir masraf durumu söz konusu ve zaten ailelerin de sırtında yük çok fazla olduğu için öğrencilerin nerdeyse tamamı çalışmak zorunda kalıyor. Çalışmayan öğrenci yok, benim arkadaşlarımın yüzde 70’i çalışıyor.
“Ben yarı zamanlı çalışıyorum çünkü tam zamanlı çalışmaya bölümüm müsait değil. Aslında çalışmadan okuyamıyoruz ama çalışarak da okuyamıyoruz. Düzenli olarak çalışmaya kalkacak olsak mezun olamayız.” (RT)