8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü, dün Bahçeşehir Üniverstesi'nde bir dizi etkinlikle kutlandı.
Öğrencilerin hazırlayıp oynadığı kısa tiyatro oyunun temsili, kadın tutukluların hazırladığı kartlar, çizdiği karikatürler, 2004'te katledilen Güldünya'ya yazılmış mektuplardan oluşan bir sergi ve kadınlara dair kısa filmlerin gösterimleri ile etkinlikler, gün boyu devam etti.
Bahçeşehir Üniversitesi Toplum ve Felsefe Kulübü öğrencilerinin etkinlikleri bünyesinde bir de panel gerçekleşti. Panele Mor Çatı Kadın Sığınma Vakfı gönüllülerinden Ümide Aysu, bianet'ten Burçin Belge, Bahçeşehir Üniversitesi öğretim üyelerinden Hande Eslen Ziya ve Sosyalist Feminist Kolektif'ten Berrin Hatacıklıoğlu konuşmacı olarak katıldı.
Ümide Aysu, 90'lı yıllardan beri Türkiye'de gelişmekte olan kadın hareketini anlatırken, meselenin çözümünde kadın dayanışmasının gerekliliğine dikkat çekti. Ana akım medyanın kadına yönelik ayrımcı dilinden ve basın sektöründe çalışan kadınların istihdamında uygulanan cinsiyetçi politikalardan söz eden Burçin Belge'nin konuşmasının ardından ikinci oturuma geçildi.
Dünyada ve Türkiye'de eğitim gören kadınların sayısındaki artışa rağmen çelişik bir durum olarak Türkiye'de, kendini ev kadını olarak isimlendiren kadınların sayısındaki artışa dikkat çeken Hande Eslen Ziya, ayrıca çalışma hayatındaki kadınların karşılaştığı görünmez duvarlara değindi.
Berrin Hatacıklıoğlu, ahlak kavramı üzerinden tanımlanan kadınlara yönelik, toplumsal çelişkilerden söz etti. Hatacıklıoğlu bunun yanı sıra vesikalı kadınlar konusuna da değinirken gündelik dilde kullanılan sözcüklerin kadınları dahil ettiği kategorilere dikkat çekti. (BB)