Bazı üniversiteler Yükseköğretim Kurumları Öğrenci Disiplin Yönetmeliği'ni kullanarak yaptıkları öğrenci kıyımını sürdürüyor. Bu yönetmelik sayesinde üniversitelerde yargı süreci, mahkemelerle karşılaştırılmayacak bir süratle tamamlanıyor.
Üniversiteler hakkında dava açılan öğrencilerini yönetmeliğin 10 Maddesi'ni işleterek cezalandırıyor. Öğrencinin davada beraat edebileceği göz önünde tutulmuyor. Anayasa'nın 38 Madddesi'nde aynen şöyle deniyor: "Suçluluğu hükmen sabit oluncaya kadar, kimse suçlu sayılamaz." Bildiğimiz "masumiyet karinesi" yani.
Oysa Konya Selçuk Üniversitesi'nin 21 Ocak günü verdiği disiplin kararı sonucu dört öğrenci, haklarında açılan dava sonuçlanmadan okuldan atıldı. Üstelik bu öğrenciler tutuksuz yargılanıyorlar; üniversite yönetimi "masumiyet karinesi"ni kale almadı.
Selçuk Üniversitesi Kurumsal İletişim Koordinatörlüğü'den yapılan açıklamada ise şöyle: "YÖK Disiplin yönetmeliğinde de adli soruşturma disiplin soruşturmasını geciktirmez diyor. Ağır cezada davalar uzun sürüyor. Öğrenci dava bitene kadar mezun olur. Mezun olduktan sonra ne cezası verilecek?"
Disiplin yönetmeliğinin 10 maddesinin e fıkrasına dayanılarak verilen bu kararla bu öğrencilerin eğitim hakkı ellerinden alındı.
Yönetmeliğin e fıkrası şöyle: "Kanun dışı kuruluşlara üye olmak, bu kuruluşlar adına faaliyet yapmak veya yardımda bulunmak."
Her şey Selçuk Üniversitesi'nde okuyan 16 öğrencinin 13 Nisan 2010'da "terör örgütü üyesi olmak" ve "terör örgütü propagandası yapmak" suçlamalarıyla gözaltına alınmasıyla başladı..
Bilgisayar Öğretmenliği bölümü öğrencisi Hasan Doğan tutuklanırken, diğer 15 öğrenci tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.
Selçuk Üniversitesi Rektörlüğü 16 öğrenci hakkında 27 Temmuz 2010'da soruşturma açtı. Üniversite 21 Ocak'ta verdiği kararda Bilgisayar Öğretmenliği bölümünde okuyan Hasan Doğan, Arkeoloji bölümünde okuyan Saffet Kaya ve Harita Mühendisliği bölümünde okuyan Emrah Demirtaş ve Şahin Atagün üniversiteden atıldı. Bir öğrenciye bir dönem üniversiteden uzaklaştırılma cezası verilirken, yedi öğrenciye ise kınama cezası verildi.
Pamukkale Üniversitesi'nden beş öğrenci
Denizli Pamukkale Üniversitesi de benzer bir kararı 6 Kasım 2011'de Yüksek Öğretim Kurumu'nun (YÖK) kuruluşunu protesto eden öğrencilerden beşi için yönetmeliğin 9. maddesinin c fıkrasına dayanarak verdi.
Üniversite bir aylık uzaklaştırma kararını, kayıt yenileme tarihleri olan 30 Ocak-3 Şubat tarihleri arasına getirerek cezayı fiilen bir eğitim dönemine çıkartmış oldu. Kayıt yaptıramayan öğrenciler kayıt yaptıramayacak.
"Eğitim hakkımız kısıtlanıyor"
Okuldan atılan dört öğrenciden biri olan Saffet Kaya bianet'e yaptığı açıklamada 21 Eylül'de savunmalarının alındığını ve 21 Ocak'ta açıklanan kararın kendilerine 25 Ocak'ta ulaştırıldığını söyledi. Kararın kendilerine 25 Ocak'ta ulaştırılmasının tesadüfi olmadığını belirten Kaya "25 Ocak üniversiteye giriş sınavlarına başvuru için son tarihti. Önceden haberdar edilseydik, üniversite sınavına başvurabilirdik" dedi.
Savunmada disiplin kurulunun, polisin kendilerine sorduğu soruların aynısını sorduğunu dile getiren Kaya, kendilerine sorulan soruların incitici olduğunu belirterek " Bize PKK 'terör örgütü' mü? Neden BDP'ye üye oldunuz? gibi sorular soruldu" dedi.
Eğitim haklarının kısıtlandığını ifade eden Kaya, mücadelesini sürdüreceğini, hukuki işlemlere başladıklarını söyledi.
"Mevzuata uygun ama hukuki değil"
Eğitim-Sen avukatlarından Mahmut Nedim Eldem ise bianet'e yaptığı açıklamada üniversitenin verdiği kararın mevzuata uygun olduğunu ancak kararın hukuki olmadığını belirtti.
Eldem "Diyelim ki öğrenci okulda bildiri dağıtmış. Bildiri dağıtmak hem adli yönden hem de disiplin yönünden bir suç. Adli yönden bir yargılama devam etse bile, üniversite disiplin yönünden öğrencinin suç işlediğini kanıtlarsa okuldan atabilir. Disiplin kurulları, Ceza Mahkemesi'nin kararına bağlı kalmak zorunda değildir" dedi.
Okuldan atılan öğrencilerin eskiden olsa hiçbir üniversiteye giremeyeceğini belirten Eldem "Anayasa Mahkemesi kararıyla yakın bir zamanda bu durum ortadan kaldırıldı. Sınav yoluyla öğrenciler yeni bir üniversiteye gidebilirler" dedi.
Öğrencilerin İdari Mahkeme'ye kararın iptali yönünde başvurabileceğini söyleyen Eldem " Bu tür uygulamalara maruz kalan çok öğrenci var. Bu uygulamalara son verilmesi için YÖK düzenin değişmesi gerekir. Bu şekilde üniversiteler korku imparatorluğuna dönüştürülüyor" diye konuştu.
Eldem, 16 öğrenci hakkında aynı suçlamalardan disiplin soruşturması açıldığı halde her birine farklı yaptırımlar uygulanmasının "aynı durumdakilere aynı hukuk uygulanır" ilkesini çiğnediğini de sözlerine ekledi. (SK/HK)