Haberin İngilizcesi / Kürtçesi için tıklayın
Üniversite Öğretim Üyeleri Derneği (ÜNİVDER) son bir ay içerisinde OHAL Komisyonu'nun ‘Bu Suça Ortak Olmayacağız’ bildirisini imzalayan 90’a yakın Barış Akademisyeninin işe iade başvurularını reddetmesine dair bir açıklama yaptı.
OHAL Komisyonu’nun kararlarının hukuksuz olduğunu belirten ÜNİVDER, sürecin uzatılarak bir cezalandırma niteliğine büründüğünü aktardı.
Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) Temmuz 2019’da ‘Bu Suça Ortak Olmayacağız’ bildirisinin ifade özgürlüğü kapsamında olduğunu karara bağladığını ve bunun ardından bütün Barış Akademisyenlerinin haklarında açılan davalardan beraat ettiklerini hatırlattı.
ÜNİVDER açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
“OHAL Komisyonu’nun ret kararlarında, ‘Bu Suça Ortak Olmayacağız’ bildirisini imzalamak suç imiş gibi gerekçelendirilmekte ve AYM kararı ve Ceza Mahkemelerinin beraat kararları dikkate alınmamaktadır.
“Komisyon, Barış Akademisyenlerinin KHK’larla ihraç edilmesini ‘amir kanaati’ gibi hukuki karşılığı olmayan gerekçelerle meşrulaştırmaya çalışılarak, verdiği ret kararlarıyla mahkeme rolüne soyunmaktadır.
“OHAL komisyonunun ret kararlarının siyasi olduğu açıktır. Bu kararlarla Barış Akademisyenlerinin işlerine geri dönme mücadelesine ket vurulmaya, hukuki süreç uzatılmaya çalışılmaktadır.
“Üniversite Öğretim Üyeleri Derneği olarak, KHK’larla ihraç edilen Barış Akademisyenlerinin görevlerine iade edilmelerini talep ediyor ve Barış Akademisyenlerinin yürüttüğü mücadele ile dayanışmaya devam edeceğimizi duyuruyoruz.”
TIKLAYIN - OHAL Komisyonu'nun Barış Akademisyenleri hakkındaki ilk kararı ret
TIKLAYIN - Eğitim-Sen: OHAL değil "oyalama" komisyonu
TIKLAYIN - Barış Akademisyenleri: 5 yıldır sivil ölüme direniyoruz
TIKLAYIN - AYM gerekçeli kararı: Akademisyenin işi düşünce açıklamak
Ne olmuştu?
10 Ocak 2016 "Barış İçin Akademisyenler İnisiyatifi (BAK)" 1128 akademisyenin imzasıyla “Bu Suça Ortak Olmayacağız” bildirisini yayınladı. Sonraki katılımlarla imza sayısı 2212 oldu. İmzacı akademisyenler "Terör örgütü propagandası"yla suçlanandı, haklarında davalar açıldı. Türkiye genelinde 56 mahkemede 763'ü ilk, 59'u ikinci imzacı olmak üzere toplam 822 akademisyen hakim karşısına çıktı.
406 Barış Akademisyeni OHAL kapsamında yayınlanan KHK'larla ihraç edildi. İhraçların yanı sıra, 40'ı kamu, 49'u vakıf üniversitesinden 89 kişi işten çıkarıldı. 47'si kamu ve 25'i vakıf üniversitesinde çalışan 72 akademisyen istifa etti ya da ettirildi. 26'sı kamu üniversitesinde, 1'i de vakıf üniversitesinde çalışan 27 akademisyen ise emekli oldu.
Genelde ise 1 Eylül 2016'dan itibaren OHAL kapsamında çıkarılan 12 KHK ile 122 üniversiteden toplam 6 bin 81 akademisyen yükseköğretim kurumlarındaki görevlerinden ihraç edildi.
OHAL Komisyonu'nun verilere göre de KHK'lar ile 125 bin 678 kişi kamu görevinden çıkartıldı. 3 bin 213 rütbe alma, 270 yurtdışı öğrencilikle ilişiği kesilme, 2 bin 761 kurum ve kuruluş kapatma olmak üzere toplamda da 131 bin 922 tedbir işlemi gerçekleştirildi.
28 Ekim itibariyle yapılan başvuru sayısının 126 bin 758 olduğunu duyuran Komisyon, 118 bin 415 başvurunun karara bağlandığını 8 bin 343 başvurunun ise incelemesinin devam ettiğini aktardı. Komisyon karara bağladığı dosyalardan 15 bin 50'sini kabul ederken, 103 bin 365 başvuru içinse ret kararı verdi.
OHAL Komisyonu, ilk olarak 28 Ekim'de 'Bu Suça Ortak Olmayacağız' bildirisine imzaladıkları için Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile Ankara Üniversitesi'nden ihraç edilen Dr. Nail Dertli ile İstanbul Üniversitesinden ihraç edilen Doç. Dr. Ahsen Deniz Morva, Dr. Öğretim Görevlisi Erhan Keleşoğlu, Dr. Öğretim Üyesi Ertan Ersoy ve Prof. Dr. Hakan Ongan'ın başvurularını reddetti. Ardından da diğer akademisyenlerin ret haberleri gelmeye başladı.
Akademisyen yargılamaları haberlerinin tamamına buradan;
Barış Akademisyenleri'nin beyanlarının tam metinlerine de buradan ulaşabilirsiniz.
(HA)